one reason to live || 2min

0.7

"yedinci bölüm birinci kısım"

"Seungmin." dedi genç yüzündeki şaşkın ifadeyle. Seungmin ise ona seslenen bakıp gülümsedi sadece.

Normal bir gülümseme değildi bu, normalde olsa bu gülümseme içinizde hoş kıpırtılar oluştururdu. Mutluluk kırıntıları serperdi içinize. İster istemez gülümsetirdi sizi de kendiyle birlikte. Umut dolardı içiniz, bir yandan da gururla dolardınız. Çünkü o çok gülümsemezdi ve bunu başardığınız için kendinizi tebrik ederdiniz. Seungmin çok nadir gülümserdi ancak gülümsediğinde ise öyle bir güzellik sunardı ki çevresine cenneti keşfederdiniz.

Bu gülümseme ise bu duygulardan oldukça uzak bir his yaratmıştı Minho'da. Hissettirdiği duygu bambaşkaydı. Saf bir korku hissediliyordu gülümsemesinden. Yalnızca Korku.

Korkutucuydu oğlanın gülümsemesi, çok korkutucuydu hem de. Diğeri hemen bir şeylerin ters gittiğini kavrayabilmişti.

Seungmin bir şey söylemeden sadece el salladı ve geriye doğru yürümeye başladı. Minho ona doğru gitmek için çabalıyordu ancak olduğu yere yapmışmış bir şekilde hareket edemiyordu.

Çok gergin bir ortamdı, nefes almakta zorluk çektiğini hissetmişti oğlan. Sanki boğuluyormuş gibiydi. Seungmin geriye doğru yürürken bir anda yüksek yamaçtan aşağı düştü, düşmeden önce ise Minho'ya "Görüşürüz." demişti.

Oğlanın düşmesiyle birlikte Minho çığlık atmış ve peşinden koşmak için daha da çabalamaya başlamıştı. Ancak bacakları yere sabitlenmiş gibi hareket edemiyordu. Bir bir gözyaşları yanaklarına düşerken tüm gücüyle hareket edebilmek için çabalıyordu.

Bitkin düşmüş bir şekilde yere çöktü, o kadar çok çabalamıştı ki bacakları onu daha fazla taşıyamayacak kadar yorulmuştu.

Gözyaşları görüşünü bulanıklaştırırken o pes etmeden tekrar ayağa kalktı. Çok fazla gerilmişti, nefesi ciğerlerine ulaşamıyormuş gibi hissediyordu ve hıçkırıkları da ona bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.

Zar zor bir nefes aldı ve ayağa kalktı tüm gücüyle. Tekrar bir adım atmayı denedi, ve sonra bir daha denedi. Denedi... sürekli denedi. Seungmin'e ulaşabilmek için denemeye devam etti.

Başarana kadar denedi oğlan, en sonunda başardığında içinde garip bir mutluluk hissi oluşmuştu ancak tam olarak mutlu da olamıyordu bu durumda.

Koşmaya başladı Seungmin'in düştüğü yere doğru, aşağı baktı. Etrafta bulunduğu yamaç benzeri yere çarpan güçlü dalgalar haricinde hiçbir şey yoktu.

Ne yapacağını bilemedi oğlan. Düşünmeden suya atladı, neden yaptı bilmiyordu sadece yapmıştı. Vücudu suyla buluştuğunda suyun altından yüzmeye başladı, gözleri Seungmin'i arıyordu.

Çocuğun dibe doğru çekilen bedenini bulduğunda ona doğru hızla yüzdü. Bileğinden yakalamasıyla beraber onunla birlikte suyun üstüne çıkmak için yüzmeye  başladı. Cılız bedeni Seungmin'i taşımakta zorluk çekiyordu. Nefesinin daha fazla yetmemesiyle birlikte yüzmeye devam edememiş ve kendini suya bırakmıştı. Gözlerini yumdu ve bunun gerçek olmamasını diledi.

final.
saka.
kisim iki birkac saat sonra gelir