Bölüm 15

91 12 3
                                    

Bu pek acı olayın ardından geçen bir hafta neyse ki Efendi Kaeya için su gibi akıp geçmişti. Önlerindeki bir hafta içinde gemisi eski şanlı haline dönmüş (Gemisi eski dökük halinden çok daha iyi hale gelmişti, bu yüzden Kaeya'nin hiç şikayeti yoktu.), nafile bir çabayla ağzından laf alabilmek gayesiyle uşağıyla geminin her odasında sevişmiş ve Doktor Baizhu'yla aralarındaki husumeti birer kadeh osmantus şarabıyla şekere döndürmüştü. Hiç şüphesiz Baizhu, talep ettiği paranın yalnızca küçük bir kısmını alacağından bir haberdi. Bu yüzden yüzündeki ve vücudundaki çürüklere rağmen karşısındaki sahtekara gülümsüyor, eski günleri yad ediyordu. Zavallı Qiqi de babacığının bahçedeki canlı ölülerin amansız saldırısına uğradığını zannediyordu. Bu yüzden Gui'ye onu koruyamadığı için fırçalamış, Bay Zhongli'nin birden ortadan kayboluşunu da zaten pek umrunda olmadığı için pek sorgulamamıştı.

Nihayet beklenen gün geldiğinde herkes doktorun isteği üzerine ofisinde toplanmıştı. Pencere kenarında ayaklarını sallayarak süslü taburesinde oturan küçük hanım Qiqi, elindeki radyonun antenini oraya buraya sallayıp istediği sinyali yakalamaya çalışıyordu. Radyo en sonunda bir sinyal yakaladı ve odayı cızırtılı bir sesle doldurdu.

"Canım bak, yeni Carmen Dei orada burada isim yapmış olabilir fakat bir aya kalmaz süprüntü gibi izbe mekanların kapılarını yalamaya başlarlar. Yeni isimleriyle ün kazanmış olabilirler fakat benim gibi, Fischl gibi, Razor gibi büyük değerleri kaybettiler. Pişman olacaklar."

"Peki, sizin gelecek planlarınız nedir Benny?"

"Bizler çok yakında hip-bale adını verdiğimiz füzyon bir dans tarzını benimseyerek müzikten ziyade bir dans grubu olarak yepyeni bir isimle geri döneceğiz. Hip hop ve baleyi...-"

Qiqi yanaklarını şişirip frekansla oynadı ve yayın yarıda kesildi. O sırada Baizhu dilinde gezdirdiği son sigara dumanını gerginlikle üfledi ve radyoyu kapatması için kızının omzuna dokundu. Ardından mini barın etrafına tünemiş üçlüye yaklaşıp Gui'nin ikram ettiği içkiyi küçük yudumlar halinde hızla içti.

"Beyler, içkilerinizi bitirin de şu işi halledelim ha'di."

Gui bardağı hışımla elinden kapıp bir kenara bıraktı. Doktorun gerginlik içişinden rahatsız olmuşa benziyordu. O sırada Kaeya, elinde Diluc için hazırladığı kıyafetleri Dainsleif'e gösteriyordu. Gülerek işaret ettiği tişörtün üzerinde tırnak içinde "No pain no gain - Jane Fonda" yazılıydı fakat bu alıntı da bir çift tırnak içine alınıp altına "Lisa Minci" imzası atılmıştı*. Baizhu'nun konuşması üzerine kafasını çevirip heyecanla kıyafetleri kolunun altına sıkıştırdı.

*Yazar Notu: "No pain, no gain", Lisa'nın oyun içinde sandık açarken söylediği repliklerden biri. Fakat aynı zamanda Jane Fonda'nın 80'li yıllarda çektiği aerobik egzersiz videolarında izleyicileri cesaretlendirmek için söylediği meşhur bir replik. (yazar burada espri yoluyla ne kadar dinozor olduğunu belli ediyor)

"Derhal gidelim! Minik balığımı görmek için sabırsızlanıyorum."

Qiqi yaklaşıp Baizhu'nun eteklerini çekiştirdi.

"Balığı ben de görebilir miyim?"

"Orayı görmenin senin için pek uygun olduğunu düşünmüyorum tatlım."

"Kötü örnek olacağını düşünüyorsan neden ofisinde adam parçalarken bana otopsinin inceliklerini anlatıyo'sun peki?"

"O farklı, bu farklı. Hastalarımdan birini anadan üryan bir şekilde görmeni istemiyorum. Ayrıca tek sebebi bu da değil."

"Seni ve Gui'yi nanadanüryan şekilde gördüğümde sorun olmamıştı ama-"

"Qiqi!"

Kaeya ofisi inletecek bir kahkaha koparıp kendini zapt etmek için Dainsleif'in koluna defalarca vurdu. Gui utanç içinde yerinden fırlayıp Qiqi'yi kucağına alırken küçük kız isyan ederek kıvranıp adamın saçlarını yoldu.

Balık İstifiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin