Oyların ve düşüncelerin önemli🌾
Ona değmemek için verdiğim çaba ve düşmekten korktuğum için kendimi sıkmaktan bedenim yorulmuştu. Bacaklarımı hiç saymıyorum bile.Defalarca ertelediğim yakınmayı sonunda söyledim.
"Artık dursak mı?" dedim ciddi bir ses tonuyla.
"Yolumuz uzun, dayanasın." dedi o da umursamayarak. Ben de senin gibi rahat olsam herhalde bedenim de bu kadar ağrı olmazdı. Nefret ediyorum. Seninle bir kelime konuşmaktan nefret ediyorum.
"Atada mı acımıyorsun?"
İç düşüncelerimden alakasız, onun merhamete gelmesi için böyle bir soru yöneltmiştim.
"Benekli alışık."
"Bu mükemmel atın adını Benekli mi koydun?" diyerek güldüm. Sonra kendimi toparlayıp ciddi halime döndüm. Dengesiz tavırlarıma sinir olarak gözlerimi sinirle yumdum.
"Benekleri güzel olduğu için öyle koydum."
Cevap vermedim. Lafı uzatmadım. Yapmam gerekeni yaptım. Rüya dahi olsa katilim olan insanla muhatap olmamalıydım.
Atı yöneltmek için arada sırtıma değen göğsü tekrardan bana değmişti. Neyse ki atın ipini iki eliyle değil tek eliyle tutarak sürüyordu. Sadece bir kolunun bana değmesi bile beni az çok rahatlatıyordu.
Ona değmemek için çaba sarf eden bedenim yorgunluktan sızlasa da ağzımı açmadım ve direndim. Ata binmeye alışık olmayan bedenimi oyalamak için etrafa bakarak zihnimi oyalandırdım.
"Göktuğ!"
Kulağımın yanında kalın sesini duyunca etrafa daldığım için irkildim. Büyük ihtimal fark etmişti. Belki de irkilmem için bilerek yapmıştı. Normalde su izanda bulunmayı sevmezdim. Lakin şimdiye kadar aklıma gelen düşüncelerin çoğusunun ters çıkmasına sinir olduğumdan ve şu an bedenimle temasta olan adamın katilim olduğunu bildiğimden böyle düşünüyordum.
Alplerin biri arkamızdan gelirken diğer üç alp önden gidiyordu. Önümüzden giden atlardan siyah renkli olan bize doğru başını döndü. Üzerindeki adam yani Göktuğ sayesinde at bu tarafa doğru gelmeye başlayınca Mirza'nın diğer eli de kolumu sıyırıp atın ipini tutup çekti. Hızlı giden at ona verilen komutla yavaşlayıp durdu.
Saçlarını tutmaktan ellerim terlediği için atın durmasıyla ben de ellerimi kendime doğru çekip terleyen ellerimi kalın elbiseye sildim.
"Buyur Bey'im!"
Siyah atın üzerinde Mirza'dan daha yapılı uzun sakalı olan adamın cevap vermesiyle, Mirza:
"Dinlenmek için uygun bir yer ayarlayasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Bağı
Ficción GeneralGözlerime kapkara bir sis indi. Ayak uçlarıma gelen okla irkilirken, hemen okun bir adım gerisinde bir çift ayak belirdi. Gözlerim, tedirgin bir şekilde ayakların sahibine baktı. Sis kalktı, gökyüzü mutlu bir ezgi gibi parıldadı. Ta ki onun gözler...