yorum yapmazsaniz feci bozusuruz😡 yorum ve oy cok olursa yarina da bi bolum gelebilir belki???
"yedinci bölüm ikinci kısım"
Nefes nefese bir şekilde uyandı genç. Dağınık nefeslerini düzenlemeye çalışırken dikleşerek yatakta oturur pozisyona gelmişti.
"Rüyaymış" dedi kendi kendine "Hepsi bir rüyaymış." ancak bu gerçeğin farkında olmasının aksine hala nefesi rüyasındaki gibi ciğerlerine ulaşmıyor aynı o anki gibi gergin hissediyordu.
Nasıl bu kadar gerçek hissettirebilir diye düşündü, elleri hala titriyor kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Komidinin üzerinde duran telefonunu alıp saate baktı, saat iki buçuğu gösteriyordu. Oğlan mesaj kısmına girerek Seungmin ile olan konuşmalarına baktı, en son akşam sekiz civarı attığı mesaja hala cevap vermemişti.
İçini bununla birlikte ufak bir sinir kaplasa da hislerinin çoğu endişeye yönelikti bu yüzden de bu duruma çok takılamamıştı.
Minho'nun Seungmin'e yaşamak için yüz sebep adı vermesi adına birlikte oldukça vakit geçiriyorlardır, hali hazırda yedi sebep vardı bile. Seungmin'i ikna edebiliyor muydu bilmiyordu ama en azından yaptıkları şeyler onu da mutlu ediyordu ve Minho bunu açıkça görebiliyordu. Şimdilik bununla yetinebilirdi.
Birlikte geçirdikleri vakitlerle birlikte ikisinin arasında garip bir hava oluşmuştu. Flört ediyor gibiydiler ama orta da bir şey yok gibiydi de. Yine de Minho için ikisi flört evresine girmek üzereydiler. Seungmin için de durum aynı mıydı? O kısım işte biraz muallaktaydı.
Seungmin Minho gibi değildi, o hislerinden kaçmayo tercih edip kabullenmeyen taraftı. Belki aralarında sadece birkaç yaş olmasına rağmen olan olgunluk farkındandı bu durum belki de kişiliklerinin bu kadar tezat olmasından bilinmezdi.
Flört etmek için yanlış kişiyi seçmişti belki de Minho. Çünkü her zaman aynı şu anki gibi içinde bir tedirginlik olacaktı. Sadece bir rüya olmasına rağmen içi endişe ve kuşkudan dolup taşıyordu. Seungmin ya bir şey yaptıysa kendine diye düşünmeden edemiyordu.
İyi olup olmadığını soran iki üç mesaj yollamıştı ona ama mesajların tek tikte kalması (hepiniz biliyorsunuzdur ama yine de açıklayayım nolur nolmaz, whatsappta mesaj attığınız kişinin eğer telefonu kapalıysa veya kişi internete bağlı değilse mesaj tek tikte kalıyor) ile içindeki endişe giderek daha da çok büyümüştü.
Sonunda daha fazla dayanamayıp yataktan kalktı ve dolabından paltosunu alarak üzerine geçirdi. Uzun kahverengi palto pijamalarını kapatırken üstünü değiştirmeye gerek duymamıştı. Daha doğrusu buna zaman harcamak istememişti. İstediği tek şey bir an önce Seungmin'in iyi olduğunu görmekti.
Yaptığı şey mantığıyla tamamiyle çelişiyor ve birbirlerine karşıt çıkıyorlardı fakat o bu şekilde onun iyi olduğunu görmeden asla ve asla o yatağa girip uykusuna devam edemezdi. Böyle bir şey imkansızdı neredeyse.
Bu yüzden de mantığını bir kenara bıraktı ve rüyasındaki her şeyden vazgeçmiş korkunç Seungmin'in gözlerinin önünden gitmesini diledi. Çünkü o Seungmin onun olmasını engellemeye çalıştığı şeydi.
Hızla merdivenlerden inmişti oğlan, holde üzerinde sadece Chris'in tişörtü bulunan mutfaktan çıkan küçük kardeşini gördü. Kaşları onun bu haliyle çatılmıştı, ne kadar ikisinin arasında bir şeyler olduğunu bilse de ve Christopher onun kendinden daha çok güvendiği biri olsa da Yongbok hala onun kardeşiydi.
"Nere gidiyorsun?" Yongbok bu sözleri söylerken abisinin üzerindeki bakışlarıyla kendini utanmış hissetmiş ve vücudundaki kan bir anda yanaklarına nüfuz etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one reason to live || 2min
Fanfictionİntihar düşünceleriyle boğuşan Seungmin yaşamak için elinden gelen her şeyi yapan kanser hastası Lee Minho ile tanışır. Seungmin, hayata tutunmak için büyük uğraşlar sergileyen bu gencin kendisinin hayata tutunma sebebi olacağından habersizdir. iki...