༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌

Ep:1

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın~~~

Keyifli okumalar dileği ile~~~~

Bu arada bir şey daha söyleyeceğim. Şarkı bu hikayenin şarkısı artık. Çünkü ilhamı ondan aldım :)

.
.
.
.

Kore 4 krallığa bölünmüş durumdaydı. Bunlardan en büyüğü Kim krallığıydı. Diğer krallıklar Kim krallığına bağlıydı. Dostluk sözleşmesi sonucu bu krallıklar birbirine bağlanmışlardı. Kim krallığı, Jeon krallığı, Park krallığı ve Jung krallığı.

Ben Kim Taehyung. Kim krallığının iki prensinden biri. Bu sabah Kraliçe annemle konuştuklarımız aklımda artık yer edinmişti. Alfa prens olduğum için tahta benim geçmem gerekiyordu. Abim bir omega doğduğu için bunun olması lazımdı. Çünkü şimdiye kadar krallık devri boyunca asla tahta omegalar geçmemişti. Abimin ve benim bahtım doğulduğumuz günden beri yazılmıştı. Taht benimdi. Ama ben bu yükü nasıl kaldıracaktım bilmiyordum.

Kapımın tıklatılması ile odamdaki masama geçmiş, içeri girmeleri için emir vermiştim.

"Prensim" karşımda biraz eğilmiş, selam vererek söze başlamıştı.

"Buyur Yoongi"

"Efendim, akşam yemeği için sizi salonda bekliyorlar. Kral ve Kraliçemiz sizinle önemli konu konuşacaklarmış. Gecikmenizi istemiyorlar."

Ayağa kalkmıştım. Derince nefes almıştım. Sonra Yoongi'e yaklaşmış, tam yanında durmuştum.

"Yoongi sence ben kral olmayı başarabilicek miyim?"

Yoongi bana bakmış, samimi şekilde gülümsemişti.

"Siz benim tanıdığım en kocayürekli, en iyi ve en güçlü Alfasınız. Başarıcaksınız efendim."

"Teşekür ederim tek arkadaşım..." cümlemi bitirmiş, ona sıkıca sarılmıştım. O da karşılık vermişti. Sonra daha fazla bekletmemiş, ayrılmış odamdan çıkmıştık. Salona kadar bana eşlik etmişti Yoongi. Biraz şakalaşarak yolumuzu bitirmiştik.

Salona girdiğimde uzun masanın tam başında babam Kral Kim, yan masada ise annem oturuyordu. Abim yine yoktu...

Onun için üzülüyordum. Çünkü kendisi sadece bir prens olarak doğmuş ve komşu krallıklarının birinin prensiyle evlenip kendine hayat kurucaktı...belki de tahtı benden çok o hakediyordu. Ama asla bize bunu yansıtmamıştı...

"Gel oğlum." Babamın seslenmesi ile kapıdan ayrılmış, mumlar ile süslenmiş, farklı yemeklerin olduğu masaya geçmiş, kendi yerimi almıştım.

"Seninle konuşmamız gereken bir önemli konu var." Annem konuya başlamadan önce elindeki çatalla yemeğinden bir lokma ağzına koymuştu.

"Yemeyecek misin?"

"Hayır kralım, iştahım yok bu gün."

"Kendine dikkat etmelisin oğlum, tahta çıkmadan hastalanmanı istemeyiz."

"Bir de evlenmeden önce." Annem babamın sözünü tamamlaması sonrası beni şaşırtacak konudan bahsetmişti.

"Ne?"

Şaşırmış halde onlara bakarken babamın eline şarap dolu bardağı alıp yudumlaması ve kıkırdayarak gülmesine daha da şaşırmıştım.

"Tahta geçmen için halkın da onaylaması lazım. Ve sen de, biz de biliyoruz ki, bunun için bir eşin, varisin olmalıdır."

"Anne bence bu kadarı fazla olmadı mı?"

Sesimin yüksek ve sert çıkması ile kendime gelmiştim.