༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌

Ep : 17

Selam bebeklerim! Nasılsınız?

Özledim, ama ara vermek ve geç yb atmak beni iyi hissettiriyor.

Size bir şey açıklamak isterim. Bloody Love kitabımı bilenler bilir, bilmeyenler de okusun vampir temalı bir fic. Bu kitabın değer görmesini istiyorum. Hayali okuyucuları çok fazla. Ne oy var, ne de yorum. Yorum olmadığında -bütün kitaplarım için geçerli- çok üzülüyorum. Gerçekten. Ve bunu görememek...yazmak istemiyorum. Belki de beğenilmiyor diye düşünüyorum. Ben iyi yapamıyorum diye kendimde kavga ediyorum. Ama yine de çabalamakta fayda var diyerek de devam ediyorum. Lütfen sevginizi, yorumlarınızı eksik etmeyin bebeklerim🥺

Keyifli okumalar dileğiyle~~~
.
.
.
.

Jungkook gözlerini kapatmış, derin nefes almıştı.

"Alfa, bizim çocuklarımızın olması düşük bir ihtimalmiş. Annem öyle söyledi ve ben sana aile veremezsem-"

Sözünü Taehyung'un dudakları kesmişti. Alfa konuyu anlamıştı, fakat biliyordu. Kraliçe Jeon'un aslında bu evliliğe karşı olduğunu biliyordu. Bu yüzden sevgilisinin başını yalnış şeylerle dolduruyordu.

Jungkook ne olduğunu anlamadan gözlerini kapatmış, sevdiği adama hemen karşılık vermişti. Dudaklar adeta bir savaşa çıkınca ikisi de nefessiz kalmıştı.

"Annenin ne dediğini umursama. Ben herşeyi biliyorum ve ben seninle bebek için değil, seni sevdiğim için evleniyorum."

Alfa dudaklarını ayırmış, ikisinin de gözleri kapanmış olduğu için alınlarını birleştirmişti. Sakince ve nefeslerini düzenlemeye çalışarak konuşmuştu. Omegasını daha sonra kolları arasına lmış, ona sıkıca sarılmış, saçlarına gecenin en masum öpücüklerini bırakmıştı.

Jungkook ise gözlerini kapatarak gülümsemişti. Sevginin ve sevdiği adamın kollarında güvende hissediyordu.

"Seni seviyorum Taehyung..."

"Ben de seni bebeğim..."

O gece ikisi biraz sohbet etmiş, sonunda ayrılmışlardı. Taehyung çocukluk anılarlndan bahsederek Jungkook'u güldürmüştü. Gülümsemesini çok seviyordu, bu yüzden onu güldürüyordu. Daha sonra ise Alfa Omegasını sarayın kapılarına kadar gitmesinin yardımcısı olmuş, iki gün sonra gerçekleşecek düğünleri için heyecanlı olduğunu söylemişti. Ve dudakları yine buluşmuştu.

.
.
.
.
Düğün günü~~

Heyacanlıydı. Elleri terlemeye başlamıştı omeganın. Üzerindeki beyaz hanbok, saçlarında zarif bir taç, yüzünde hafif makyajı ile odasında bir geri, bir ireli yürüyordu.

"Jungkook sakinleş biraz, fermonları odayı doldurdu."

Arkadaşı Jimin, onu sakinleştirmeye çalışmıştı. Zirâ kızgınlığa erken girebilir, düğün günü misafirlerin dikkatini zorlardı.

"J-jimin ya beni istemezlerse, ya onlara layık bir kral olamazsam?! Halk arasında yürüyeceğiz, ya bir şey olursa?! Ya akşam-"

"Jungkook lütfen artık susar mısın? Hiçbir şey olmayacak, herşey güzel olacak. Kaç defa bunun provasını yaptık? Sakinleş artık..."

Arkadaşının yanına gelmiş, terleyen ellerini tutmuş gülümsemişti pembe saçlı. Jungkook da ona karşılık vermişti tedirgince gülümseyerek.

"Sen bu gün en güzel omegasın, en iyi de kral ve mükemmel bir eş olucaksın. Taehyung da senin kadar heyecanlı, ama kendinizi kontrol etmelisiniz. Hiçbir şey olmayacak güzelim."