24. Bölüm | Artık evimdeyim

2.3K 307 216
                                    

En son yaşanan olay üzerinden tamı tamına 3 hafta geçmişti. Kimseye olanlardan bahsetmemiştim, sadece 'aramızda ufak bir anlaşmazlık oluştu' diyerek geçiştirdim herkesi.

Ben yokken Hyunjin'e emanet ettiğim yavru kedimi ondan geri almıştım çünkü beni bu zor zamanlarımda yalnız bırakmayan tek kişi o olmuştu. İyi değilim. Sorunum ne cidden bilmiyorum ama o yaşananlardan sonra bir daha eski mutlu halime dönemedim. Oysaki her şeyin düzeleceğini düşünürken daha da kötüleşmişti. Zamanla yaptığım hiçbir şeyden zevk almamaya başladım...

İyi geleceğini düşünerek bir kıyafet alışverişe çıkmıştım. Bu geniş ve güzel mağaza belki kısa süreliğine de olsa belki beni gerçeklerden uzaklaştırabilirdi.

Normalce kıyafetleri incelerken sweatshirtlere bakma fikri aklıma geldi. Nasılsa ihtiyacım vardı, belki 1-2 tane alabilirdim.

Sweatshirtlerin olduğu kısıma gelip biraz gezindim. Birden gözüme bir tane sweatshirt çarptı; lacivert, bol bir sweat. İstemsizce dolan gözlerim bunun Minho'nun sweatshirtünün aynısı olduğunu hatırlattı. Onu hatırlatan en ufak bir detayı bile hayatımdan çıkarmak istiyorken bilin bakalım ben ne yaptım? Tabii ki onu satın aldım, kendime engel olamıyorum.

AVM'de dolaşmaya devam ettim. Farklı farklı mağazalara girip gezdim, yemek yedim, kedime mama ve oyuncak aldım. Ellerim poşetlerle dolmuştu. Bu demek oluyor ki 'eve gitme vakti'

Bu kadar çok şey yapmıştım ama bir tanesinden bile zevk almamıştım. O anlar aklımdan çıkmıyor, düşünmeden duramıyorum. Acaba şu an ne durumda? İyi mi? Yemek yiyor mu? Ve bensiz mutlu? Gün boyu sadece odama kapanıp ağlamak istiyorum.

Eve vardığımda aldığım kıyafetlerimi dolaba yerleştirdikten sonra küçük kediciğime aldığım yaş mamayı, mama kabına koyup afiyetle yemesini izledim. Küçücük bir dili vardı. Çok tatlı.

Ardından dolabımdan aldığım lacivert sweatshirtü üstüme denedim. Onun bedeninde aldığım için üstüme giydiğim an içinde yok olmuştum. Yalan söylemeyeceğim, onu özlüyorum. Bana olan aşık bakışlarını, dokunuşlarını, sesini, ona ait olan her şeyi deli gibi özlüyorum. Ona karşı boş olmadığımı şimdi daha iyi anlıyorum ama artık dediğim gibi... 'artık bir faydası yok'

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle tuş kilidini açıp mesaj kutuma yöneldim.

Hyunjinnie

Hyunjinnie: nabıyon

Han Jisung: oturuyom

Noldu

Hyunjinnie: bişi diyecektim
de unuttum

Han Jisung: iyi ozmn bb

Hyunjinnie: durlan hatırladım

Han Jisung: ?

Hyunjinnie: Felix senin telefon
numaranı istedi

Verim mi

Han Jisung: ver tabii ama niye
istemiş

Bişey mi oldu

Hyunjinnie: bilmiyom

Sesi biraz endişeli gibiydi

Han Jisung: anladım

Hyunjinnie: yanına gelim mi

Happy Corpses | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin