15. Bölüm

1.3K 144 43
                                    

İki tavşan hopladı.

Demir'e de kuyruk doladı.

Bizim aslan dertliymiş

Tavşan görüp görüp hoplamış.

Adam dedik Demir'e

Madam çıktı harbi be...

"Kim getirdi lan bu tavşanları? Yakarım ulan hepinizi yakarım."

Kendi uydurduğum besteyi söylerken araya kabak çiçeği gibi giren aslan kralın sesi kulaklarımı esir alıp çınlamasını sağlarken parmağımı kulağıma götürüp çınlamasını engelledim. Gerçi taa sesi buraya gelmişti. Değil mi? Neyse yavru kuşlarım. Nede olsa birazdan oda damlardı. Ben o arada neler oldu onu anlatayım size...

Bu hanzo üç gün disko cezasını ne hikmetse iptal etmiş ve bende evime geçmiştim. Sonracığıma kapım alacaklı gibi çalınmış ve Demir efendi hem hapşırıp hem de kuduz köpekler gibi kaşınırken kolumu tuttuğu gibi evime girmiş ve kapıyı kapamıştı.

Gözlerimin içine bakarak "Benimle oyun oynamayı bırak küçük fare, Su sensin artık buna eminim?" değince ne dediğini bilmiyormuş gibi davranırken Demir'in bakışlarının haddinden fazla değiştiğini fark ettim. Adamın gözleri dudaklarımda iken dudaklarımı yalamam ne kadar doğru bir hareketti bilmesem de yutkunmasına ve adem elmasının çıkıklığını gözler önüne sermişti. "Ulan benim adem elmasına zaafım var vicdansız" demek istesem de olmadı. Çünkü adam yüzüme yaklaştıkça yaklaştı maşallah. Nefesinin yüzüme vurması o dudaklara gömülmek için can attıran tarafımı tetiklerken bedenimi reflekslerimden ihanetini unutup, öyle anlarda elim ayağım yapması gerekenin tersini yapıyordu ki ben kollarımı boynuna sarıp kendime daha fazla çekerek dolgun dudaklara yapışmayı düşünürken dizim farklı bir şey düşünmüş ki? Yerinden kalkıp erkekliğinde iyi bir iz bırakacağını belirtmişti.

Daha önce size sevgililerimle uzun bir ilişkimin olmadığını ve sırf bu nedenden dolayı her defasında bırakıldığımı söylememiştim değil mi? Ulan ilk defa birini bu kadar çok öpmek istememin karşılığı bu olması neyi gösteriyor. Demir ağzından okkalı bir küfür savurup kıymetlisini iki eliyle avuçlarken valla ağlamak istiyordum. Romantizmin içine nasıl edilir diye makale yazmalık olmuştum artık ama tabii ki ona böyle bir saçmalığım olduğunu söyleyemezdim.

Olayın şokundan kurtulup "Uyuz gibi kaşınırken ne diye evime geliyorsun komutan. Revirin yerini mi unuttun anasını satayım. Oradan baytar gibimi görünüyorum. Hem ne diye dudaklarımı tecavüz ediyorsun. Çık evimden vallahi o kıymetlini üstüm müstüm demeden kökten keser, seni hem cinsim olmaya zorlarım" ben aklıma ne gelirse saydırırken kapıyı açmak için arkamı dönmüştüm ki hızlı bir şekilde sırtım kapıya dayanmış ve dudaklarıma yapışmıştı.

Far görmüş tavşan gibi kala kalmışken karşılık vermem için dudağımı çekiştirince nefessiz kaldığımı hissettim. Kalbimin haddinden fazla atması ve gözlerimin buğulanması normal miydi? Ulan yeni alınmış elektrik süpürgesinden gaz almış gibi beni resmen sömürüyordu. Tabi bende ben bir şeyin altında kalmam havasıyla az biraz karşılık vermeye çalışmış olabilirim. Tamam be arsız gibi bacaklarımı beline sarıp gömülmüşte olabilirim. Sırtım kapıdan ayrılıp yatak odasına doğru yol aldığımızı anlayınca gözlerimi pörtlettim. Kanlımsın sen benim lan. Ellerimi saçlarının arasından ayırıp omuzlarına koyduğumda dudaklarımızı ayırıp alınlarımızı birleştirip "Bu olmaması lazımdı. Bu çok fazla" ahan da benim bam noktama basanda bu sözler olmuştu.

Ulan bende salaklıktı işte. Gözlerim dönmüştü nede olsa o beline sarılan bacaklarıma lanet okuya okuya çözmüş ve ayrılmamla birlikte sağlam bir tekmemi dizine geçirip onun zamanında bana yaptığı gibi kulağından tutmuş ama altını çizerek söylüyorum koparacak gibi çekip "Ne oluyor ya" sözlerine "Piç kurusu" diye bağırıp kapı dışı etmişti. Kapının dışında "Siktir. İnci yanlış anladın. Aç kapıyı konuşalım anlatacağım" dediğini duyunca sırf olmayan bir yerimde değilsin dermiş gibi müzik sistemini son ses açıp tüm karargaha ziyafet vermiş olabilirim. Son iki günde görmezden gelerek geçmişti. Birde mesajları vardı ama engellediğim için sadece

Deli&Manyak (Yarı Texting) İki KomutanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin