Hailey daha önce kendini hiç bu kadar gergin bir kahvaltı masasında bulduğunu hatırlamıyordu. Havadaki gerginlik o denli fazlaydı ki biraz daha sürse çığlık atabilirdi. Zaten hormonları onu olduğundan fazla duygusal kılıyordu, daha da fazlasına katlanabileceğini hiç sanmıyordu-
"Ms. Granger duyduğuma göre sihirli yaratıkları koruma alanıyla ilgiliydiniz. Bakanlıkta mı çalışmak istiyordunuz?"
Ohh! Hailey derin bir nefes alıp rahatladı. Ayaklarını uzatıp masanın altından, çaprazında oturan Tom'un ayaklarına değdirdi. Eğer yalnız olsalardı kesinlikle onu öpebilirdi!
Belki hala öpebilirdi? Belki tuvaleti kullanacağını bahane edip Hermione'nin o çok dikkatli bakışlarından kaçabilir ve Tom'u yakaladığı anda---
Aklından geçenlerin sıcaklığıyla başını indirdi. Kendini küçükken gizlice okuduğu, yasak aşıkların olduğu, şu basit aşk romanlarında bulmuş gibi hissediyordu.
Ama Tom'un o usta parmaklarını hala bedeninde hissedişi onun suçu değildi ki?!
Bir el baldırına dokununca bu kirli düşüncelerinin mümessili olan suçluya döndü.
Voldemort'un bütün dikkati şu an evcinlerine yapılan haksızlıklardan bahseden Hermione'de gibi görünüyordu. Ancak baldırıncındaki eli sıcaktı ve genç kızı zihninden çıkarmaya yetmişti.
Hailey konuşmaya odaklanmaya çalıştı. Hermione gerçekten tutkulu bir konuşma yapıyor gibi görünüyordu. Ama baldırındaki güçlü el, zümrüt gözlü kızın kelimeleri anlamasında güçlük çekmesine neden oluyordu.
"...gerçekten Mr. Voldemort safkan hareketinin lideri olarak evcinleri ve diğer sihirli yaratıklara karşı önemli bir göreviniz olduğuna inanıyorum! Sadece bir kelimenizle tüm safkanların sihirli yaratıklara daha anlayışlı olmasını sağlayabilirsiniz! Ve tabi şu bulanık kelimesi, artık bu ırkçılığın ne kadar da çocuksu olduğunu anlayabiliyor musunuz?--"
"Ms. Granger."
Bacağındaki el gitmişti. Hailey, Tom'un tonunda birşeylerin değiştiğini hissedince sandalyesinde dikleşti.
Ortamda şu an birşeyler inanılmaz bir şekilde gerilmişti.
"Hermione deyin lütfen."
"Ms. Granger, safkan hareketinin lideri olduğum kanısına nasıl vardınız?"
Hermione'nin yüzündeki kibar ifade yerinş korumayı başarsa da en iyi arkadaşını kandıramadı. Hailey, genç kızın bu soruyu ne kadar saçma bulduğunu görebiliyordu. Ve eğer Voldemort hakkında birşeyi biliyorsa o da saygısızlıktan nefret ettiğiydi. Ve o bir zihnefendardı! Umulurdu ki konuşma yanlış bir yöne doğru ilerlemezdi.
Ancak dünkü konuşmadan bu yana, yara izinden yükselip inen ve şu an gittikçe artan baskı Voldemort'un pek sevimli bir ruh haline sahip olmadığını gösteriyordu.
"Mr.---"
Hermione'nin cevap vermeye başlayacağını görünce Hailey hızla başını salladı. Voldemort bu soruyu cevap almak için sormamıştı. Hermione'nin ansiklopedik ve kronolojik açıklamalarına ihtiyacı yoktu. Şu an susması odadaki herkes için daha yararlıydı.
"Ms. Granger, ben bir yarım-kanım. 2. Dünya Savaşı öncesinde yoksulluğun ve gaddarlığın baş gösterdiği yıllarda bir muggle yetimhanesinde büyüdüm. Tüm sihir gücüme ve idealizmime rağmen prestijli bir muggle üniversitesinden sadece sınavlara girerek mezun oldum. Birden fazla mahlas altında ekonominin sosyal sınıflara etkisi hakkında çeşitli makaleler yazdım. Hogwarts'ta beşinci yılımda Walpurgis Şövalyeleri adlı kendini sihirdeki kısıtlamaların kaldırılmasına adamış bir klubün kuruculuğunu yaptım. Hogwarts'ın en elit varislerinin bir birinden göz alıcı sponsorluk tekliflerine rağmen sihir dünyasının ortasında, sihirbazların aşağılamayı tercih ettikleri, bir çok sihirli yaratığın yer aldığı, ikinci sınıf insan muamelesi yaptıkları Knuckturn Yolunda çalıştım. Dünyanın antik şehirlerini gezdim, kadim kavimlerden sihrin en dehşetli ve en ulaşılmaz anahtarlarını keşfettim. Büyü sanatında kimsenin gitmeye cesaret edemeyeceği karanlık dehlizlere yol aldım. Öyle ki kendimi ölümlü bedenimden sıyırıp sihrin devamlılığına adadım. Karanlık Lord tabiri Hogwarts'taki eğitim seviyesinin iyice düşmesi sebebiyle kötülüğün temsilcisi olarak görünse de emin olun tüm bildiklerinizden de öte. Siz henüz Hogwarts'tan mezun olmamış bir genç cadı, sizden önce o koridorlarda dolaşmış, soy ağacında bin yılı aşkın derin bir büyücü tecrübesine sahip sihirbazlardan daha akıllı olduğunuzu zannediyorsunuz, kendinize güvenerek karşımda oturmuş bana safkanların liderliğini yaptığımı söylüyorsunuz. Sihirli yaratıklara değer vermediğimi ima ediyorsunuz. Gerçeği bütün çıplaklığıyla kavradığınızda bu söylediklerinizin ne denli cahilce olduğunu anlayacaksınız. Sizin için üzgünüm ama ben sizi pohpohlayan Profesörlerinizden biri değilim, bu evde benimle aynı masada oturacaksanız karşıma bir nebze olsun eğitim alarak geleceksiniz. Kütüphane ikinci katta, kullanabilirsiniz. Hailey, beni takip et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hailey Potter - Sağ Kalan Çocuk
FanfictionHailey Potter, Dumbledore'un üzerine yüklediği sorumluluklardan, Dursleylerle geçirdiği ev denilen cehenneminden ve Voldemort tehlikesinden artık sıkılmıştır. Sıradan bir genç kızlığa duyduğu özlemle, tasını tarağını toplayıp, ünlü bir bara, 'alkol...