bölüm 14

48 4 0
                                    

Yazardan

Alp evin her yerini arayıp ama Oğuzdan bir iz bulamadı. Salona inip kanepede oturdu. "Bulamadım onu" dediğinde, melisa "çünkü gelir gelmez gitti" dedi. Derin nefes alıp "nasildi?" Diye sordu cevabı kendiside biliyordu aslında ama duyup daha çok canını yakmak istiyordu. "Soğuktu, sanki bütün dünyanın altinda ezilmiş ama dik durmaya çalışıyormuş gibi" Dediğin de Alp başını arkaya yaslayıp derin nefes aldı. "Üstü başı değişimiydi yoksa dünden kalmaydi mi?"

"Dağılmıştı. Sanki bütün gece toprağın üzerinde uyumuş gibi, yüzü giysileri topraktı" Melisa deyip abisine döndü. "Artik onu hayatından çıkarmaya ihtiyaç kalmadı abi o zaten çıkmış ve hayattan kopmuş"

"Kaybettim"

"Hayır abi kaybettik"

Alp birkez daha sevdiği insanı kaybetti bunun acısı kolay kolay geçmeyecekti.

Melisa karakola gidip Nurayi çıkardı. " Ben Melisa Kılıç Alp Akin Kılıçin kız kardeşiyim."deyip elini uzatti. Murat Ta elini sıkarak "memnun oldum Melisa, iyi iş başardın ve abonece tesekkurlerimi iletirsin. Bir sonraki sefer daha güzel yerde görüşmek umuduyla" deyip ayrıldı. Melisa arkasından "gurusmeliyiz bencede Murat Savaş" dedi.

Oğuz eve gelip üzerini değişip evden çıktı. Hayatsan soğumuştu artık, hicbir şey umrunda değildi. Şirkete girdi, yüzünde hiç bir kas oynamıyordu. Herkes onu böyle ilk kez görüyordu. Durunun yanına gidip "bana dünkü toplantının dosyalarını ve mimarları toplayıp bir saat sonra toplantı için hazırlanmalarını söyle" deyip arkasını döndü. Duru "Ama baş mimar" sözünü kesip "1 saat içinde topla, olmayanı senden bilirim" deyip odasına gitti. Duru Oğuzun bu halinden fazlasıyla korkmuştu. Onu ilk kez birisine böyle cevap verdiğini görüyordu.

Oğuzun kapısı çalınıp içeriye Duru girdi.
"Efendim istediğiniz dosyalar ve şey bu gün Murat beyi polisler götürdü." Bu konu Oğuzun ilgisini çekti başını kaldırıp neden diye sordu. "Hakkında kardeşini öldürme cinayeti varmış" Dediğin de Duru, oğuz bunu beklemiyordu gerçekten, babası katildi. Sonra bos ver dedi kendi kendine herkes bir gun yaptığını yaşar diye düşünüp " Tamam gide bilirsin" dedi umursamazca Duru gözlerini büyütüp Oğuza baktığında Oğuz başını ne var diye salladı.

Alp Durunun mesajı ile şirkete gelmişti. Durunun yanına gidip " ne toplantısı bu acil olan" diye sordu. Duru " Akin bu gun olana inanamayacaksın, Oğuz bey geldi, ve sizleri toplamalı oldugumu eyer biriniz gelmeseniz benden bileceğini söyledi. Hatta babasını polisler apardı dedim bos ver dedi. Hiç gülmüyor hatta kızgın bile değil" Dediğin de Alpin yüzü üzüntüyle kaplandı bir günde ne yapmıştı çocuğa böyle, nerdeydi dün gece düşünmeden edemiyordu.

Toplantı zamanı geldiğinde herkes oturdu. Alp de Oğuzun yanındaki yerini alıp Oğuzu beklemeye koyuldu.

Oğuz elinde dosyalarla içeri girdiğinde herkese selam verip Duruyu yanına çağırdı. Alpin gözleri ruhsuz Oğuzun üzerindeydi. Lâkin Oğuz kalbi ne kadar onun için hızlansa da hiç hali yoktu, gülümsemeye veya kızmaya yerine geçip dosyaları Duruya verip herkese vermesini istedi.

"Şimdi arkadaşlar düşünüyorsunuz ki, Oğuz bizi neden birden bire buraya topladı. Bu konuya ilk olarak açıklık getireyim. Bir sıra sorunlar yüzünden iki gündür yokum, artık isimin başına geri döndüm. Sizleri topladım çünkü yeni ise başlıyoruz. Önümüzdeki hafta şirketler arasında yarışma geçirilecek ve kazanan hem arazini alır hemde düşündüğü inşaatı yapar. Fikirlerinizi alalım, ne yapsak kazanırız bu işi" Dediğin de herkes düşünüyordu.

Çalışanlar

"Zenginler semti yapalim"

"Tatil köyü"

"Yüksek nerden bakarsan 35 katlı bina"

"Saray"

"Okul"

Herkes kendi düşüncesini söylerken Alp üzgün şekilde gülümseyip bir şeyler söyledi onu yanlızca yanındaki çalışan duymuştu. Ve ayağa kalkıp "bence Akin beyin söylediğini yapalim" Dediğin de herkes Akina baktı.oguzda merakına yenik düşüp " ne söylediniz Akin bey" dedi. Alp kendisine böyle seslenen Oğuza baktı ilk önce aklından soru uçup gitmişti. Sonra hatırlayıp "sadece öylesine söyledim" dediğinde herkes söyleyin dedi.

"Şey aslında yetimhane yapıp yanınada yetimlerin oynaması için Lunapark inşaa etmeyi düşünüyordum. Yetimler yetimhaneden 18 yaş olmadan çıkamazlar, bu yüzdende oraya gidip oynamayı yanlızca hayal ederler. Böyle işte neyse bu alınmaz zaten başka şeyler düşünelim" dedi.

Oğuz dayanamayıp "Akin beyin düşüncesine katılanlar el kaldırsın" deyip kendide el kaldırdı. Bir kaç kişi hariç herkes el kaldırmıştı. Oğuz sözüne devam etti. "O zaman yapacağımız şeyi biliyoruz artık. Sadece 1 haftamız var çocuklar. Gerekirse gece gündüz çalışılacak. Resim çizilecek, sunum hazırlanacak ve robotu hazırlanacak. Bu işi kazanıp çocukların hayalini gerçekleştiririz. Akin sen yalnız çizeceksin ve her birseyi kendin düşüneceksin. Her iki günde toplantı yapılacak ve hatalı olan yerler düzeltilmeli. Hepinize güveniyorum bu işkazandığımız da herkese 3 günlük tatil ayarlayacağım. Hadi başlayalım" deyip işe döndüler.

Alp odadan çıkıp kendini odasına kapattı. Çocukluğundan beri parkları çok severdi. Her zaman melisa ile lunaparkin hayalini kurarlardı. Atlı karıncaya binmeyi o kadar isterdiki Melisa nerde görse gizli gizli ağlardı. Alp de onun bu duygusunu bildiği için gizli gizli onun yanında olardi.

Alp eskileri hatırlayıp ağlamaya başlamıştı. Nasıl zor günlerdi yaşadıkları. Okuldan kaçıp parka gittiklerinde paraları olmadığı için içeri alınmıyor sadece dışarıdan anne babası ile oynayan çocukları izleyip geri dönerlerdi.

Çok acı çekmişlerdi. Yetim olmak zordu. Bazı anne babalar çocuklarını onların yanına koymaz birlikde oynadıkları için onlara kızardılar.

Gözlerimi silip lavobaya gitmek için odadan çıktı. Lavobaya girdiğinde Oğuzunda orda olduğunu görüp hemen suyu yüzüne vurdu ağladığını görmesini istemiyordu. Oğuz çıkmaya hazırlanırken Alp kolundan tutu. " Seni çok merak ettim neredeydin" Dediğin de Oğuz kas katı kesildi. " Seni ilgilendirmez Akin. Ama bu kadarını bil beni gerçekten seven birinin yanındaydım" dedi. Alp canının yandığını hiss etti. Oda onu gerçekten seviyordu. Hemen unutmuştu yani onu düşünmeden edemiyordu. "Mutlumuydun bari?" kendide fark etmeden ağzından çıkmıştı bu soru. "O kadar mutluydum ki, hiç aklıma gelmedi beni merak edeceğin" canın acısını çıkıyordu Alpden ama her sözü ile ondan daha çok açıyordu kalbi. Tamam dedi. Sesi o kadar yavaş çıkmıştı ki bukadar yanın olmasaydılar Oğuz bilr duyamazdı. "Birşey istiye bilirmiyim Oğuz?"

"Iste"

Yüzüne bakmadan sırtından sarıldı Oğuza, Oğuz yerinde haraket ederken kulağına "sadece iki dakika yalvaririm. Şuan buna herşeyden çok ihtiyacım var" dedi. Alp kokusunu içine çekip daha sıkı sarıldı. Oğuz yüzünü görmesede sıcaklığı kalbini yakıyordu. Zaman dolduğunda Alp kollarını ayırdı. Oğuz beklemeden kapıdan çekip gitti. Alp elini kalbinin üzerine koyup "yalvaririm dur artık " dedi.

Alp çizim yapıyor beğenmeyip tekrar yapıyordu. Ilk kez gece uyuyamadığı için mutluydu. Yetim haneyi çizip bitirdiğinde yanındaki lunaparka başlamıştı. Arada Melisada ona yardım ediyordu.

Sonunda bitirmişti. Çok güzeldi yaptığı. Tamam hayallerindeki gibiydi. Toplantı zamanında ortaya koyduğunda herkes hayran kalmıştı. Oğuz Yanındaki Alpe bakıp hayallerinin ne kadar güzel olduğunu düşündü. Sıra sunumundaydı.

Alp Oğuzu beş gündür hiç gülmediğini hatta yüzünde bir kıpırdama olmadığını görüyordu. Ne yapıyor beriye gidiyordu hiç bir fikri yoktu. Bu gün onu takip etmeyi karar aldı.

🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺

Yine üzücü bir bölüm.

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen. Sizleri seviyorum🖤🤎

AŞK VE NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin