"Her şeyi mahvettim." dedi psikiyatristine karşı Seungmin, ilk kez bu odaya isteyerek girmişti. Neden bunu yaptığını bilmiyordu. Ayakları onu buraya getirmişti. Her an kaçtığı o odaya kendi isteğiyle gelmişti.
Emin değildi, belki de Yongbok'un ona bağırıp kızarken Minho hakkında söyledikleri yüzündendi. Onun üzülmesi kendini suçlu hissetmesine sebep olmuştu. Seungmin ilk kez birisini kendi önüne koymuştu.
O her zaman bencildi. Herkesten önce kendini düşünürdü. Kendi hissettikleri, kendi doğruları, kendi duyguları. Onun için her zaman ilk sırada kendi gelirdi. Pek empati yeteneğine sahip bir çocuk değildi, küçükken de böyleydi büyümüştü ve hala da aynıydı. Ama Minho her şeyi bir anda değiştirmişti. O bencil çocuğu bir nebze de olsa değiştirmeyi başarabilmişti.
"Neden böyle düşünüyorsun Seungmin?" Kadın her zamanki gibi sakin ve rahatlatıcı bir ses tonuyla konuşmuştu, ses tonundaki tını bana güvenebilirsin diye bağırıyordu adeta.
"Böyle olmamalıydı." dedi Seungmin. "Her şeyi planlamıştım, böyle olmamalıydı." O odada belki onlarca kez böyle olmamalıydı diye kendini tekrarladı Seungmin, kadın onun sakin ve soğuk kanlı tavrını bir kenara bırakmış ve gerçekten yardıma muhtaç kısmını gösteriyor oluşuna oldukça şaşkındı. Bu da bugün bu odada olan ilklerden biriydi.
"Her şeyi mahvettim."
"Neyi mahvettin Seungmin?" dedi Bayan Choi, çocuk kendini açmaya başlamıştı ancak her şeyi bir anda yaptığı için kadın anlamlandırmakta zorluk çekiyordu.
"Planımı, onun planlarını, ilişkimizi hepsini mahvettim." Kadın oğlana tekrar bir soru yöneltecekken Seungmin'in tekrar konuşmaya başlamasıyla susmuştu.
"Benden uzak dursun istemiştim ama o yapmadı, inadına benimle yakınlık kurdu. Kendimi kontrol etmeye çalıştım ama başaramadım. Çünkü o, o kadar güzeldi ki ben kendimi kaptırdım. Sonra fark ettim, ne yaptığımı fark ettim. Yapmamam gereken bir şey yapmıştım. Çevremdeki herkes olacakları biliyorlardı ve buna hazırlıklılardı ama o değildi, o her şeyi değiştirebileceğine inanıyordu. Hatta biliyor musunuz sadece bir anlığına beni bile inandırdı her şeyin değişeceğine. Ama değişemezdi, değişmesine izin veremezdim. Onu çevremde tutamazdım da çünkü yanımda kaldığı sürece hem beni engelleyecek hem de kendi zarar görecekti, kendimi geri çektim. Korktum, beni değiştirebileceğinden korktum. Ona zarar gelmesinden korktum. Ama beklediğim gibi olmadı, onu korumak istemiştim ancak her şey daha da kötüleştirdim. Her şeyi mahvettim Bayan Choi. "
Çocuk elleriyle yüzünü avuşturdu. Çaresiz hissediyordu. Kafasında bin bir tane ses vardı ve hepsi de bambaşka şeyler söylüyordu. Hepsinin ortak yönü ise ona kızıyor oluşuylarıydı.
Ne hissettiğini, ne yapması gerektiğini bile bilmiyordu. Yaptığı için pişman mıydı? Yoksa üzgün mü? Belki de kızgındı? Ya da içten içe kendini yaptığının doğru olduğuna öyle bir inandırmıştı ki kendiyle gurur duyuyor ve bu yüzden de oldukça mutluydu? Hayır, hayır sonuncusu olamazdı. Öyle olsa böyle hissetmezdi. Ya da hisseder miydi? Bilmiyordu. Hiçbir şey bilmiyordu.
Bildiği tek şey her şeyi mahvetmiş olduğuydu.
"Bu kişi seni intihardan vazgeçirebilir miydi?"
