Kalabalık dağıldı ve kulis diken üstü bir sessizliğin kucağına düştü. Müzisyen kız kardeşler sahneye çıkmak için alelacele toparlanırken Jean, Kaeya'ya yaklaşıp genç adamı sahte bir gülümsemeyle selamladı. Alberich ve tayfasına sahneden sonra buluşma sözü verdi, kovboy şapkasını düzeltip seyircilerin karşısına çıkmak üzere gözden kayboldu. Jean buluşma sözü vermişti vermesine, ancak bu söz asla gerçekleşmeyecekti çünkü mekana dalan silahlı Sangonomiya ordularının salona hücum etmesinin ardından buluşup konuşacak vakitleri olmayacaktı. Hatta Kaeya'yı sağ göreceğinden bile emin değildi! Adamlarına Kaeya'yı yakalatma emri vermeyi düşünebilirdi fakat bu cehennem kalabalığında onu bulabileceklerinden şüpheliydi, dolayısıyla onları gereksiz bir emirle yormalı mıydı bilemiyordu. Orduların hareket işareti Jean'in şarkısının sözlerinde gizliydi. Sonrasında kızılca kıyamet kopacak ve her şey yolunda giderse Teyvat'ı üçe bölen varislerin ikisi bu gece tarih sahnelerinden silinecekti. Bu alçak saldırıyla birlikte Mare Jivari ününe büyük bir leke alacak, senelerdir süregelen prestijini ve albenisini kaybedecek ve kaçınılmaz bir yıkım dönemine girecekti.
Sangonomiya ve Gunnhildr isimlerini ölümsüzlüğe taşıyacak tarihi bir geceydi.
Bu sırada Kamisato Ayato; üzerindeki ağır kostümden kurtulmuş, ağlamaktan bataklığa dönen yüzünü temizlemiş, sakinleşmek için bir sigara yakmıştı. Gözleri ve burnu hala kıpkırmızıydı, sigaranın dumanını içine çekerken öfkeden nefesi titriyordu. Karşısındaki taburede oturan esmer genç adamı gözünün ucuyla süzüp sigara dumanını kibarca burnundan bıraktı. Gerçek kimlikleri ortaya çıktığından Kaeya'nın da başındaki rahibe örtüsünü tutmasına gerek kalmamıştı artık. Dainsleif'in belli bir uzaklıktan göz kulak olması şartıyla Kamisato Ayato'yla özel olarak görüşmeyi kabul etti. Konuşulması gereken konular, cevaplanması gereken sorular vardı.
"Nihayet tanışabildik. Sizinle tanışmayı dört gözle bekliyordum, Bay Alberich. Kusuruma bakmayın. Pek iyi zamanlardan geçtiğim söylenemez."
"Yok canım. Ne kusuruymuş! Herkesin böyle zamanları olur. Mesela ben senelerdir götü başı toparlayamadım. Ama bir şekilde yuvarlanıp gidiyoruz işte! Ahaha." Kaeya'nın havayı yumuşatmak için verdiği cevap pek de umduğu etkiyi yaratmamıştı. Tedirginlikle güldü ve uzanıp Ayato'nun sigara pakedinden arsızca bir dal çekti. Çekerken ağzının kenarıyla "Alabilirim, değil mi?" dedi. Uyduruk bir soru olduğunu kendisi de kabul ediyordu ama sonuçta Bay Kamisato son anda "Hayır, alamazsın." diyemezdi ya! Ayato başını onaylarca sallayıp iç geçirdi.
"Haberlerde olanları gördüğümden beri uşağımı arıyorum. Az çok bilginiz vardır, biz böyle arada sırada çeşitli gezegenlerde pazar açıp balık falan satıyoruz. Fakat Gluposti'deki pazar biraz... absürttü."
"Oldukça." dedi Kaeya sigarasını küçük puf puflarla yakarken. "Gerçi eğlenmedim diyemem. Pek bir renkliydi. Az daha etli turta fabrikasına yüksek kalite malzeme oluşumu düşünecek olursak..." Kaeya pazarın renkli olmasının bir sürü acayip insanın bir araya gelmiş olmasından mı, yamyam robotlar tarafından kovalanmış olmasından mı yoksa yediği muffinlerden mi kaynaklı olduğunu kestiremedi. Sonra üzerinde düşünmekten vazgeçip ekledi. "Hem farkında olmadan güzel bir şeye vesile oldunuz. Beni kaybettiğim dostumla bir araya getirdiniz."
"Ah, Bay Ragnvindr'den bahsediyorsunuz. Onun için sizden ne kadar özür dilesem azdır. Normalde bu tarz problemli durumlardan kaçınmak adına itinayla çalışırız."
"Ne özürü canım sayenizde dostumu buldum diyorum. Bunun özürü mü olur?"
İki adam dönüp biraz ötede Bayan Hina'nın avı olmamak için Dainsleif'e sokulmuş Diluc'a baktı. Bayan Hina, Itto'nun kucağına kıvrılmış, genç adamla cilveleşmesine rağmen bir taraftan Diluc'a "Rahip Bey, Rahip Bey! Bu gece isterim iki yakışıklı laço arasında sandviç olayım. Biri siz, biri de bu kaslı kollarına eridiğimin delikanlısı. Duama amin dersin?" diye laf atıyordu. Kaeya, Bayan Hina adamın parmaklarını aç gözlülükle öperken yüzünde dehşet ve utancın izleriyle onu seyreden Diluc'u alaycı bir gülümsemeyle süzerken, bir taraftan Ayato'nun mallarından birini kaçırıp onları zarara uğrattıkları için karşılık alıp almayacağını merak ediyordu. Sonuçta, en başında kaçıp kayıplara karışmalarının sebebi buydu. Ama bu konuyu ilk açan taraf olmayacaktı. Belki konuyu açmazsa üzerinde hiç konuşulmazdı ve ne idiği belirsiz bu adama yüklü paralar bayılmaktan kıl pay kurtulurdu!
![](https://img.wattpad.com/cover/283220851-288-k469155.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balık İstifi
Hayran Kurgu[dainkae/ luckae] [sci-fi] [absürt] [+18/gore] [smut] Genshin Impact hayran kurgusu. Kaeya Alberich, sadık hizmetkarı Dainsleif ile can sıkıntısından gezegenden gezegene seyahat eden ve gözüne çarpan nadide parçaları biriktiren şımarık bir koleksiyo...