"Bay Han, uyanma saatiniz"
Yanımda sarışın, mavi gözlü ve yabancı olduğu her halinden belli kadın vardı.
"Sen kimsin?"
"Ben Isabella. Bu evin yemekleriyle uğraşıyorum"
"Peki. Sen işine dönebilirsin"
"Bay Lee sizi kahvaltıya bekliyor"
Genç kadının ısrarını dinleyemeyecek kadar halsizdim, o yüzden reddetmeden doğrulup odadan çıktım.
Oyalanmadan kapısı açık olan mutfağın içine girdim. Masada hiç alışık olmadığım bir Minho vardı. Üstünde lacivert bol bir sweatshirt, altında ise siyah bir eşofman vardı. Dağınık saçları da ilgi çekiyordu
"Geç otur"
Karşısındaki sandalyeye oturdum. Tek bir kelime etmeden çatalı alıp önümdekileri yemeye başladım.
"Bugün kumarhanede birkaç işim var"
"Yani?"
"Yanisi, sende benimle birlikte geliyorsun. Seni yalnız bırakamam"
"Merak etme, kaçmayacağım. Benim gelmeme gerek yok"
"Gelir misin demedim, geliyorsun dedim Jisung!"
Emir almaktan nefret ederim ama söz konusu ölüm olunca ne denirse yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu adamı anlamıyorum, bir gün iyi ve tatlı biri, bir gün ise böyle sert ve emirci oluyor...
"Kahvaltını bitirince yatağının üstüne koymuş olacağım kıyafetleri giy ve komidinin üstündeki parfümü sık. Şık olmanı istiyorum, nasılsa önemli misafirler ağırlayacağız"
Emirleri karşısında başımı sallayıp önümdeki tabağı bitirmeye çalışırken o çoktan mutfaktan çıkmış oldu.
...
Odama çıkıp onun yatağıma bırakmış olduğu kıyafetleri inceledim. Bej rengi ceket ve bir pantolon, siyah boğazlı kazak, pahalı bir gucci kemer. İçimdeki küçük heyecanla hemen giymeye başladım.
Kendimi hiç bu kadar şık görmemiştim. Demek ki sorun tipimde değil, giyinişimdeymiş...
Komidinin üzerindeki parfümü boynuma sıktıktan sonra aynada saçlarımı düzelttim. O sırada kapının arkasından Jungkook seslendi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Happy Corpses | Minsung
Mystery / ThrillerDedektif Han Jisung, son zamanlarda çok ünlü ve ünlü olduğu kadar da tehlikeli bir seri katilin peşine takılır 🏅#1 - minho 🏅#3 - minsung 🏅#3 - han 🏅#4 - leeminho 🏅#5 - leeknow 🏅#8 - skz