2.0

1.4K 148 83
                                    

Seungmin tekrar ve yeniden kucağında uyuya kalmış sevgilisine baktı. Bu sıralar fazla uyuyordu. Gunun yarısını uyuyarak diğer yarısını ise yatakta debelenip Seungmin'i sinir ederek geçiriyordu. Çoktan haftalar geçmişti ve oğlan uzun zamandır bu hastane odasından çıkmıyordu. Seungmin onun ne kadar mutluymuş gibi davransa da üzüldüğünü ve daha fazla bu odada kalmak istemediğini biliyordu.

Tamamiyle onun göğüsüne sığınmış oğlanı yavaşça yatağa yatırdı. Son zamanlarda gittikçe uykusu da hafiflemişti bu yuzden oldukça dikkatli oldu bunu yaparken. Uyanmasını istemezdi.

Odadan çıkıp artık teyzesinin odası olduğunu bildiği yere girdi. Kadın yeğenini görünce şaşırmadı. Artık sürekli yanına gelip Minho hakkında bilgi aldığı için alışmıştı ona.

Oldukça garip bir durumdu ki Minho'nun hastalığı yıllardır birbirine düşman gibi davranan bu iki kişiyi yakınlaştırmayı başarmıştı.

"Hoş geldin Seungmin, bir sorun mu var?"

Oğlan başını hayır anlamında salladı. "Senden Minho'yu dışarı çıkarmak için izin almaya geldim."

Kadın onun bu tatlı düşüncesini taktir etti ancak buna izin veremezdi. "Üzgünüm ancak buna izin veremem tatlım."

"Bu hastalığı yenmek için mutlu olması gerekmiyor mu? Hastane odasında çok üzülüyor belli etmemeye çalışıyor ancak böyle. Sadece birkaç saat, hiç yorulmadığına dikkat edeceğim."

Kadın derin bir nefes verdi yeğenini asla ikna edemeyeceğini biliyordu. Saatlerce burada ona nedenler sayabilirdi. Düşününce birkça saat dışarı çıkmak Minho için de iyi olabilirdi.

"Pekala ancak yorulduğu an hemen geri döneceksiniz anlaşıldı mı?"

Çocuk sevinçle kafasını salladı. Ve odadan çıktı. Teyzesine bu kadar yakın davranmak garip hissetmesine sebep oluyordu. Ama yine de sevgilisi için değerdi.

Minho geçenlerde ona yüz sebep için yapmak istediklerinden bahsetmişti. Aralarında birlikte sinemaya gitmek gibi bir çok basit şey vardı. Minho Seungmin'e hiçbir zaman büyük sebepler sunmak istememişti. İstediği şey ona küçük olaylardan da mutlu olabilmeyi ögretmekti.

Nitekim de başarılı olmuştu. Seungmin artık yanında Minho'nun olduğu her an en küçük şeyden mutlu olabiliyordu. Sadece Minho uyurken onun özenle yaratılmış yüzünü izlemek bile yaşaması için büyük bir sebepti.

Kendindeki gelişimi düşündü oldukça şaşırıyordu. Önceden her sabah uyandığında neden yataktan kalkacağını bilemezken ve bir sebep bulamazken şimdi koca bir sebebi vardı. Küçük sevgilisini -ondan yaşça büyük olmasına rağmen Seungmin'in gözünde sadece koca bir bebekti- mutlu etmek ve onun bu hastalığı yenebilmesi adına elinden gelen her şeyi yapmak.

Tabiki bunların yanında psikiyatriye düzenli olarak gitmek ve ilaçlarını düzenli almak gibi şeylerin de etkisi vardı ama bunların da hepsi Minho'nun sayesinde olmuştu.

Hastane odasına tekrar girdiğinde Minho'nun uyanmış olduğunu ve meraklı gözlerle kapıya bakarak onu beklediğini görmüş oldu.

"Günaydın sevgilim."

Minho uykulu sesiyle günaydın demişti. Yine ve yeniden hastanede uyandığı bir gündü ne kadar belli etmemeye çalışsa da burada olmak artık canını sıkmaya başlamıştı. Yine de hiçbir şey yokmuş gibi gülümsedi. Çünkü o her zaman böyle yapardı. Hiçbir şey yokmuş gibi davranırdı.

