17/11/2021, Pazartesi, New YorkYine bir pazartesi sabahı pişmanlıkla gözlerimi açtım. Pazartesinden nefret ediyorum çünkü 2 gün tatilden sonra çalışma günü gelip çatıyor. çocukluğumdan beri nefret ediyorum
Yataktan destek alarak oturur pozisyona geldiğim gibi başım dönünce geri yattım. Dün barda fazla kaçırıp çok içmiştim ve şimdi de ağrısını çekiyorum.
Bu sefer tüm gücümü toplayıp ayağa kalktım. Komidinin üstündeki çalar saati alıp baktım. Gözlerime inanamadım. Saat çoktan 9 olmuştu, halbuki benim saat 8:30'da büroda olmam lazımdı. (Büro: çalışma odası veya küçük iş yeri demektir)
Beynime sıçrayan kanla beraber hızlıca tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. İşim bitince hızla odaya girip üstümü değiştirmek için dolabı açtım.
Bir süre dolaptaki gömleğim ile pantolonumu aradım. İyice her yere baktım ama bir türlü bulamadım. En sonunda balkona astığım çamaşırlara baktım, ama orda da yoktu. Sanki gece birileri ben uyurken iş kıyafetlerimi alıp götürmüştü.
Boş boş etrafa bakarken birden gözlerim büyüdü. Ağzımdan çıkan küçük bir küfür ile koşarak kirli sepetine bakmaya gittim. Kıyafetlerimin kirli sepetinin içinden çıkmaması umuduyla sepetin kapağını açtım ama kıyafetlerim ordaydı.
"Ahh, lanet olsun ya!! Ne giycem şimdi ben" mızmızlana mızmızlana dolabıma gidip içinden krem rengi bir pantolon, siyah bir kazak ve uzun siyah bir ceket giydim
Sonunda en çok içime sinen kombinimin üstüne eşyalarımı koyduğum bel çantamı taktım.
Aynanın karşısına geçip tipime bakınca yeni uyandığı her halden belli olan saçımı fark ettim. Zaten yeterince geç kalmıştım, biraz daha geç kalsam ne olur diye düşünerek banyoya saçımı düzeltmeye gittim.
Tarağı alıp saçımı geriye doğru taradım, saçım garip bir şekilde şekil almıyordu. Art arda saçımı geri taramama rağmen bir şey fayda etmiyordu.
Derin bir nefes aldım, belli ki bugün aksi bir gün geçiriyorum. Sakinleşmeye çalışarak saçımla uğraşmayı bırakıp parfümümü sıktım.
Son kez hazır olduğumu görmek için odada ki aynaya bakmaya gittim. Ne kadar içime sinmesede çıkmak zorunda olduğum için kapıya doğru gittim.
...
Elimdeki anahtar ile büronun kapısını yavaşça açtım. İçeri adımımı attığımda küçük televizyonumu açık unuttuğumu gördüm.
İçimden İnanamıyorum, şimdi elektrik faturası destan gibi olmuştur diye geçirdim.
Tamamen içeri girip koltuğun üzerindeki kumandaya yöneldim. Kumandayı aldım ve televizyonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Corpses | Minsung
Mystery / ThrillerDedektif Han Jisung, son zamanlarda çok ünlü ve ünlü olduğu kadar da tehlikeli bir seri katilin peşine takılır 🏅#1 - minho 🏅#3 - minsung 🏅#3 - han 🏅#4 - leeminho 🏅#5 - leeknow 🏅#8 - skz