Seungmin bir şey diyemedi, daha doğrusu demedi. Çünkü bu sorunun cevabı bilmediği bir şey değildi. Bu soru sadece onun cevabından korktuğu bir soruydu.
Çünkü kendisi ne kadar red ediyor olsa da adının Seungmin olduğu kadar net bildiği bir gerçek vardı ki o da Minho'nun onu değiştirebilecek olduğuydu.
Bayan Choi bu sessizliğin içinden cevabı çekip almıştı. Ve bir diğer ilk de bu olmuştu. İlk kez Seungmin için bir ışık vardı. İyileşmesi için bir umut vardı.
Çünkü artık o eski bencil çocuk değildi, o çocuk olmaya çalışıyordu. O çocuk rolünü oynuyordu ama beceremiyordu bile.
Artık kendiden öte tuttuğu biri vardı, kabullenmek istese de istemese de.
O kendi için bir şey yapmayı red etmişti her daim ama görülen o ki bu kişi için bir şeyler yapmayı red etmek de zorluk çekiyor ve ardından büyük bir suçluluk duygusuyla yüzleşiyordu.
"Peki bu kişiyle olan ilişkini nasıl mahvettin? Anladığım kadarıyla ona zarar verdiğini ifade etmeye çalışıyorsun? Ne yaptın Seungmin?"
"Onu da kendi karanlığıma çektim. O bu iğrenç dünyaya rağmen güzel kalabilmiş nadir insanlardan biriydi. Hayatında olan onca şeye rağmen etrafına umut saçabiliyordu. Ve ben bunu yok ettim, onu da kendime benzettim. O temiz kalmayı başarabilmişti. Ta ki benimle tanışana kadar, onu içimdeki karamsarlıkla kirlettim. Ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum Bayan Choi lütfen bana yardım edin. "
Bayan Choi oğlanı bakışlarıyla inceledi. Yüzündeki pişmanlığı net bir şekilde görebiliyordu. Görebildiği bir başka şey ise zaten ne yapması gerektiğini biliyor oluşuydu. O sadece bir başkasından daha ne yapması gerektiğini duymak istiyordu o kadar.
"Bence Seungmin ne yapman gerektiğini biliyorsun. Buraya kendi isteğinle gelerek onun için bir adım atmış oldun, şimdi bu attığın adımları onun da görmesini sağla ki senin ne kadar bunları yaptığın için pişman olduğunu görebilsin. Onu kirlettiğini söylediğin karamsarlığından temizlenmesine yardım et, belki kim bilir sen de onunla birlikte biraz da olsa bu karamsarlıktan arınırsın."
"Ama planlarım, ona zarar verecekler."
Kadın gülümsedi, oğlan hala gerçeği kabullenmemek için direnmeye devam ediyordu. Seungmin tanıdığı en inatçı kişi olabilirdi gerçekten de.
"Planlarında bu odaya kendi isteğinle gelmek de yoktu eminim ki Seungmin, bazen hayatımıza giren insanlar planlarımızı bozabilir. Hayatımızı tamamiyle değiştirebilirler. Ama nerden bilebiliriz ki bu yeni hayatın nasıl olacağını. Belki de bu eskisinden çok daha iyidir değil mi? "
Oğlan bir şey demedi, sessizliğinde ise bir kabulleniş vardı. Minho'nun ona sunacağı yeni bir hayatı kabullenişi.
normalde haftasonu upuzun bir bolum atıcaktım ama oncesinde kisa bir bolum atarak sizi daha fazla bekletmeyeyim dedim, sacma olmus olabilir bunu su an almanca sinavi sonrasi saatlerce biyoloji calismasi ve fizik ozel dersinin ustune gece 12de yaziyorum.. sabah atarim muhtemelen o yuzden gunaydin hepinizee
nasildi bolum begendiniz miii lutfen fikirlerinizi belirtin💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one reason to live || 2min
Fanfictionİntihar düşünceleriyle boğuşan Seungmin yaşamak için elinden gelen her şeyi yapan kanser hastası Lee Minho ile tanışır. Seungmin, hayata tutunmak için büyük uğraşlar sergileyen bu gencin kendisinin hayata tutunma sebebi olacağından habersizdir. iki...