hellö!
nasılsınız bakalım?
keyifler ne durumda? umarım herkes iyidir ve keyfi yerindedir, gündemler yine malûm...yeni bir serüvene tam anlamıyla ilk bölümünü atarak başlıyoruz!
bölüme başlama saatinizi en sevdiğiniz slow şarkı ile beraber bu satıra bırakmayı unutmayın <3
uzun bir bölüm oldu vallahi... yazım hataları veya birtakım sorunlar varsa şimdiden affola ✨
yorumlarda görüşürüz
hepinize keyifli okumalar 🌧️💙
🥀❤🩹
karakterler, yanlış veya doğruyu her insan gibi barındırırlar ve karakterler şahsına münhasır düşüncelere sahip kişilerdir.
🥀❤🩹
Bölümdeki Şarkılar;
-> Mini Mini Bir Kuş - Anonim
-> Erkin Koray ~ Tek Başına
-> Model - Sarı Kurdeleler
🥀❤🩹
AFİFE
"Hüznüm doğduğunda, onu özenle besledim; sevgim ve şefkatimle üzerine titredim. Ve Hüznüm büyüdü; bütün canlı varlıklar gibi güçlü, güzel ve derin hazlarla doldu. Ve Hüznüm'le ben, sevdik birbirimizi; bizi kuşatan dünyayı da sevdik. Çünkü Hüznüm'ün müşfik bir kalbi vardı ve benim kalbim de Hüzün sayesinde müşfikti."
Ucu yapışkan yarı saydam mavi, ok şeklinde bir çıkartmayı elime aldım ve okuduğum paragrafın tam ortasına denk gelecek şekilde yapıştırdım.
Kitap okurken beğendiğim kısımlara böyle post-it denen minik çıkartmalar yapıştırma yanlısıydım. Fosforlu kalem yerine renkli kuru boya kalemleri ile altını çizerdim ki bu genelde yeşil renk olurdu. Yeşil rengini severdim. Çok kitapları çizen biri değildim, hatta cümle altı çizdiğim kitap sayısı çok az olabilirdi. Bu sonradan edindiğim bir huydu. Lisede çizenlere gözlerimi büyüte büyüte bakardım fakat şu anımda bazı zamanlarda çizdiğim oluyordu. Yine de hâlâ fosforlu kalem tercih etmeye karşıydım. İnce sıkıştırılmış ivory kağıt olduğu için arkaya ister istemez geçiyordu o fosforlu kalemin mürekkebi. Bu durum da bende kötü bir rahatsızlık hissi yaratıyordu.
Okuduğum ince bir kitaptı, kıssadan hisse manasını aşılayan otuz beş kısa hikayeden oluşuyordu. Kız kardeşim, kendisi on dört yaşındaydı ve bu sene liseye başkayacaktı, bunu okumak istemişti ama okumasını tavsiye etmediğimi söylemiştim. Çünkü kendisinde iyi bir okuma bilinci yoktu ve bu kitabı okurken çocuk kitabı sanması muhtemeldi. Üstünkörü okuyordu çünkü kitapları. Bir insanın okuduğu kitapları asla yargılamazdım, gençlik romantik kurgular okuyordu ama okuyordu. Benim de bazen kitap okuma rutinlerimde sıkıldığım ya da tıkandığım zaman geliyordu ve o tarz kitaplara başvuruyordum. Böylece hem -bana göre- çerezlik eğlenceli kitap okuyarak soluklanıyordum hem de bunları çoğunlukla orijinal dilinde okuduğum için eğleniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yağmur gibi sev beni.
Romancedipnot; Argo ve cinsellik içermektedir. "Seni seviyorum diye git gellerinle benim ağzıma sıçamazsın Kürşat. Seni seviyorum diye hep öyle sevgi pıtırcığı olacağımı sanamazsın, bekleyemezsin. Seni öyle bir severim ki, senden nefret ettiğimi düşünürsün...