Dedektif Han Jisung, son zamanlarda çok ünlü ve ünlü olduğu kadar da tehlikeli bir seri katilin peşine takılır
🏅#1 - minho
🏅#3 - minsung
🏅#3 - han
🏅#4 - leeminho
🏅#5 - leeknow
🏅#8 - skz
Sabah iğrenç bir baş ağrısıyla yavaşça gözlerimi araladım. karşımdaki Hyunjin'i görünce yerdeki boş bira şişelerine baktım. Belli ki dün geceden ikimizde koltukta sızıp kalmışısız.
Zorlada olsa ağrıyan başımı koltuğun yastığından kaldırıp sehpanın üzerindeki telefonumdan saate baktım. Kahretsin!! Saat 12:00 olmuş. Çok geç kaldık.
Aceleyle Hyunjin'in üstüne çıkıp onu sarsmaya başladım.
"KALK HYUNJİN KALKK!!! GEÇ KALDIK"
"Noluyo be"
"SAAT 12 OLMUŞ!!"
"Hass- kalk üstümden çabuk çıkmalıyız. Lanet olsun amir beni haşlayacak!"
"Benide büroda bekleyen dosyalar"
Hızlıca Hyunjin'in üstünden kalkıp odama yöneldim. Dolabımdan üstüme beyaz tişört, siyah ve beyaz çizgili pantolonumu ve aynı şekilde olan ceketimi üstüme geçirdim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabii ki de bel çantamı unutmadım. Hemen onunda üstüme takıp salona, Hyunjin'i çağırmaya gittim.
"Sarı civciv, hadi çıkalım. İkimizde yeterince geç kaldık"
Onaylarcasına başını salladı ve birlikte kapıdan dışarı çıktık.
Çıkar çıkmaz yüzüme vuran soğuk havayla titredim. Hava her zamanki gibi iç titretir derecede soğuktu. Ellerimi koltuğumun altına sokup ısınmaya çalışarak arabanın yanına gittim.
İkimizde içeri girdiğimizde anahtarı arabaya sokup çalıştırmaya çalıştım. Tek sorun çalmamasıydı. Daha doğrusu çalışıyordu ama ilerlemiyordu.
"Noluyor ya! Niye çalışmıyor bu?"
"Bekle, çıkıp bir bakayım" arabadan çıkıp kapıyı geri kapattım. Sorunun ne olduğunu anlamak için kaputu açıcaktım ki kulağıma hava çıkma sesi geldi.
Endişeyle arabanın lastiklerine baktığımda düşündüğüm şey olmuştu. Al işte, tekerlek patlamış. Nerdeyse yarısı sönmüş. Tanrım, neden tüm belalar beni buluyor. Şimdi nasıl gidicem ben. Taksi desen, bu saatlerde zar zor gelir.
Elimi alnıma dayayıp ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. O sırada Hyunjin'in sesini duydum.
"Nolmuş arabaya"
"Tekerlek patlamış"
"Ee nasıl gidicez. Taksilerde doludur şimdi"
"Hiçbir fikrim yok"
"Yürüyerek gidelim diyicem ama o zaman da nerdeyse saat 13:00 de varırız. O saatten sonra da gitmenin anlamı olmaz"
Sesli bir şekilde nefes verdim. Sanırım bugün işe gidemeyeceğiz. Asıl hata bizde. Ne diye gecenin 3'üne kadar içersiniz ki?
