6. Bölüm

1.8K 156 16
                                    

DEMİR'İN AĞZINDAN

Yeni gelecek olan komutanın dosyası önüme koymuştum ki albayın beni çağırdığı asker sonrasında kapağını dahi açamadan kapamıştım. Albay sadece birinin geleceğini söylemişti ve söylemlere bakılırsa emir takmayan sorunlu bir kızdı. Düşüncelerim arasında kapıya geldiğimde ünü formaları içinde saçları arkadan bağlanmış omuzlarına kadar olduğunu ve 1.70 boylarında olduğunu düşündüğüm gri renkli saçlarında takılı kalmıştım. Benin adım atmamı durduran şeyse sesindeki berraklık ve vurdum duymaz ama bir o kadarda kararlı olduğunu gösteren son sözleriydi. Albaya karşı çekinmiyordu. Gerçi kimseye karşı çekinmiyor olduğunu göstermişti.

Albay beni çağırınca sonunda gri saçlara ait askerin yüzünü görebilmişti. Gözlerimi alamadığım yüzünden masumluk akarken nasıl böyle güzel olduğu halde baş belası dediklerine anlam verememiştim. Aklıma güzelliğinden dolayı askerlerin yavşaması dahi gelmedi değildi. Dolgun dudaklarının yüzüne kusursuzluğuna nakış gibi nokta atışı yapmış burnunun bir sanat eserinin elinden çıkmış gibi kusursuzca kondurulması ve gözleri işte son noktaydı galiba. Bal rengi gözler ile ilk defa karşılaşmıştım. Albayın sesini tekrar duyunca yaptığım saçmalığın farkına vararak kendime gelmiş ve dışarı çıkmıştım.

Tam olarak neye kızdığımı bilmiyordum. Fazlamı kadınsız kalmış ve hormonlarım saçmalamasıydı. Bilmesem de kendimi toparlamaya çalıştım. Sonuçta bir askerdi ve benim emrimin altında bir askere asla bakamazdım. Ayrıca asiydi. Korkusuz ve umursamaz görüntüsünün altına saklanmış garip bir deli kişiliği vardı.

İlk konuşmama ters cevap vermesi canımı sıkmıştı. Benim ile devrem gibi konuşamazdı ve akıllanması için cezasını ağırlaştırmıştım. Fakat ceza almaktan zevk alıyormuş gibi iki gün boyunca kimse söylemeden düzeni biliyor halleriyle yabancılık çekmeden ve en önemlisi cezalarını aksatmadan dizlerinin ve dirseklerinde parçalamaları gözü görmeden devam etmişti. Merakımı gidermek için açtığım dosyada hayat hikayesinin ve yaşadıkların karşısında hala her şeyi boşmuş gibi yaşayan haline hayret etmiştim. Bunu herkes başaramazdı ve onu gören şımarık zengin çocuklarını aratmadığını düşünecek kadar vurdum duymaz olması canımı sıkıyordu. Belki de kendine acı çektirmesin... Bilemiyorum. Neden vurdum duymaz tavırlarda ilerlediğini bilmesem de beni ona çeken bir şey olduğunu ilk gördüğüm an fark etmiştim.

Birde şu gizli numara vardı. İlginç bir şekilde numaranın gerçek sahibini bulamamıştım. Kendisi de benim ile oyun oynamak istermiş gibi sürekli her söylediğime cevap vermesi ve hiçbir lafın altında kalmaması nedense hoşuma gitmeye başlamıştı. Tanımadığım birini merak etmeme anlam veremesem de beni eğlendirip yüzümün gülmesini sağlıyordu.

İnci delisiyle yaşadığım saçma olaylardan sonra yüzüme bir gülümseme yayılmıştı. Çoğu zaman tavırları kızdırsa da beni hayran kaldığım bir konu vardı ki gözü işinden başka bir şey görmüyordu. Mesela askeriyede çavuşlar dahi kıza ilk defa kadın görmüş gibi bakarken aralarındaki muhabbetleri sadece İnci Komutanken bunlardan dahi haberi yoktu. Askeriyede gördüğüm sürekli aynı forması dışında bugün ilk defa çocuksu pijamaları içinde görmem şaşırtmıştı beni. Peki evinden gelen silah sesiyle telaşlanmam ve elimin istemsiz dudağındaki kanı görünce yüzüne dokunmasındaki elektriklenmem. Saçmalıktı evet o benim askerimdi. İlerisi olamazdı.

Telefondaki kızla konuşurken adını okuyunca tekrar gülümsemeden kendimi alamamıştım. Bilerek ismini değiştirmemiştim. Nineyim diyen kendisiydi sonuçta.

Açıkçası ne yaptığımı bilmiyordum ama bu kızla konuşmak bir şeyleri unutmamı eylenmemi sağlıyordu. En doğrusu da buydu askerle alakalı haller kurmam tam bir saçmalıktı ve acilen zihnimi sarmaşık gibi saran kızdan kendimi kurtarmalıydım. Telefonda konuştuğum kız sonunda kendini Su diye tanıtmıştı. Fakat yaşında hala emin değildim çünkü tanıştığımızdan beri attığı mesajlar taş çatlasa yirmi yaşında olduğunu düşündürüyordu bana. Düşüncelerim arasında yorgunluğumu ata bilmek için duşa girmiş ve çıkmıştım belime sardığım havludan sonra saçlarımı kurulamak için aldığım havlu sırasında kapım çalınca kaşlarım çatılmıştı. Saat üç buçuk olmuştu ve baskın olabileceğini düşünerek hemen kapıya koşup durum bilgisi almak istemiştim ama tabi ki kapımda bir İnci beklemiyordum. Tek kaşımı kaldırmış ona bakarken o çoktan Oha artık diyerek arkasını dönmüştü. Hayır yani bu durumlarla çokça karşılaşmış olması gerekirken bu utanma tavrına anlam veremedim. Hele ki bu yapıdaki bir kız olunca şaşırmam normal bir şeydi.

Deli&Manyak (Yarı Texting) İki KomutanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin