3. Bölüm | 2. Not

3.5K 385 741
                                    

Sabah gözlerimi yatağımda açtım. Uyanıp uyanmama arasında kalınca uyanmayı seçtim. Azıcık gerinip ayılmaya çalıştım, sonra birden aklıma Hyunjin geldi. Eyvah!! O olaydan sonra onu ne aradım, ne sordum. Kahretsin, endişeden ölmüştür kesin.

Hemen hızlıca telefonuma yönelip kilit ekranını açtım. Gözlerime inanamadım, 65 arama ve 100 tane mesaj gelmiş, hepside Hyunjin'den. Aceleyle onu aradım, 2 saniye sürmeden telefon açıldı.

"Hyunjin ben iyi-"

Lafımı bitirmeden kulaklarımda Hyunjin'in hıçkırıkları yankılandı. O ağlıyordu. Şok oldum

"Sen ağlıyor musun?"

"Tanrı cezanı versin, pislik. O andan beri arıyorum arıyorum açmıyorsun, mesaj atıyorum gönderilmiyor. En sonunda kayıp ilanı bastırmaya gidicektim, ciddiyim. Gizemli bir şekilde birden çıkıp gittin, aklıma gelmeyen kötü şey kalmadı. Ya seni de öldürdüyseler, ya kaçırıldıysan, ya araba çarptıysa, ya bir yerde bayılıp kaldıysan diye düşündüm"

Hıçkıra hıçkıra konuşmasına dayanamayıp güldüm.

"NE GÜLÜYORSUN PEZEVENK. MERAKTAN ÖLDÜM DİYORUM!!!!"

"Hyunjin sakin ol, ben iyiyim"

"200 saat sonra haber verdiğin için sağol gerizekalı arkadaşım (!)"

"Sadece telefonumun şarjı bitmişti"

"Eğer bana neler olduğunu anlatmazsan seni ömrüm boyunca af etmem"

"Tamam anlatıcam"

"O zaman aç kapıyı"

"Ne?"

"Kapının önündeyim aç kapıyı"

"Sen...sen ne ara geldin"

"Aramalarıma cevap vermeyince evine geldim"

"İyi o zaman bekle açıyorum" dedim ve sıcak yatağımdan kalkıp kapıya doğru gittim.

Kapıyı açınca Hyunjin'in ağlamaktan kızarmış gözleriyle karşılaştık. Hiç bir şey demeden içeri girdi ve salona oturdu. Hızlıca karşısına oturduktan sonra onun konuşmasını bekledim;

"Şimdi anlat bakalım, benden önemli ne olmuş da bana haber vermeyi unutmuşsun"

"Hyunjin şarjım bitmişt-"

"Banane, anlat"

Derin bir nefes alıp anlatmaya başkadım.

"Dün bayan Yeonmin'in evindeyken gözüm birden cama kaydı ve ağacın arkasından birinin bizi izlediğini gördüm. Sonra şüphelenip koşarak adamı yakalamaya gittim. Sonra adamı durdurup 'neden benden kaçtın' tarzı bir şey sordum ve o da 'o gelicek, seni istiyor' falan dedi. Sonunda bir genç adam koşarak yanımıza gelip 'bu adam hırsız, yalan söylüyor' dedi, hatta adı Minho'ydu herhalde, Lee Minho. Öyle böyle ikiside birlikte uzaklaştılar. Boş bir olay işte, büyütülecek bir şey değil"

"Şu Minho denen adam bana biraz garip geldi, sencede öyle değil mi?"

"Neden?"

"Madem adam hırsız, neden seni ağacın arkasından izlesin ki"

"Bilmiyorum, aman! Boşver, saçma sapan bir şey. Geçip gitti"

"Sen bilirsin, ama sana hala kızgınım Hannie!"

"Anlattım işte Hyunjin, daha ne istiyorsun?"

"Özür istiyorum"

"Çok çok çok özür dilerim bebiş Hyunjin'im, affet lütfen"

Happy Corpses | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin