AŞK VE NEFRET

bölüm 5

Alpden

"Oğuz ben Duruyu yemeye götürmeliyim, sonra seninle dolaşırız" dedim bir anda. Yüzündeki hayal kırıklığını gördüğüm an pişman olmuştum verdiğim karardan, her lafima lanet etmeye başladım. Yine takındı acı verici gülümsemesini "sorun yok bende şey yaparım,  belki Melisa ile buluşurum" dediğinde Melisaya herşeyi anlattığım aklıma geldi. Ve verdiği tepkiler Oğuzu birdaha görmek istemediğini ve benimde uzak durmamı söyledi. Oğuzun öyle biri olmadığını söylesem de yinede affedemedigini anlıyordum. Şimdi arasa Melisa kendine hakim olamazdı. "Melisa bu gün kız arkadaşlarıyla görüşeceğini söylemişti" dedim. Gözleri dolmuştu net  görünüyordu. Gizlemeye çalıştı arkasını döndü ve yanımızdan uzaklaştı.

"Akin işten sonra görüşüp gidelim" ve bir-çok söz söylemişti ama ben hic birini duymamıştım. Sadece tamam deyip ayrıldım yanından.

Bütün gün görmedim bir daha Oğuzu. Işten sonra Duru ile güzel restorana gidip yemek yemiş biraz konuşmuştuk. Sonra Duruyu evine bırakıp bende eve geldim.

Melisa salonda tv izliyordu. Bende kendimi onun yanına atdim. "Hadi anlat ne oldu?" Dediğin de herşeyi bir bir anlattım.

"Melisa resmen gözleri doldu ben hem senin adından hemde kendi adımdan redd edince, sonrada zaten görmedim" dediğimde  kafama yediğim tokatla Melisaya döndüm. "Salak kendin söylemedin mi onun babası gibi olmadığını, hatta tanıdığımız insanlardan farklı olduğunu?" Dedi. "Evet ama"
Sözümü kesip devam etti. " Ne amasi salak hiç değilse seninle gelmesini söylerdin ya" dediğinde kafama vurup "aptalim ya ben"  "evet aptalsin"

Her zamanki gibi iki-iki buçuk saat  uyuyup kabusla uyandım. Artık başlamam gerekiyor. Yoksa hiç bir zaman uyku yüzü görmeyecem.

Şirkete girip odama doğru yürüdüm. Duru
"Günaydın Akin nasılsın?" Sordu. "Günaydın iyiyim sen nasılsın?"

"Bende iyiyim, dün akşam çok güzeldi haftada birkaç kere tekrarlayalim" Dediğin de ne demek istediğini anlamadim. Dünkü yemeyin neresi güzeldi. Hiç içten gülümsemedik, sadece havadan sudan konuşmuştuk kısaca çok sıkıcıydı.  Düşüncelerimden Oğuzun kapısının kapanmasıyla ayrıldım.  Duruya ters bakış atıp ordan ayrıldım.

Öğle  saatinde kafeteryaya indiğimde Oğuzun yanlız yemekle oynadığını görüp gülümsedim. Yemeyi elime alıp giderken Durunun  "Alp birlikde yiyelim mi?"  Sorusuyla kala kalmıştım. Aklım Oğuzda olduğu için sonunu duymuştum başımı tamam anlamında sallayıp masaya yaklaştım. Oğuz yemediği yemeyi eline alıp yanımdan geçerken "afiyet olsun Akin bey" deyip yemeyi bırakıp gitti bende arkasından bakarak kalmıştım. Ne kadar bana Alp denmesini sevmesemde Oğuzun Akin demesi kanıma dokunmuştu.

"Alp ne dikizliyorsun otursana yemekler soğuyacak" Dediğin de " ne dedin sen" dedim. " Ne diycem hadi yiyelim soğudu yemekler" dedi. "Hayır bana ne diye seslendin?"

"Alp?"

"Sana söylemedim mi bana Akin diyeceksin diye? O ismimi kullanmayacaksınız"

"Ne farkı var ha Alp ha Akin. Hem neden Oğuz bey Dediğin de kızmıyorsun da ben söyleyince suç oluyor"

"Farkı mi soruyorsun? Bana Alp söyleyemezsin öyle seslenecek konumda değilsin. Oğuz benim arkadaşım ve bana Alp seslenmesi normal. Bence bir süre konuşmayalım Duru" dedim yemeyi masaya hızla koyup oradan ayrıldım.

Kafeteryadan ayrılıp Oğuzun odasına gitdigimde onu yerinde bulamadim. Asistanından yerini sorduğumda bugün gelmeyeceğini bildirdi. Bana Alp demesini duymuşmuydu acaba.

Melisa durmadan konuşuyordu. "Resmen parçalamışsın çocuğu. Şu aptal Durumudur nedir onu yolucam, benim abimi nasıl sinirlendirir. Yarın bende geliyorum seninle zaten çok az kaldı şu şirketteki yerime geçmeye. Şimdiden gelişimde gözünü korkutayım" Dediğin de gülümsedim. Hâlâ telefonuna ulaşamıyordum. Mesaj yerine girdim.

Alp: Oğuz

Alp: nasılsın, neredesin telefonuna ulaşamadım da merak ettim

Alp: dün için özür dilerim (21:06)

Oğuz: iyiyim, sen beni merak edermiydin ya (23:40)

Alp: tabiki ederim. Arkadaşımsın sen benim

Oğuz: arkadaş bu tanim varmı ya hala

Oğuz: ne kadarda güzel arkadaş:))

Alp: biliyorum bana kızgınsın, haklisinda 
Evet arkadaşımsın

Oğuz: kızgınmıyim hahahahaha

Oğuz: ben kızgın olmam ki, bana kizgin olmağın kötü birşey olduğu öğretildi. Bana kırılan ol her zaman ama kiran olma, kızgın olma, ağlama, üzülme ve başka neler-neler söylediler. Kızgınlık nasıl olur Akin

Alp: kızgınlık herzaman Alp dediğin halde bugün Akin demen gibi

Özür dilerim

Oğuz: benim dilimden Alp ismini duymaya dayanamıyordun ama şimdi herkes sana Alp diyer olmuş. Farklılık olsun bende Akin diyeyim dedim. Iyi yaptım değilmi artık kizmiyorsunda

Oğuz: Özürü ne için diliyorsun, hangisi icin?  Dün neyi fark etdim biliyormusun?

Oğuz: çok komik lan, şirket sahibiyim hatta istanbulluyum ama çok yanlızim

Alp: bana kimse Alp diye seslenmiycek  artık. Hepsi için diliyorum, ben varım bir sürü arkadaşın vardır

Oğuz: :)) dün ne seninle nede Melisa ile görüşmeme izin vermedin. Melisa kız arkadaşları ile buluşacaktı değil mi? Peki neden hiç dışarı çıkmadı. Sen neden 1 saat sonra geri döndüğün halde beni hiç aramadın

Alp: sen dün benimi bekledin

Oğuz: boş versene ya haydi iyi geceler Akin

Alp: konuşuyorduk

Oğuz: konuşma tamamlandı. Sonuç: Oğuz birdaha anladı yanlız olduğunu, arkadaşı sandığı insanlar onlara yaklaşmaması için yalanlar söylüyor, akıllara kırılmış olduğu gelmiyecek kadar aktörlük  yapa bildiği

Alp: sana yalan söyledim ama sebebi vardi

Oğuz: mantıklı sebeb söyle affedeyim. Zaten affetmek için can atıyorum

Alp: söyleyemem

Oğuz: tamam

Alp: tamam hangi anlamda affetdin  mi

(Bu kişiye mesaj gonderemezsiniz)

Alp: engelledin mi? Bu kadar çokmu kırıldın

(Bu kişiye mesaj gonderemezsiniz)

Telefonu kapatıp yatağa fırlattım. Ellerimi saçıma geçirip sinirle solundum. Nasıl bir aptallık etmiştim böyle. Beni engelleyecek kadarmi üzmüştüm onu. Aklıma gelen geçen günkü gözleri dolu görüntüsü ile aynaya yumruğu geçirdim. Sese Melisa koşarak gelmişti. Elimi suyun altına tutup kanı yudu ve elime batan ayna kırıklarını temizledi.

Bende Melisaya yazdıklarını anlattım. Melisa bana ne kadar kızgın olsada beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Melisa gitmiyor gözümün önünden gözleri, kulağımdan adımı soğuk seslenmesi. Senden sonra ilk kez biri ile bu denli yakındım onuda kendi ellerimle mahvettim" dedim "abi üzülme artık, yarın yüz yüze konuşur kendini affettirirsin, hem senin karizman karşısında küs kalan olurmu" dedi.

€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€€&&&&&&&&&&&&&&

YENI BOLUMU NASIL BULDUNUZ? GERÇEKTEN DE ALP ODUNUN ONDE GIDENI DEGIL MI?

yorum yazmayı, beğendiysen oylayın sizleri cook seviyorum🖤💙