Kazem uzaktan gelse de suyun sesini duyarak yan yattığı yatakta göz kapaklarını bir anda araladı, oturur pozisyona geldi. Akabinde de çırpınma sesleri arasında Meryemin boğuk bağırması kulaklarına doldu.
"Kazeeeem!"
Genç adam yükselen nabzıyla ve nefesinin sıklaşmasıyla hızla yatağından kalkıp Meryemin odasına doğru koşmaya başlarken düşünme yetisini kaybetmiş gibiydi ama yarı yolda netleşen sesler ile genç kadının havuza düştüğünü anlayarak koşmasını hızlandırdı. Birkaç saniye sonra ise istediği odaya gelerek hızını kesmeden açık olan kapıya yöneldi, balkon demirine sıçrayarak kendisini aşağıya bıraktı.
Meryem ise saniyeler geçtikçe çırpınmanın verdiği etkiyle dibe doğru çekiliyor, çekildikçe büyük miktarda su yutuyordu. Bütün hayatı, yaşadıkları, isteyipte yaşayamadıkları film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerken hissettiği büyük korkuyla öleceğini düşünmüş, ağlamaya başlamıştı ama kısa bir an Kazem'in havuza atladığı görmüş hayal olup olmadığı çözmeye çalışırken de kendisini tamamen suyun altında buluvermişti.
Kendinden geçmemek için büyük bir çaba sarf ederken gözlerini açık tutamıyor, her hücresine dolan korkuyla boğuşuyordu. Saniyeler sonra yukarı doğru çekildiğini hissetse de içinde bulunduğu korkuyla eminde olamıyordu ama genç adam Meryeme tek koluyla sıkıca sarılıp yukarı çekmiş kısa zaman içinde ise korkudan sıklaşan nefesi ile ilk önce tuttuğu kadını çimenlik zemine bırakmıştı.
"Meryem!" diyen genç adam ağlamaklı ve korku dolu sesi ile havuzdan çıkıp öksürmeye başlayan, yuttuğu suların bir kısmını dışarı çıkartan Meryem'in yanına gelerek başını yukarı kaldırdı, yüzüne düşen ıslak saçları bir iki saniyede kenara çekti. "Meryem!"
Genç kadın doğrulduğu yerde öne doğru eğilerek hem korkudan ağlıyor hem de derin derin nefes almaya çalışıyordu.
"Çok..." deyip ağlamaya devam ederek "korktum" dedi. "Çok korktum."
Bir yandan öksürüyor bir yandan ağlıyordu. Genç adamın ellerini saçlarında hissederken derin nefesler alıyor kendisine gelmeye çalışıyordu. Birkaç saniye sonra ise öksürmesi giderek yavaşlamış ve durmuştu.
Kazem de Meryem'in kendisine geldiğini anlayarak rahatlayan bir nefes alıp genç kadına yandan sarıldı, başını göğsüne dayadı.
"Çok korkuttun. İyisin değil mi."
Meryem sağ kulağına dolan hızlı kalp ritmi ile ağlamasını yavaşlatıp sessizliğini korurken Kazem de hissettiği korkudan dolayı sıkıca sarılmasına devam ediyordu.
Merak edildiğini bilmek özellikle de beklediği adam tarafından endişe ve korku sezmek genç kadını, ölümden dönmüş halde bile olsa sevindirmiş mutlu etmişti.
Birkaç saniyelik sessizliğin ardından nefesi normale dönen Meryem derin bir iç çekip kendisini sıkıca saran kolların arasında başını geriye doğru atıp parlak cam gibi mavi gözlere, gördüğü endişe ve korkuya devam eden sessizliğiyle baktı, tüm cesaretini toplayarak gözlerini kendisini saran adamın dudaklarına indirdi.
Kazem ise korkuyla karışık afallamış bir şekilde manidar bir o kadar da istekli bakan bal rengi gözleri dudaklarında hissederken ne yapacağını, nasıl tepki vereceğini bilemedi ama sardığı kadın gibi kendisi de son bir cesaretle gözlerini Meryem'in dudaklarına indirip iç çektikten sonra beklemeden dudaklarını birleştirdi.
İlk öpücük ilk cesaret... Her ikisi de içinde biraz da olsa tereddütle birbirlerine karşılık veriyorlardı ama istek ve arzuları birbirlerine net olarak aktarılıyor saniyeler geçtikçe tereddütlü öpücük daha da cesaretli ve verici oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harika Hasar
Genç Kız EdebiyatıKader gayrete aşıktır ve gayret ettiğin kadar kaderin güzelleşir... Meryem istemediği evliliğe doğru yola çıkarken o yol bir yakının yardımı ile başka tarafa çevrilir. Evinden ve yuvasından, kına gecesinde kaçar. Başına ne geleceğini bilmeden bir...