6. Bölüm | Maske

3.1K 356 1K
                                    

Yarım saatlik takip sonucu ıssız bir yere varmıştık. Önümüzde kocaman bir bina duruyordu. Bay Minho arabasından çıktı ve maskesini takıp içeri adım attı. Ondan sonra bende hızlıca arabamdan çıkıp binaya yaklaştım.

Kapıda iri yarı, simsiyah giyinmiş bir adam vardı. Belki adam anlamaz diye onu görmezden gelerek içeri girmeye çalıştım. Ama giremedim tabii ki.

"İçeriye maskesiz giremezsiniz!"

"Maske mi? Benim maskem yok"

"Sizin için fazladan kalan maskelerden birini verebilirim"

"Umm peki, olur"

Koruma, siyah ceketinin içinden garip görünümlü bir maske çıkarıp bana uzattı.

Koruma, siyah ceketinin içinden garip görünümlü bir maske çıkarıp bana uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam elimi maskeye uzatırken adam lafına devam etti.

"Yalnız bunlar paralı"

"Ne kadar?"

"100 dolar"

"Ne- ehm olur demek istedim yani"

Zorla elimi cebime atıp 100 dolar çıkardım. Elim titreye titreye parayı verdim, hemde sırf şu plastik maske için.

"Adınızı söyler misiniz?"

"Benim adım....Peter"

"Tamamdır Bay Peter, içeri geçebilirsiniz"

Kafamı salladım ve maskemi takıp yavaşça içeri girdim. Gözlerime inanamadım. Dışının sade olduğu kadar içi de oldukça gösterişliydi. Buranın bir kumarhane olduğunu anlamam çok sürmedi. Demek Bay Lee'nin kumar bağımlılığı var. İçerideki herkes maskeliydi, herkes dediğim 100-200 kişi. İçerisi o kadar büyük ki anlatamam.

Gözlerim Bay Lee'yi ararken hafifçe kumar oynayan insanlara baktım. Hepsinin zengin oldukları heryerden belliydi.

Bay Lee'yi daha rahat aramak için boş masalardan birine geçtim. Üstümdekilerden tanınmayım diye üstümdeki ceketi çıkarıp pantolonumun içine soktuğum tişörtümü dışarı çıkardım. Boş boş oturup etrafı seyrediyordum. Öyle profesyonel oynuyorlardı ki aklım almadı.

Kumar oynayan insanları izlerken gözümün ucuyla merdivenlerden inen birini gördüm. Kafamı ona çevirip inceledim. Saçları, kıyafeti, elleri, maskesi... işte o, Minho. Merdivenlerden inip benim masama doğru geldi. Bunu fark edince hemen kafamı başka yöne çevirdim. Ama o yinede yanıma gelmişti. Ona Jisung olduğumu belli etmemem gerek.

"Selam, burada yeni görünüyorsun"

"Ohh evet, yeni sayılırım"

"Biraz içmek ister misin?"

"Şeyy... olabilir tabii ki"

"Peki o zaman, ikimiz için bira söylüyorum"

"Olur"

Happy Corpses | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin