Selam güzellerim. Nasılsınız? Bölümler tutsun diye geç atıyorum yb. Yani merakla beklediğinizi biliyorum tabi.
E hadi o zaman
Keyifli okumalar dileği ile~~~
Oy verip, yorum yapmayı unutmayın. Yanlışlarım olursa şimdiden affola :)
.
.
.
.(Jungkook'tan)
Sabaha karnımdaki ağrılar ile uyanmıştım. Karnım kasılıyor ve başım dönüyordu. Elimi karnımın üzerine tutmuş, soluklanarak, terler içinde kapıya yürümüştüm. Zor da olsa başarmıştım. Kapıyı dövmüş, hizmetçilerden birinin Kraliçe'ye ve hekime haber vermesini söylemiştim. Odamdaki çalışma masama tutunmuş sakinleşmeyi deniyordum. Kızgınlığım neden bu kadar erken başlamıştı ki?
"Oğlum!"
Kraliçe annem odaya bir hışımla girmiş, destek aldığım masanın yanından geçerek kollarımı tutmuştu. Endişelenmişti ama bir o kadar da kızgındı.
"A-anne..." zor alabildiğim nefeslerimin arasından ona seslenmiştim.
"Sen yanıyorsun...Jungkook ne yaptın oğlum?!"
Elini alnıma koymuş, terden alnıma yapışan saçlarımı geriye çekmişti. İki gün sonra Park Krallığına taç törenine gidicektik ve bu hiç doğru zaman değildi.
"Sana o alfadan uzak dur demiştim!"
Kolumu bırakmadan, ona tutunmamı sağlayarak beni yatağa götürmüştü. Gözlerimi yorgunca kapatmıştım. Böyle şiddetli olmasının sebebi neydi ki?
Aklımda dolaşan sorularım alt hissemde hissettiğim ıslaklık ile son bulmuştu.
"Anne!"
Başımı hafifce kaldırmış oflayarak dişlerimi sıkarak konuşmuştum.
"İki gün içinde sakinleşmesi lazım. Hekim şimdi geliyor merak etme güzel oğlum benim."
"Anne ıslaklık!?"
Kraliçe annem kaşlarını çatmış, sinirle solumuştu.
"Alfa...o görüştüğün alfa yüzünden kızgınlığın erken başladı. Sana onunla görüşme demiştim Jungkook! Bir kere de beni dinlesen!"
Annem çok kızmıştı. O sırada ise ona görüştüğüm Alfa'nın Prens Taehyung olduğunu söyleyememiştim. Zirâ gözlerimin önü kararmıştı. En son duyduğum şey ise hekimin odaya girişi ile annemin bağırışları olmuştu...
.
.
.
.(Taehyung'tan)
Sabahtan beri kurdum ile savaşıyordum. Kızgınlığıma daha vardı ve kurdum bedenimi parçalayacak kadar deliye dönmüştü. Kendimi kılıç dövüşüne vermiştim. Aklımı kurcalayan onca soru, onca iş vardı ki, yormuştu bedenimi resmen. Kurdum ilk defa gördüğü omegaya tutulmuştu ve beni oraya gitmeye mecbur ediyordu. Onun yanına...
Kızgınlığım ağır geçse de bastırıcı ilaçlar almıştım. Bu doğru değildi. Hekimle konuşmuş, bunu aramızda halletmiştik. Bana verdiği bitkilerden olan bastırıcı ile kendimi durgun ve sakin hissediyordum. Bu yüzden ona minnettardım. Zirâ hava karalmadan Park Krallığına gidicektik. Taht günü yaklaşıyordu. Sadece bir gün kalmıştı ve biz daha yakın krallık olduğumuz için birazdan çıkacaktık. Diğer krallıklar bizden bir gün sonra gelecekti. Sonunda Jimin'i görebilecektim. Arkadaşımı çok özlemiştim. Benim gibi özleyen Alfa Min de vardı tabiki...
"Prensim, atlar hazır sizi bekliyoruz!"
"Bakıyorum da çok mutlusun Alfa Min?!"
Gülerek pelerimi düzeltmiş, arkamı dönmüştüm. Kılıcımı belimdeki yerine takmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌
Fanfiction[TAMAMLANDI] Alfa Prens Kim gecesini bir gölün yakınlığında geçirdiği zaman, duyduğu lavanta kokusunu ve sesleri takip etmişti. Ve hayatı boyunca karşılaşmadığı Omega Jungkookun mavi irisleri ile karşılaşmıştı. İkisinin de hayatını değiştirecek olan...