Uzun zaman oldu dimi? Kraliçeniz biraz sağlık açısından kötü. Bu yüzden bölümler atamıyorum. Sizi ve bana destek olan herkesi seviyorum...
Sizi bekletmek istemedim. Hiç olmazsa kısa da bir geçiş bölümü ile geldim. Umarım uzun bölümleri yazabilecek gücüm olur, zamanım da.
Bu kadar dramalık yeter. Ben drama sevmem. Hadi bölüme odaklanalım.
Yorumlarınızı ve oylarınızı görmek isterim. Keyifli okumalar~~
.
.
.
.Sabah uyandığımda çok yorgun hissediyordum. Ama bir tarafım çok rahat ve huzurluydu. Arkamdan bana sarılan sıcak tenli biricik eşim...
Gözlerimi açar açmaz belimde, başımın altında hissettiğim sıcak teni, boynumda dinlenen dudakları ve beni öldüren nefesi. Her geçen gün gerçekten ona sahip olduğum için Tanrıya şükrediyordum.
Onu uyandırmamaya çalışarak arkamı dönmek istiyordum fakat beni sımsıkı sarmıştı. Gülümsemiş, az da olsa zorlamıştım kendimi. Tabi kalçamdaki ağrıyı es geçmezek...
Dün gece oluşan tatsız olay yüzünden birbirimize pek vakit ayıramamıştık. Yangın kısa süre içerisinde söndürülmüştü. İyiki küçük yangın çıkmıştı. Ama balkondaki çiçeklere üzülmüştüm. Birkaç saat vaktimizi almıştı sarayı toparlamak. Kraliçe Kim, bizi rahatsız edilmemesini emretmişti, fakat Taehyung olaylara müdale etmek zorunda kalmıştı.
Benim sinirliyken bile çekici gözüken haşmetli ve yumşak kalpli kocam...
Karşımdaki esmer tenli güzelliği izlemeye başlamıştım. Bir elim yanağında okşuyordum. Doğuştan birbirimize bağlı olan ruhlarımızın taşıyıcıları vardı bedenlerimizde. Hayır, mühür değil. İzlerimiz...
Benim çiçeklerim ve onun yaprakları. Tam kalbinin üzerinde renklenmişti. Mühür gücümüzü daha da arttırmıştı. Benimse çiçeğim lavanta rengini almıştı, tam kasıklarımda. Solan güller birleşmişti, renklenmiş, hayat bulmuştu.
Biraz daha yaklaşmış burnundan öpmüştüm sevgilimi. Huzurlu ve mutluydum. Kıpırdanması ile gülümsemiş elimi yanağından çekmemiştim.
"Günaydın..."
Yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle kıkırdamış, dudaklarına öpücük bırakmıştım.
(TAEKOOKU BÖYLE HAYAL ETTİM DE OLM ÇOK CIVIL CIVIL OLDUM KRİZ GEÇİRİYOM HIAĞĞAĞAĞAĞAĞA💞💞💞💞öhöm neyse devam)
"Günaydın eşim."
"Çok güzel sesleniyor..."
"Evet biliyorum, çünkü sadece sana özel."
Gülümsemiş, dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Sabahın ilk ve tatlı öpüşmesini başlatmıştık.
"Gece sana doyamadım..aslında ben sana hiç doyamıyorum..."
Üzerime daha da eğilmiş, alt dudağımı esir almıştı. Ensesindeki siyahlıkları çekiştirmiştim. Bedenim tekrardan yanmaya başlarken bu sabahı daha da enerjik geçireceğimizi anlamıştım.
"Kirli konuşsana Omegam."
"Ne dememi istersiniz Alfam?"
Eli yorganın altından bedenimi tekrar keşfederek, bacak arama gelmişti. Bacaklarımı dikıeştirmiş, elinin beni yeniden keşfetmesine izin vermiştim.
"Cennetimi bana sun."
Ağır ve sert konuşmasıyla yüzüne doğru inlemiştim. Gözlerimi kapatmış, titrek nefes vererek bacaklarımı aralamıştım. Ve o hiç durmadan dudaklarıma tekrar saldırmış, orta parmağı ile ıslanan deliğimi okşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌
Fanfiction[TAMAMLANDI] Alfa Prens Kim gecesini bir gölün yakınlığında geçirdiği zaman, duyduğu lavanta kokusunu ve sesleri takip etmişti. Ve hayatı boyunca karşılaşmadığı Omega Jungkookun mavi irisleri ile karşılaşmıştı. İkisinin de hayatını değiştirecek olan...