Bölüm 5

191 15 14
                                    

Geminin kontrol odasında bulunan takoz televizyon 'Günaydın Yıldız Işığı!' başlığında bir sabah haberi bültenini gösteriyordu. Dalgalanıp bozulan televizyon yayınında sarı saçlı, kırmızı takım elbise giymiş genç bir kız tüm evrenden topladığı felaketleri sunmak üzere yüzüne neşeli mi neşeli bir gülümseme kondurmuştu.

"Günaydın yıldız ışığı! Günaydın günaydın gü-nay-dın! Ben favori sunucunuz Yoi-Me-Yeah!☆ Bu sabah size olağanüstü haberlerle Gluposti'den günaydın diyoruz! Geçtiğimiz gün itibariyle Inazuma'dan gelen balık tacirleri tarafından büyük bir müzayedeye kapılarını açan Gluposti- hassiktir! Prompterı kaçırdım! Durdur şunu!"

Prompterın akış hızına yetişemeyen sunucu okkalı birkaç küfür daha savurduktan sonra kafasına göre haberi sunmaya devam etti.

"Ne diyordum? Neyse, biliyorsunuz bu siksok gezegenin bu kadar popüler olmasının sebebi-- ne var be!? Beni bölmeyin artık!"

Kameramanın belli belirsiz duyulan uyarıları üzerine Yoi-Me-Yeah boğazını temizledi, topuzundan fışkıran saçlarını geriye attı, takım elbisesini düzeltti ve dudaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasını yakıp ekrana doğru üfledi.

"Dinle, zaten bacaklarıma kadar boka battım ve canlı yayında kusmama ramak kaldı. Bırak da şu haberi bir an önce sunayım ve bu gezegenden siktir olup gidelim, olur mu?"

Kameraman bunun üzerine verecek cevap bulamayınca sunucu kaldığı yerden devam etti. Parmaklarının arasında tüten sigarayla arkasında yerle bir olmuş müzayede alanını işaret etti.

"İşte tam burada Inazuma Balık Pazarı ismiyle yapılan müzayede görüp görebileceğiniz en boktan felakete dönüşüp yüzlerce vatandaşın ölümüne sebep oldu. Yani, şöyle bi' bakacak olursanız aslında ölenlerin müzayedeyle pek alakaları yok, bu elemanlar kendi kendilerine galeyana gelip müzayedenin içine bi' güzel sıçmışlar. Bahsettiğimiz elemanlar yamyamlığı meşrulaştıran bir örgüte mensup bir grup Glupostili. Esmer bir adama takıntı yapıp peşine düşüyorlar ve müzayedeyi basıyorlar. O kargaşadan yararlanan kimliği belirsiz bi' tip de, bu kişinin sarı saçlı bir delikanlı olduğu söyleniyor, gelip milyon moralık balığı çalıp kaçıyor. Müzayede sahibi bildiğiniz üzere şu Inazuma'nın kalburüstü ailelerinden birinin kızı, Kamisato Ayaka. Ve geçtiğimiz gün itibariyle uşağı tarafından katledildi. Ama ölmedi. Nasıl desem- Söylenilene göre uşak cinnet geçirip elindeki kılıçla efendisini ikiye bölmüş. Fakat kılıçtan geçirdiği şey kızın gerçekçi bir robotuymuş meğerse! Robot ikiye ayrılmış, oraya buraya kabloları saçılmış falan... Uşak şimdi her yerde aranıyor. Hazır bahsi geçmişkeen..."

Yoi-Me-Yeah cebinden bir fotoğraf çıkarıp kameraya gösterdi. Fotoğraftaki kişi Kamisato Ayaka'nın uşağı Thoma'dan başkası değildi.

"Evvet efendim. Bu yakışıklıyı herhangi bir yerde görürseniz bilin ki o sıkı poposuna tekmelenmek üzere yüklü bir ödül kondu. Fena değil, değil mi? Sempatik birisi. Yeşil gözler, sarı saçlar falan..."

Sunucu kağıdı aniden ekrandan çekip elinde buruşturdu ve yere atıp üzerinde tepindi.

"I-ııh! Sakın sakın! Sakın Bundy sendromuna kapılıp durumu romantikleştirmeye çalışmayın! Hayır efendim! Bu piç kurusunu gördüğünüz yerde enseleyin! Neyse, şimdi burada... ne... Secret... Secree... Secretum Secre...torum adlı pastanenin insansı robot müdürü bulunuyor. Saatlerdir başımızda bekleyip bizi darladığı için kendisiyle bu acı facia hakkında küçük bir röportaj yapacağız. Buyrun karşınızda Albe--"

Kamera açı değiştirirken ekran karardı ve yerine bir müzik kanalı açıldı. Gemideki tüm hoparlörlerden bangır bangır yayılan müzik yatağında kedi gibi kıvrılmış uyuyan Dainsleif'i olduğu yerde zıplatarak uyandırdı. Önce gözleri kapalı halde yanında yattığını düşündüğü efendisini yokladı. Bulamayınca ayaklanıp baş ağrısından zorlukla araladığı gözüyle pantolonunu aradı. Fakat onu da bulamadı. Sonra yine el yordamıyla şans eseri yatağın kenarında duran gömleğini, boxerını örtecek kadar uzun olmasını umarak üzerine geçirdi.

Balık İstifiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin