Selamün aleyküm.
Zor oldu ama bir ara bulup bölüm yazabildim. (Mutluluk)
🐿
"Aşkın, duş alıp işe geçeceğim. Okula geç kalma." Uykumun arasında saçlarımı karıştıran Kemal'in sesini duydum. Yatakta ağırlığı yoktu, galiba yataktan inmiş bana doğru eğilerek konuşuyordu. "Arayacağım."
Kafamın üstünü öptü.
"Duydun mu beni?" Derken yanağımı öptü.
"I ıh." Diye olumsuzca mırılandım gözlerim kapalı, kollarımı boynuna dolarken. "Duymadım. Tekrar söyle."
Sesli bir şekilde güldü. Gözlerimi zorlukla aralayıp kollarım arasında olan yüzüne baktım.
Yaratana kurban be.
"Duyduğunu ikimizde biliyoruz. Tekrar ettirme." Yalandan kızarken dudağının bir kenarı hala yukarıdaydı.
Eğilmekten beli ağrımış olacak ki, yatağın yanına diz çöküp yüzümü izlemeye başladı. Onunda yeni uyandığı belliydi gözlerinden.
Çenesine bir öpücük koyup, kollarımı daha fazla sıkılaştırdım ve kendimi gizlemek istercesine boynuna gömdüm yüzümü. "Sesini duymayı seviyorum."
Boynuma sıkı bir şekilde öptü iki kere. "Yaratana kurban seni."
Ses tonundaki içtenlik içimi bir hoş etti.
"Saat kaç?" Diye mızmızlandım gözlerimi kapatıp, boynunu koklarken.
"Daha erken, 6."
Daha fazla konuşmadım, sessizce sadece o şekilde sarıldıktan sonra tekrar mayışmış ve uykum bastırmıştı. Bir müddet sonra Kemal, boynumu tekrar öpüp yavaşça kollarım arasından çıkmıştı.
Uykuyla uyanlık arasında, sadece bir kaç ses duyuyordum. Odadan çıktıktan sonra, başka bir kapı açıp kapattı. Ne kadar süre sonra tam anlayamadım ama tekrar aynı kapı açıldı ve ayak sesleri odaya doğru geldi. Kapı aralanınca huysuzca yerimde kıpırdandım.
En sevmediğim şey uykuyla uyanıklık arasıydı.
Dolabın o gıcık cızırtılı açılma sesini duyunca kaşlarımı çatarak gözlerimi biraz araladım.
Sonra tamamen araladım.
Dünyada tam olarak kaç tane dünya harikası vardı bilmiyorum ama şu andan itibaren hepsi tam karşımdaydı.
Beline sardığı havlu ve ıslak saçlarıyla duştan çıktığını anlamıştım.
Kapakları açık dolabın önünde öylece kıyafetlere bakarken altına sardığı havluyu çekti altından.
Sabah sabah hangi sevabımın karşılığıydı bu Allah'ım.
Tamamen çıplak kalan vücudunu görmemle karnım kasıldı içeriye doğru. Sıkı olan kalçalarına bakarken, dudaklarımı yaladım.
Belinden çektiği havluyla, ıslak saçlarından vücuduna damlayan suları sildi yer yer ve havluyu ayaklarının dibine attı. Her hareketinde sırt bölgesinde belirginleşen kaslarını görmek, karnımda olan kasılmanın bacaklarım arasına ulaşmasını sağladı.
Sessizce onu izlerken benim farkımda değildi. Hala uyuyor sandığı için bu kadar rahattı.
Eline siyah renk tişört ve yine aynı renkte bir pantolon aldı. Bana döneceğini anlayınca hızlıca gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesur Velet (bxb)
Romance05...: Of var ya bi koysan yıkılır buralar Kemalim: ? Kemalim: Yanlış oldu galiba. 05...: Yalnız olabiliriz ama yanlış asla