12. Bölüm

1.3K 148 66
                                    

Demirin ağzından

Su nine: olmaz görevim her şeyden önce gelir komutan. Hoşça kal.

"Allah kahretsin"

Delirmek üzereydim. İnci bizi ateş altından kurtardığı zaman aklıma gelmeyecek bir planla adamları alt etmişti. Onu ceza almaması için dağdan uzak tutmak istemiştim ama Allah kahretsin ki pusuya düşürülmüştük ve her şey planlanmış gibi yön bulmuşlardı. Son ana kadar çatışsak da bizimkilerden haber gelmemesi yanı sıra teçhizatımızda bitmişti. Lakabının fare olduğunu öğrendiğim adamın inci ile nasıl bir hukuku vardı bilmiyordum. Telsizden sesini duyduğu an "Lanet olsun bu yarasa" demişti. İlk etapta yarasa kim diye düşünürken İnci ile karşılaşmıştım. Teröristler İnci"ye lakap takmışlardı. Bu biryandan korku verdiğinin göstergesi olarak iyi olsa da çok kötü bir yanı vardı ki! Bütün pisliklerin İnci'nin peşinde olmasıydı. Ölü listesine girmiş olmalıydı ki lakaplıydı. Bu durum öfkemi artırırken fare denen adamın söylediklerinden sonraki öfkesi beni korkutmuştu. Alaycı vurdum duymaz kız gitmiş intikamın zaferini taçlandıran bir kız gelmişti.

Şartını kabul etmişti. Büyük bir yalandı. Dosyasında karşılaştığı hiçbir terörist elinden kurtulamadığı yazıyordu. En son cezasını ifadesi alındıktan sonra hiç düşünmeden adamın boynunu kırmaktan almıştı. Hükümet sadece neden rütbesini indiriyor diye düşündürmüştü. Bu olay çünkü atılmalık bir olaydı yaşanılanları şimdi ise anlıyordum. İnci teröristlerin korkusuydu ve hükümet İnci'yi kullanmaktan geri çekinmiyordu. Buraya dahi bilerek yollandığına artık emindim. Tıpkı Su'nun İnci olduğuna emin olduğum gibi...

Beni dinlememiş ve gitmişti biz helikopterle getirilmiştik. Küçük bir sıyrık olsa da çatışma bana sıyrık bırakan kurşunla başladığı için kan kaybım çok olmuştu ve buda istirahat almamı sağlamıştı. Evime geçmiştim ama aklım hala İnci değdi. Hala gelmemişti. İçimin rahat olması adamlarının da gelmemesiydi. Yerimde duramıyordum ve ne durumda olduğunu çaktırmadan öğrenmek istemiştim. Fakat karşılık alamamıştım. Girişteki nöbetçilere ulaşmıştı. Gelen giden var mı diye, yoktu. Sadece arabaların yollatıldığını öğrenmiştim.

Bir süre sonra arabalar ve ekip geri gelmişti ama İnci yoktu. İşte o an delirmiştim. "Siz nasıl komutanınızı geride bırakırsınız" diye bas bas bağırıp kolunu düşünmeyip tekme tokat girerken Hakan "Komutanım İnci komutanım kesin emir verdi. Benim işim uzadı. Siz geçin ben geleceğim dedi. Eyer kalırsak emre itaatsizlik sayacağını söyledi. Mecbur kaldık." dediğinde artık kendimi dağa taşa sığmaz gibi hissediyordum. Öfkeyle dört dönerken peş peşe attığım mesajlarına da cevap alamıyordu. Ya delilik yapıp inlerine girdiyse, ya yakalandıysa soruları kafasında dört dönüyor. Bu durumda soluğunun kesilmesine neden oluyordu. Gece tek başına dağdaydı. Bu dağları bilmiyordu. Nerede ne var habersizdi. Neyine güvenip geri gelmemişti. Düşüncelerine mani olamayacağını fark ederek albayın odasına doğru yönelmiştim. Genelde böyle olaylarda askerler karargaha tam gelene kadar beklerdi. Hızlı ve sert adımlarla ilerlerken mesaj bildirim sesiyle duraksayıp gelen kişiyi görünce içimde bir rahatlama oldu.

Hemen bir banka geçip konuştum. Kendimi belli etmemeye çalışsam da içimdeki korku aşılmaz derecede beni huzursuz ediyordu. Bedenimin halsizliği dahi umurumda değildi. Son mesajından sonra inatçı keçinin gelmeyeceğini anlamıştım. Telefonumu elimde kıracak gibi tutarken yerimden ayaklanıp albayın yanına geçtim. Kapısını çaldıktan sonra "Gel" sesi duyulmuştu ve içeri girdim. Camın önünde dayanıyordu. Kafasını bana doğru yöneltip "Hayır Demir" demişti. Albayın en nefret ettiğim huyuydu. Neden geldiğimi anlamıştı ama böyle duramazdım.

"Efendim benim askerim şu an tek başına. İzin verin o buraları tanımaz bile."

"Demir İncinin rütbesi senden düşük olmasına bakma beni dahi cebinden çıkarır o kız. Bir konu daha var ki kafasına ne koyduysa yapar. Rütbe ya da başka bir şey umurunda olmaz ve İnci bu devlet için önemli olduğu kadar o mesajı iletmesi gereken biri. Emir yukardan karışamayız. Sadece dua edeceğiz. Sapa sağlam gelmesi için ki geleceğine eminim."

Deli&Manyak (Yarı Texting) İki KomutanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin