At Arabası

718 98 49
                                    

Gözlerim yavaş yavaş açılırken yine olduğum yerdeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim yavaş yavaş açılırken yine olduğum yerdeydim. Sol tarafımdaki ağrı gözlerimi açmama sebep olmuştu. Dün hissizlikle gözlerimi açarken bugün ağrı ile açmamdaki sebep, durumun ciddiyetiydi.

Bedenim üşümeye devam ederken hissettiğim ağrıya rağmen uyuşan uzuvlarımı uyandırmak için canlanmak istedim. Başımı hafif oynatarak sol tarafıma çevirdiğimde gördüğüme inanamadığım manzara ile bedenim uyanmıştı.

Döşeğim iki kişilik ve iki yastık yerine uzun bir yastıktan oluşuyordu. Ben tam sol tarafta yatmayıp azıcık bir boşluk bırakarak yatırılmıştım. Ve boşluk birisinin başına sahip olmuştu.

Ayakları yataktan dışarı sarkarken sadece başının ve gövdesinin yatağa girmesine müsaade etmişti. Yün yastığa başı hafif gömülürken benim başımı hafif kaldırmam onun saçlarına girmem demekti.

Çadırın tepesine baktığımda havanın aydınlık olduğunu gördüm. Normalde sabah namazını kılıp çıkan adam, şu an benim yanı başımda yerini almıştı. Ve benden nefret ettiği halde elinden geleni yapıyordu? En son bilinçsizce söylediğim sözlerden dolayı gözlerinin de dolduğunu görmüştüm. Onu çok üzecek bir olay olmuştu. Belki de onun sevdiği birisine bir şey yapıp zorla benimle evlenmesini sağlamış olabilirdim. Ben bunu yapmazdım ama eski Hümeyra farklıydı. Böyle bir şeye belki kalkışmış olabilirdi.

Terlemem başlarken acım yine dozunu artırmaya başladı. Onu uyandırmak istemedim. Köşede duran leğenin içindeki su ve kenarındaki bez dikkatimi çekti. Anladığım kadarıyla ona, ateşimi düşürtmek zorunda bırakmıştım. Bu durumu istemesem de sürekli ona yük olmak, ben de vicdan azabına yavaş yavaş dönüşüyordu.

Hareket etmeden acımla baş etmeye çalışırken dişlerimi sıkmayı ve dolan gözyaşlarımı akıtmayı durduramıyordum. Ne zaman bu haldeydim bilmiyorum ama dışarıdan gelen sesle nefes alır gibi oldum.

"Bey'im destur var mıdır?"

Erkek sesi otağa gelirken Mirza'nın duymamasını istedim. Tamam onu sevmiyordum lakin benim için yaptıklarından sonra kötü davranmak doğru gelmiyordu. Tabi bunu Selime'ye söylesem saftiriğin tekisin derdi. Selime'nin bile saçma sapan laflarını özlemiştim.

Tekrar aynı ses gelince solumda yatan bedenin hareketlenmişti. Ben de başımı hemen düzenledim.

"Hümeyra..."

Birden yattığı yerden kalkarak elini alnıma koyarak devam etti. Şimdi dizleri yatağa da çıkmıştı.

Öylece kalakalmıştım bir an sanki zaman durmuş gibi oldu. Mirza'nın şefkatle yaklaşması istemediğim kalp atışların habercisiydi.

"Canın mı acır?"

Meraklı bakışlara başımı olumlu bir şekilde salladım. Elini aldımdan çekip bakışlarını kendi bedenine çekti sonra birden döşekten kalktı.

Ruh BağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin