27 bölüm

49 5 4
                                    


İyi okumalar gökkuşağı ailesi 🏳️‍🌈😍


Yazardan

Alp şirkete girdiği an herkes başıyla selam verip ellerindeki işe  devam ediyordu. Kendi katına çıktıktan sonra odasına girmeden günlük rutin haline getirdiği odaya girip özlemle odayı süzdü. Sonra kendi odasına girip telefonla Duruyu odasına çağırdı.

Kapı ilk tıklayıp gel sözünü duyduktan sonra elinde kahve ile Duru içeri girmişti.

"Günaydın Akın bey, bu gün iki toplantınız var. Biri şirkette diğeri ise akşam yemeği olarak düzenlendi"

Alp başını sallayıp, "yeter Duru,  hadi bir kahvede sana söylüyorum, uzun zaman oldu konuşmayalı" deyib gülümsedi.

Duru buruk gülümsemesi yüzüne oturdu. "Bencede Akın biraz dursak iyi olacak ha? Ne zamandır aramadığın yer, şehir, ülke kalmadı. Bulunmak istemeyen birini bulamazsın bunu hala anlayamadın mı?"

Akın başını eğdi sağ eliyle alnını sıkıp "söylemesi iyi hoşta, kalb anlamıyor ki. Bir yere bakmadığım zaman belki oradadır diye geceleri uyuyamıyorum. Gerçi ondan sonra uyumak dahada zor birşey oldu. Eskiden bir kaç saat uyurdum ama iki yıldır o saatleri bile arar oldum. Ne komik eskiden beni senden kıskanırdı şimdi oturmuş sana onu anlatıyorum." Yine yüzünde hüzün, sesi titriyordu. Şimdiden iki yıl olmuştu o mektubu okuyup Oğuzu kaybedeli.

Biraz daha sohbet edip, böyle olmayacağını anlayıp akşam toplantısından sonra sabahlamayı kararlaştırıldı.

Duru işlerini bitirip ikinci toplantısına hazırlanırken telefonun çalması ile başını dosyalardan kaldırdı. 'Sevgili'M' ismini görünce kocaman gülümsedi.

"Alo sevgilim"

"Nasılsın güzelim?"

"İyiyim, sen? Neredesin?"

"Sesini duydum ya dahada güzelleşti günüm. Karokoldayim, bir hırsızlık olayı varda şimdi ona bakmaya gidiyorum. Seni arayıp sesini duyayım dedim"

"Dikkatli ol Melih lütfen"

"Sen merak etme yavrum ben her zaman dikkatliyim. Alp Akın  aradı akşam sabahlayalım dedi geleceksin dimi?"

"Banada söyledi buluşalım. İki gündür senide görmüyorum zaten, bizde iyi olur"

"Tamam güzelim hadi görüşürüz kendine dikkat et"

"Tamam görüşürüz"

Telefonu kapatıp yeni başını kaldırdığı dosyalara tekrar gömüldü.

Toplantıya  hazırlanmak ve Durunun hazırlanması uzun çektiği için 10 dakika geçikmişlerdi. Akının kendi restoranında olacağından orayı aramış ve sunuma başlamalarını istemişti.

"Ah Duru, ben zaten bilmem gerekirdi bir kadınla dışarı çıkılmaması gerektiğini, geç kaldık"

Duru utanmış halde kafasını aşağı eğmiş önden yürüyordu.


Akından


Durunun kızarması gülmeme sebeb olsada kendimi tuttum eğer gelseydim gelecekte de aynı şeyi tekrar ederdi. Bütün garsonlar selam verip masaya büyük adımlarla yürüdüm bir elim Durunun belinde diğeri ise cebimdeydi.

Elimi uzatıp "özür dilerim geciktik" dedim. İletişime geçtiğim adam ayağa kalkıp elimi tutu. "Önemli değil Akın bey, buradaki herkes siz gelene kadar çok iyi ilgilendiler" dediğinde kafamı haraket ettirdim. Yüzümdeki gülümseme solmadan yanındaki gence elimi uzattım hemen oda karşılık verip "sizinle tanışmak büyük onur Akın bey, ben Aykut Delen"dedi.

AŞK VE NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin