###Bu bölümü mirandavoltri ye hediye ediyorum.###
Sağ Kalan Çocuk, Büyük Salona girdiğinde bütün gözler üzerine çevrildi. Dönem başlayalı bir hafta olmuştu ve Hailey Potter'dan uzun süredir haber alınamıyordu. Büyücü Postasına bakılacak olursa yaz tatili boyunca gözden kaybolan cadı, sanılanın aksine hiç de lanetlenmiş ya da işkence görmüşe benzemiyordu.
Tam tersine hiç olmadığı kadar göz alıcı ve sağlıklıydı. Tenindeki doğal bronzlaşma güneşli bir yerlerden geldiğini doğruluyordu. Yanaklarında sağlıklı bir pembelik vardı ve gözlerden kaçmayan vücudu lezzetli bir dolgunluk kazanarak artık küçük bir kız olmadığını bariz bir şekilde sergilemeye başlamıştı.
Hailey Potter'ın güçlü bir cadı olduğunu herkes biliyordu ancak kapıdan giren bu özgüvenli ve epeyi cazibeli kadının aynı kişi olduğunu söylemek çok zordu.
Hailey daima biraz çekingen biriydi, kendine ait küçük ama sağlam bir arkadaş çevresi vardı, yeni kişilerle tanışmakta pek iyi değildi. Sağ Kalan Çocuk olmanın verdiği popülerite onunla yaşıtları arasına görünmez bir duvar örmüştü. Onu tanıma şansını bulanlar dışında pek azı yaklaşmaya cesaret edebiliyordu. Buna Gelecek Postası'nın çıkardığı yalan yanlış haberler de eklenince sihir dünyası genç kız hakkında ne düşüneceğini bilmiyor bir konumdaydı.
Ama bugün, kapıdan giren bu kadın ile geçen dönemki Hailey Potter arasında kolayca açıklanamayan ama gayet bariz bir fark vardı.
Herşeyden önce omuzları dikti. Yürüyüşünde kendine güvenen bir kadının asaleti gizliydi. Saçları ilk kez yara izini gözlerden uzak tutmak amacıyla zorla yüzünün büyük bir bölümünü kapatmak yerine canlı bir doğallıkla omuzlarından süzülüyordu.
Bakışları gücünün verdiği sarsıcı dalgayla yeşil bir alevle sarmalanmış zümrütler gibi parlıyordu.
Ve herşeyden önce inanılmaz bir şekilde çekiciydi.
Üzerinde hala 1800 lerde takılı kalmış safkan bir cadının henüz kesinlikle giyemeyeceği bir kot pantolon vardı. Pantolon vücuduna yapışıyor ve kalçasının kıvrımıyla uzun bacaklarını gözler önüne seriyordu. Üstündeki beyaz gömleği fazla derin olmayan ancak yine de dikkat çekmeyi başaran dekoltesiyle bakışları kendine çekmeyi başarıyordu.
Bunların çoğu arzu doluyken, bir çok kıskanç bakışın da olduğu inkar edilemezdi. Akranlarını gayet geride bırakan göğüsleriyle, uzun şekilli vücuduyla, makyajsız doğal albenisiyle ve yeşilin en canlı tonunu yakalamayı başarmış gözleriyle seksi bir kadın karşılarındaydı.
Hailey bir kaç adım atmıştı ki girişiyle salonda yarattığı şoktan yeni kurtulan bir ses haykırdı.
"HAİLEY LİLİTH POTTER! Nerelerdeydin sen?! Tüm sihir dünyasının seni aradığından haberin var mı?! Kimseye haber vermeden ortadan kayboldun. Bu nasıl bir sorumsuzluk?! Herkes seni Kim Olduğunu Bilirsin Sen'in ele geçirdiğini düşünüyor. Nasıl korktuğumu anlayamazsın."
Hailey bağırışı duyduğunda sevinçle o yöne döndü. Konuşan en iyi arkadaşı, sırdaşı ve incirli turtasını paylaşacağı iki kişiden biriydi.
Hermione Granger bir insanın isteyebileceği en iyi arkadaştı ve Hailey ona olan biten herşeyi, Tom'u, gece kulübünü, Tom ile geçirdikleri sansasyonel geceyi, Bora Bora'yı, Tom'un ne kadar da karizmatik olduğunu, tatilini ve Tom'un entellektüel çekiciliğini anlatmak için sabırsızlanıyordu. Tabi bir de Tom'dan, beraber olduğu ilk erkekten bahsetmeden geçemeyecekti.
Çekici cadı adımlarını hızlandırırken, tüm Büyük Salon'un kulak kesildiğini farketmedi, Hermione Granger bütün salonun beklediği soruyu sormuştu. Genç kızın kızgın olduğu belliydi ama gözlerindeki rahatlamış ifade onu yakından tanıyanlar için kolayca okunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hailey Potter - Sağ Kalan Çocuk
FanfictionHailey Potter, Dumbledore'un üzerine yüklediği sorumluluklardan, Dursleylerle geçirdiği ev denilen cehenneminden ve Voldemort tehlikesinden artık sıkılmıştır. Sıradan bir genç kızlığa duyduğu özlemle, tasını tarağını toplayıp, ünlü bir bara, 'alkol...