Cesur Velet (bxb)

• 28. Bölüm •

İyi gecelerr

🐿

O gün Aşkın, konuşulanlara şahit olmadan dakikalar önce...

"Kemal, bence götünden element uydurmayı bırak kardeşim. Çocuk senden hoşlanıyor işte. Neyini sorguluyorsun." Mahmut, arkadaşının saçma düşüncelerine engel olmaya çalışıyordu. Çünkü aptal arkadaşı bunu başaramıyordu.

Uzun boylu genç, tekrardan sesli bir nefes verirken arkadaşının söylediği şeyi düşündü. Bir müddet sessizce sadece karşısındaki duvara baktı. Sonrasında ikna olmamış olacak ki tekrar arkadaşına döndü.

"Öyle dediğin gibi olmuyor işte kardeşim. Gel bi kafamın içine gir, gör ebeni." Baş barmağını kıtlattı farkında olmadan. "Küçük oğlum. Tamam bizde çok büyüğüz demiyorum ama Aşkın daha 18 yaşında."

"Len oğlum tam anlatmasanda kendin dedin bir şeyler yaşadığınızı. Az çok bi şeyler çıkardım ben de. Yani Aşkın o kadar da küçük değil, yaşadığınız şeylerden kaynaklı demiyorum bunu. Genel olarak Aşkın'a baktığında şıp sevdi gibi mi duruyor? Hayır durmuyor. Geçen gün meyhanede ne dedi Okan? Çok talibi var. E şu ana kadar dönüp bakmamış hiçbirine şimdi mi bakacak? Bu konuda kendini kasma bu kadar artık be oğlum." Arkadaşı da artık Kemal'in bu gereksiz uzayan tutumundan sıkılmıştı. Aşkın kim bilir nasıl dayanıyordu. Acıdı çocuğa.

"Sen asıl kendi duygularına bak bi, ciddi misin çocuğa karşı?"

"Ne saçmalıyorsun Mahmut? Ciddi olmasam bu kadar uzatır mıydım bu konuyu." Tam arkadaşına karşı sinirlenecekken yine o bir çift ela göz geldi gözünün önüne ve hafifçe tebessüm etti. "Nasıl oldu? Ne ara oldu bilmiyorum ama kendini içime işledi bi anda ve ben bu durumu hiç yadırgamadım."

Daldığı boşluktan gözlerini alıp arkadaşına baktı. "Hani sordun ya erkek olması tuhaf hissettirmiyor mu diye?" Kısa ama sesli bir gülümseme çıktı dudaklarından. "Hiç öyle bir şey değilmiş bu. Bir bakıyorsun gözlerin sadece onu arıyor etrafta."

"Kemal kardeşim sen bitmişsin." Muzur bir gülümsemeyle arkadaşına dalaşmaya çalıştı ama Kemal zaten dediği şeyin farkındaydı.

Dedi ya, bir anda işlemişti Aşkın ona...

Ama endişeleniyordu ve korkuyordu işte, engel olamıyordu buna. Ya bir anlık hevesse diye. Çünkü kendisininkinin bir heves olmadığının farkındaydı. Aşkın'dan da emin olmalıydı ama burada bocalıyordu işte.

Mahmut, arkadaşının bu durumu son bir kaç gündür daha yoğun hissettiğini fark edince alıp evet getirmişti. Rahatça konuşup dertleşebilecekleri bir dört duvara ihtiyaçları vardı çünkü.

"Sen nereden öğrendin?" Kemal, konuyu Mahmut'a açmadan önce de bu durumun farkında olduğunu anlamıştı ama hiç soramamıştı.

"Oğlum Aşkın, Okan'la yakın arkadaş biliyon demi?" Alayla konuşup devam etti. "Bi ara okuldan Okan yüzünden çağrılmıştım. Aşkın'ların ilk taşındığı zamana denk geliyor bu. Bir kavgaya karışmışlar, daha doğrusu bizimkiler sadece laf etmiş ama karşı taraf bizimkileri itip kakmış. Olay büyüyünce de çağırdılar işte. Okan'a çıkıştım ben de, son senen ne bu kavga falan diye. O zaman anlatmıştı. Okula gelir gelmez eşcinsel olduğunu gizlemediği için diğerlerinin Aşkın'a bulaştığını falan."