Birkaç dakika içerisinde valizi görmeyen gözlerle dolduran genç adam eline alarak kapıya yönelirken Meryem'in odasından çıkıp bir şeyi sürüklediğini duydu.
Kısık gözlerle hafif gelen sesi dinleyerek odasından çıktıktan sonra merdivene yönelirken Meryem'in elinde ki valizle basamakları indiğini ve yan duran yüzünden sessizce ağladığını fark etti.
"Nereye" diyen Kazem koşar adımlarla, saniyeler içerisinde genç kadının yanına gelip merdivenin ortalarına doğru durduğunda Meryem de genç adamın valizine ağlamaya devam ederek baktı ve kendi valizini alt basamağa bırakıp mavi gözlere çevirdi bakışlarını.
"Asıl sen nereye."
Kazem iki elini genç kadının yüzüne bıraktıktan sonra baş parmakları ile akan yaşları silmeye başladı.
"Ağlama artık, baban bir gün pişman olacak."
Meryem akan göz yaşlarını hızlandırarak kırıklaşan sesi ile "Ben ona ağlamıyorum" dedi ve Kazem'in kaşlarını çatarak durmasını sağlamış oldu.
Genç adam ellerini geri çekmeden "Neye ağlıyorsun" dediğinde Meryem ağlamasını seslendirdi.
"Senin yüzünden, bir de bilmiyormuş gibi soruyor."
Kazem başını hafifçe geriye doğru atıp ellerini yavaşça indirdi.
"Ben ne yaptım ki sana" dese de restoranda bıraktığı aklına geldi. "Dün seni öyle bırakıp gitmek istemedim Meryem bir anda sinirlerime hakim olamadım."
Meryem birkaç kere iç çekip "İstemediğini daha yumuşak söyleyebilirdin, ben yakınız, arkadaşız zannediyordum. Neden böyle bir karar aldığımı açıklamama bile izin vermedin, konuşturmadın, dinlemedin. Kendimi çok kötü hissettirdin" dediğinde genç adam anlamayarak baktı.
"Bu senin hayatın bana saygı göstermek düşer. Ben sadece hayatında biri olduğunu, evlenecek kadar ilerlediğinizi söylemediğine kırılıp sinirlendim."
Meryem göz yaşlarını bir anda durdurup bir kaç saniye Kazem'in yüzüne baktı ve kahkaha atarak gülmeye başladı. Bozulan sinirleri ile kendisini tutamamıştı. Onun bu hali Kazemi şaşırtmış, psikolojisini bozdum düşüncesi yaratmıştı ama saniyeler sonra gülmesini ve kahkahasını zorlukla bastıran Meryem gülen gözlerle cam gibi olan gözlere baktı, burnunu çekti.
"Sen anlamamışsın belli oldu."
Kazem gözlerini hafifçe kısıp "Neyi" dediğinde Meryem'in tekrardan kahkaha atarak göz yaşlarını silmeye başlamasını çatık kaşlarla izledi.
Meryem yanlış anlaşıldığını zannedip içerlemişti ama yanlış anlayanın Kazem'in kendisi olduğunu anlayınca kendisini tutamamış gülmeye başlamıştı.
"İyi misin sen" diyen genç adama karşılık Meryem gülmesine devam ederek göz yaşlarını sildi ve sesli bir nefes alıp gülen gözlerle Kazeme baktı.
"Bende yanlış anlaşıldım diye üzülmüştüm. Bu evde daha kalmam demiştim ama öyle değilmiş."
Genç adam anlamayan gözlerle daha çok kaşlarını çattığında Meryem tekrardan bir kahkaha attı ve "Ya başkasıyla evlensem ne diye sana sorayım akıl var mantık var, ayrıca biriyle olsam nasıl her an dibinde olabilirim Binbaşı" dediğinde Kazem yaralı olan kaşını kaldırdı.
"Nasıl yani."
"Yanisi şu ki ben direkt sana söyleyemedim, imalı konuştum anlarsın sandım ama anlamamışsın" diyen kadın gülerek korkuluklara yaslanıp diyeceklerini aklında toparlamaya çalışarak sesli bir nefes aldı, çekinerek baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harika Hasar
ChickLitKader gayrete aşıktır ve gayret ettiğin kadar kaderin güzelleşir... Meryem istemediği evliliğe doğru yola çıkarken o yol bir yakının yardımı ile başka tarafa çevrilir. Evinden ve yuvasından, kına gecesinde kaçar. Başına ne geleceğini bilmeden bir...