༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌

Ep : 13

Hello millet nasılsınız?

Umarım iyisinizdir. Çok konuşmayacağım.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın. B. Hikayeni de zaten çok uzatmak istemiyorum. Belki final olab-

Tamam lan ne kızıyonuz aaa bakarız kim bilir :)

Keyifli okumalar dileği ile~~~
.
.
.
.
.

"Nasılsın omega?"

Delta Jung birkaç saat sonra Jungkook'un tutulduğu zindana gelmiş, gülerek içeri girmişti.

"Seninki gelmiş, dışarda bekliyor..."

Jungkook bitkin ve acıyan bilekleri ile çok üzülmüştü. Konuşacak durumda değildi. Tutulduğu bu zindan ona 2 gün cehennem olmuştu. Muhafızlar sudan başka birşey vermiyor, yeri geldiğinde onunla eğleniyor, itiyorlardı. Omega güçsüz düşmüştü. Hepsinin Alfa ve şuan karşısındaki Delta'nın fermonlarının ağırlığı ile ayağa bile kalkamıyordu. Üç kez kusmuştu. Midesi feryat ediyor ve acıyordu. Saçları bazen terlediği için -kızgınlıkta olduğu ama ağır, yavaş geçtiği için- saçları ve bedeni ıslanmış durumdaydı. Burdan çıkarsa eğer mutlaka hastalanacağını biliyordu.

"Vay be, nasıl sinirlenmişse seninki, 1 haftalık sınır hattını, 2 güne geldi Omega. Seni çok seviyor olmalı. Ama yanlız gelmiş.."

Jungkook duyduğu kelimeleri yarıaçıq gözleri ve baş dönmesi ile dinlemişti. Duyduğu isimle fısıldamıştı.

"Taehyung..."

Sesi o kadar yorgundu ki, zira bu halde olmasının çok nedeni vardı. Kızgınlığı onu şaşırtmıştı. Ruheşini bulduğu için kızgınlık dengesi düzensizleşmişti. Alfası yanında değildi ve içindeki Omega acı çekiyordu. Kızgınlıktayken başka kurtların fermonları ve şiddetine maruz kalmıştı.

"Hadi seninle biraz oyun oynayalım omega. Sen onu bana getirdin, ben de onu mahvedicem omega..."

Muhafızlara başı ile emir vermişti. Muhafızlar emire itaat ederek, Jungkook'u kollarından tutarak kaldırmışlardı. Ayaklarındaki zincirleri açmış, kollarındaki zincirleri ise birbirilerine bağlamıştılar. İki koluna da girmiş, zindandan çıkan Delta'nın ardınca gidiyorlardı. Alfalar bilerek tuttukları kolları sert şekilde sıkarak, ayakta zor duran Omega'nın canını yakıyorlardı. Jungkook ise kalbinin derinliklerinde hissettiği sızı ile gözleri dolmuştu. Zira Omega ruhu eşinin tam şuanda sarayın önünde onu beklediğini anlamıştı.

Birkaç dakika sonra hepsi birlikte saray kapıları önüne gelmişlerdi. Kocaman olan demir kapılar açılmış, dışarısının soğuk havası içeri dolmuştu. Bu sırada ise ruheşinin toprak-tarçın kokusu burnuna dolan omega başını eğdiği yerden kaldırmış, hızla önüme bakmıştı. Gözleri önünde duran Siyahlar içinde olan iri bir kurt bedeni görmüştü. Gözleri anında dolunca ilk bağırtısını sunmuştu.

"Taehyung!"

Alfa kırmızı gözleri ile öne adım atmıştı. Kulaklarına dolan ruheşinin sesi ile sinirden hırlamıştı. Pencelerini toprağa geçiriyor, sakinleşmek istiyordu.

"Bir daha bağırırsan bu beyaz teni kırmızıya boyarım Omega!"

Muhafızlardan biri belindeki hanceri hızlıca çıkartmış, haraket eden ve ağlayan omeganın boğazına tutmuştu. Tek santimlik haraketinde boğazını kesebilirdi.

Taehyung gözünün önündeki haraketlenme ile hızlıca öne atılmış, önde duran Deltayı yere sermişti. Onu öldürmek istiyordu. Fakat karşındakinin bir Delta olduğu meselesi vardı.