Yazardan
Içeri girdiklerinde herkes rrestorana hayran hayran bakıyordu.
Melisanin düzenlediği masaya geçti her kes. Yemek yeyip, barda içki içiyordular.
Herşey dört dörtlüktü. Ama Oğuzla Alp durgundu. Oğuz bura geldikleri gunun gecesini düşünürken, alp ona attığı yumruğu düşünüyordu. Hâlâ yarası olan yaraya bakıp bakıp kendini öldürmek istiyordu. Oğuz geldiğinden beri Melisa ile bile konuşmamıştı. Sadece selam verip geçmişti yanından.
Oğuz bir haftadır ölü gibi yaşamasının sayesinde yemek isteği kaybolmuştu. Yine tabağindakilerle oynayıp yemeğine dokunmadı. Alpin gözleri onun üzerinde olduğundan her şeyini izliyordu.
Duru Alpden gözlerini ayırmıyor adeta yemek yerine Alpi yiyordu. Şarki çalındığında herkes dansa kalktı Duruda Alpin yanına gelip dans etmeyi teklif etti. Alp tamam deyip kabul etti. Aklından neler geçiyordu Allah bilir. Dans ederken arada Oğuzun bakışlarıyla karşılaşıyordu. Oğuz öyle bir bakıyordu ki, elinde olsa ikisinide diri diri mezara sokardı. Eline içkisini alıp dışarıyı izlemeye koyuldu.
Melisa Oğuzun yanına gelip "Oğuz neden benimle konuşmuyorsun? Gercektenmi Alple sorunlarınız var diye benimi harcayacaksın? Tamam öyle olsun birdaha konuşma benle ama bunu bil sen benim arkadaşımdın" deyip ayrılırken Oğuz kolundan tutup sarıldı. " Seni görmezden gelmiyorum, ama anla sana yakın olursam onada olurum bu canımı yakıyor. Görmüyormusun benim ne kadar zorlandığımı" dedi. Melisada sarılıp "herşey güzel olucak yeterki sen üzülme, hem bak ben yanındayım" dedi. Oğuz gülümseyip "gitmem gerek yoksa kötü şeyler olucak" deyip Alple Duruyu gösterdi. Melisa onlara bakıp Oğuza döndü "galiba ben şu yeloza kendimi iyi ifade edememişim" deyip gitmeye kalkışırken oğuz izin vermeyip "boş ver, abinin kızlardan hoşlanması onun suçu değil" dedi. Melisa kahkaha attığında oğuz kaşlarını çatı "gercektenmi Oğuz, abimin ondan hoşlandığını mi düşünüyorsun. Vallaha ikinizde aptalsiniz" deyip ayrıldı Oğuzun yanından. Karaoke yerine gidip tamda planladıkları gibi Melisa Oğuzu sahneye çağırdı. "Şimdi bu günün mimarı olan Oğuz Savaşı sahneye davet edip bir şarkı istiyoruz" dedi. Herkes alkışladığında Oğuz ne yapacağını düşündü. Şuan annesi ile kurduğu hayal geldi aklına o sahnede olacaktı anneside onu alkışlayacaktı.
Sahneye çıktığında herkesin iki tarafta olurken Alp tam karşısında onu izliyordu. Tamda annesinin yerinde oturmuştu. Aklına mezara gittiği gün geldi. Demekki herşeyi duymuştu. Üzüntüyle gülümsedi.
"Arkadaşlar size söyleyeceğim sarki Azeri şarkısıdır. Anlamayanlar arkadan okuya bilir."dedi. Ve şarkıya başladı.
Yene dönmüş hisslerim bax buza
sağlığına qaldiriram bade
unutmağım mümkün deyilki
her saniye saliram yade
sürətin ağlıma qazınıb sanki
elleri kövrək gözləri badem
men sene nifret elemeremki
sen de mənə etme ne badeGözleri Alpden ayrılmıyordu. Alp sesine aşık olduğu adama bakıyor, şarkının sözlerini kalbine kazıyordu. Bir an düşündü onundan nefret ede bilirmiydi?
Oturmusan ureyimde qalxmirsan terpen bir
çıx redd ol heyatimdan
ya da gel herden bir
ailem nigarandi isteyirler evlenem
bilmirler menle evlenen
qadin da bedbextir
yataram gözlərində ruhun oxsasin saçımı
o vurur dayanmadan o vurur hec açılmır
dedimki,cok sevirem gozlerini
ogun bugundur qadin
gözlərin məndən qaçırır.
Bu yollar sene cixir
ey ureyimin sehzadesi
bilirsen sesini her duyanda
menim sesim esir
ureyine bagla meni qifilla el qolumu
tulla ora bir ömürlük qalaram orda esir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE NEFRET
Dla nastolatkówintikam duygusu ile dolup-taşan Alp Akın ailesini öldürenlerden hesabını soracağına ant içer. Peki hayat ona yine başka bir oyun oynarsa, nefreti aşka dönüşürse? nefreti mi seçer aşkımı?