Harika Hasar

11. Bölüm

Meryem orta yaşlı adamın ne dediğini anlamasa da yüzünden gelen tanıdıklık hissi ile çabucak kim olduğunu fark etti ve yana çekilerek kapıyı tamamen açıp tek eliyle salonun olduğu tarafı tebessümle gösterdi.

"Buyurun."

Altmışlı yaşların başlarında olan uzun boylu, sakalsız, siyah saçları daha yeni kırlaşmaya başlamış ve bakımlı duran adam kırık Türkçesiyle "Teşekkürler" deyip genç kadını süzerek gösterilen yere doğru önden yürümeye başladı.

Meryem ise bahçe kapısının önünde duran servis arabasını fark edip kapıyı kapatmadan gelen kişinin arkasından takibe başladı.

Saniyeler sonra gelen kişiyi tekli koltuklardan birine oturtup "Siz bekleyin" dedi ve hızlı adımlarla salonun eşiğinden geçmeyerek durup karşısında olan sağ merdivenin, ortasında bulunan adama baktı.

"Binbaşı."

Genç kadın yüz rengi atmış olan adama bakarken Kazem tuttuğu tırabzanı sıkarak aldığı nefesi rahatlarcasına bıraktı. Kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu Meryeme bir şey olma ihtimali ile.

"Ne oldu bir şey mi oldu, miden mi bulanıyor."

Meryem inceleyen gözlerle merdivenlere doğru yönelirken Kazem de tutmayan bacakları ile olduğu basamağa oturup yüzünü sıvazlayarak "Kapı neden açık" dedi ve birkaç tane adam aynı anda alet çantalarıyla içeri girdi.

Genç kadın merdivenin önüne gelmeden tek eli ile mutfağı gelenlere gösterdikten sonra "Kombi orada" deyip Kazeme bakarak basamakları çıkmaya başladı.

"Bende seni uyandıracaktım gelenlerle sen ilgilen diye" diyen Meryem Kazem'in yanına geldiğinde genç adam da telefonunu eşofmanın cebine bırakıp hislenen bacakları ile ayağa kalkıyordu.

"İyi misin Binbaşı."

Kazem başını olumlu anlamda sallayarak "İyiyim bir şeyim yok" dediğinde Meryem'in değişen ve çekinik bakışlarla tebessüm eden yüzüne baktı. "Sen niye böylesin."

"Ben dün gece kombiyi tamamen bozmuşum galiba, kusura bakma. Sabah uyandığımda duş almak istedim su sıcak akmadı, erkenden servisi aradım öğlene kadar gelebileceklerini söylediler. Kızmadın değil mi."

Genç adam gülümseyerek Meryemle beraber basamakları inmeye başladığında "Alt tarafı kombi ne olacak hem burası senin evin" dediği sırada Meryem kaşlarını çattı ve son birkaç basamağı inerek Kazeme bakıp durdu.

"Bu konuyu daha sonra seninle konuşacağız, unuttum sanma."

Kazem tebessümle konuşmasına devam edecekken Meryem gelen kişiyi hatırlayıp iki kaşını havaya kaldırdı ve gülümsedi.

"Bu arada önemli bir misafirin var."

Genç adam çatık kaşlarla "Kim" diyerek Meryem'in tek bileğini tutup kendisine doğru çekip etrafına bakınırken Meryem de gülerek Kazeme bakıyordu.

"Sıkıntı yok Binbaşı, internette yanlış görmediysem gelen baban olmalı."

Kazem büyüyen gözlerle Meryeme bakarken Melkan beyde salondan çıkmış ikiliye doğru geliyordu ve Arapça "Oğlum" deyip yerinde durdu.

Meryem emindi internette gördüğü adamın Melkan bey olduğundan ve o yüzden dediklerini anlamasa da direkt salona almıştı altmışlı yaşların başında ki adamı.

Genç kadın baba oğul arasında göz gezdirirken Kazem'in sinirlenerek kaşlarını çatmasına şahit olduğu sırada genç adam kendi dilinde "Burada ne işin var baba" dedi.