"Kalk bakalım uykucu bugün özel bir gün ve seninle kutlayacağız."

Minho yattığı yerde dikleşirken soran bakışlarla sevgilisine bakmıştı "Özel bir gün mü?”

"Tabiki unutursun." Kendi kendine unutacağını zaten biliyordum dercesine hahlamış ve sözlerine devam etmişti.
" Bugün tanışmamızın yıl dönümü aptal."

Minho hemen ayağa kalkmış ve ayaktaki sevgilisine sarılarak "özür dilerim bebeğim bu sıkıcı hastane yüzünden günleri karıştırıyorum artık." demişti

Seungmin oğlanın alnını öpmüş ve kendinden uzaklaştırarak dolabını açmıştı. içerisinden krem rengi bir pantolon beyaz bir tişört ve üzerine ise oğlanın en sevdiği mavi sweatshirtini çıkardı.

"Giyin bakalım sana bir sürprizim var."

~

Minho hala Seungmin'in nasıl hastaneden çıkmasına izin alabildiğini anlayamıyordu. Çünkü kendisi kitap fuarına gitmek için bildiğin doktorunun ayaklarına kapanmıştı ancak yine de izin alamamıştı. Sevgilisi bunu nasıl başardı bilmiyordu ama bu durumdan oldukça keyifliydi.

İlk defa birlikte dışarı çıktıklarında geldikleri lunaparka gelmişlerdi. Lunaparkın önünde ikili taksiden indi. Seungmin Minho'nun karşısına geçti ve ellerinden tuttu. Oğlanın gözlerinin içine bakarken gülümsemişti.

"Buraya ilk geldiğimizde tüm bunlardan nasıl keyif alınır bilmiyordum. Ama sen bana yeni bir bakış açısı kazandırdın sevgilim. Şimdi yeni benle birlikte tüm anılarımızı tekrar yaşamak istiyorum. Çünkü onlar huysuz ve keyifsiz Seungmin için bile keyif doluydular şimdi ise beni ne kadar mutlu edeceğini tahmin bile edemiyorum."

Minho gülümsedi ve parmak ucuna çıkıp sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.

"O zaman dönme dolaba gidiyoruz. "

İlk defa geldiklerinde olduğu gibi Minho çocuğun elinden tuttu ve önden yürümeye başladı tek fark bu sefer Seungmin'in isteyerek arkasından onu takip etmesiydi.

Birlikte başta dönme dolaba ardından atlı karıncaya bindiler. Seungmin olabildiğince tehlikeli aletlerden kaçınıyor ve korkuyorum bahanesine sığınıyordu. Minho için oldukça temkinli davranması gerekliydi.

İkili tüm lunaparkı talan ettikten sonra Seungmin dinlenmek için bir banka oturmuştu. Minho ise ilk gelişlerindeki gibi pamuk şeker almaya gitmişti. Seungmin ise onu izliyordu

"İki tane mavi olandan alabilir miyim?" satıcı kafasını sallarken Minho cebinden parayı çıkarmıştı. Ardından parayı verdi ve şekerleri aldı.

Başında hissettiği sızı ile oğlanın adımları başta yavaşlamış ardından ise durmuştu. eli istemsizce burnuna giderken kanadığını fark etti.

Seungmin oğlanın durmasıyla başta şaşkınca ona bakmış ardındansa bir şeylerin ters gittiğini fark ederek ayağa fırlamıştı.

Minho olduğu yerde çakılı kalırken dünya etrafında dönmeye başlamıştı. Bir şey olmamış gibi adım atmaya çalışıyordu ancak bedeni kımıldamıyordu bile.

Başının dönüşü hızlandıkça gözü kararmaya başlamış en sonunda ise bedeni yere yığılmıştı. Oğlanın gördüğü son şey ise telaşlı bir şekilde ona koşan sevgilisiydi.

bes milyon sonra gelen yb uzgunum hepsi yksnin sucu. neys hadi bakim yorum falan ay ozledim sizi ya ins fici unutmamissinizdir opuorum cok ii geceler ben kimya calismaya kacar malsffff


one reason to live || 2min Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin