Çenesi batasıca: E güzellik sesin çıkmadı.
Çenesi batasıca: Yoksa tırstın mı? Halbuki çok hevesli görünüyordun.
Sabah beşte gözlerimi açar açmaz yorgunluktan başıma bela ettiğim çocuğun mesajları geldi ama dikkatimi çeken ilk şey dün ki komutanın adının bu çiroz gibi Demir olması ve ikisinin de komutan olmasına takılı kalmadım değildi. Ulan böyle bir şans bana vurduysa Allah derdim valla. O zaman öğrenmeliydik değil mi? Ah çok zekisin kızım sen. Ya şu akümün sınırının hesabını Aynştayn bile çözemez abi. Dünyaya gelmiş nimetim bildiğiniz ama paspas yapıp izmarit toplatıyorlar. Ah ah çok dertliyim be ya...
Ben: Yok aslanım ne tırsması bu aralar meşgulüm. Gece verdiğim partide sızmışım.
Ben: E komutancım rütben neydi senin? Nerede askerlik yapıyordun?
Çenesi batasıca: Saatin farkında mısın sen kızım?
Çenesi batasıca: Yerimin ve konumumum ne önemi var hem. Bunlarla vakit mi harcayacağız.
Oha adam bildiğin abazan çıktı ulan. Bizim komutan ol. Sen var ya bütün askeriyeye kıymetli lolipop zulamı dağıtmazsam adam değilim. Gerçi düşününce her türlü adam değilim. Yani sonuç olarak cacıklı helvalarım. Sizce de zulamızı dağıtıp ciğerimizden kendi kendimizi vurmamızın anlamı olmadığını düşünüyorum. Haksız mıyım?
Ben: E atalarımızın sözleri hep ilgimi çekmiştir. Erken kalkan yol alır. Değil mi?
Ben: Olur mu öyle şey? İnsanlar konuşa konuşa hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırmış bebeğim. E nihayetinde hayvan olmadığımıza göre konuşmalıyız.
Çenesi batasıca: Bir nevi insanlarda koklaşır ama şimdi seni ürkütmeye gerek yok değil mi?
Ben: E o zaman sorularımın cevabını alabilir miyim?
Çenesi batasıca: Gerçekten kim olduğunu söyleyeceksen neden olmasın.
Görülmedi.
Kırt herif ne olacak. İyide bu sazan ne zaman böyle zeki olmuştu? Telefonu bırakıp üzerimi değiştirerek tekrar yanıma alıp kulaklıkların blutoothunu aktif ettikten sonra son ses açtığım şarkılarım eşliğinde askeriyeyi bir tur koştuktan sonra dövüş alanında çalışmaya başladım. Yanımda koşmadan gelen Demir Komutan durunca havada dönmeli üçer tekmemi bir turda bırakmak zorunda kalarak bir dizim yere değecek şekilde durdum. Adam sabah sabah başımı ütülemeye gelmiş diyeceğim ama sesi çok güzeldi be. Bildiğin yorgunluğumu alıp götürüyordu.
"Dünden sonra adım atamazsın diye düşünmüştüm."
"Neden ki dün ne olmuştu?"
"Komutanım sıfatını ikidir unutuyorsun asker."
"Bir şey sorabilir miyim?"
"Sor bakalım."
"Şimdi ben size komutanım deyince ne değişiyor. Yani şundan soruyorum. Bir zamanlar rütbe olarak sizin üstünüz olduğumda bana denmediğinde hayatımda bir şey değişmemişti de. Acaba diyorum bu iş erkeklerde yontulmamış egolarını mı şahlandırıyor? Sadece bilimsel bir deney olarak düşünün."
" Sen emin misin rütben benden yüksekken takmadığına? Keza takmamış olmasan bir zamanlar rütben altındaki birinden emir aldığın için zoruna gitmez ve komutanım derdin diye düşünüyorum. Yok demeyecektin ne diye deli gibi rütbelerini yaktın?"
" Deli dirim belki komutan ama deli olmam buradaki bütün askerlerden üstün olduğum gerçeğini değiştirmez değil mi? Sonuçta bütün deliliklerime rağmen ellerindeki hazineden vaz geçmemek için benimle basit oyunlar aracılığıyla akıllanmamı bekliyorlar. Sizce deliği akıllı edebilmek mümkün mü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli&Manyak (Yarı Texting) İki Komutan
Kurt AdamÇenesi batasıca: Oha! Yani nine özür dilerim. Beni yanlış anlama valla nine görevim gereği işkillendim. Yoksa büyüğüme saygısızlık en son düşüneceğim şey. Pamuk ellerinden öperim hakkını helal et. Ben: Salak mısın? Ben: hyssnmddçdşödşksgtb Ben: Hiç...