"Koca koca yangınlara kafa tutarsında, göğüsündeki mumu söndürmeye gücün yetmez."
( Lütfen bölümü yukarıdaki şarkıyı dinleyerek okuyun aşağıdaki açıklamaya da bir göz atın derim :) )
Aklım almıyordu. Tüm bunlar gerçekleşiyor, ama benim zihnim bunları inkar ediyordu.
Zihnime güvenmeli miydim?
Hayır, asıl güvenmemem gereken zihnimdi.
Çünkü beni en çok yanıltan oydu.
Saren'in bu evden çıkamazsın demesi üzerine 50 saniyeden fazla bir dakikadan az bir süre geçmişti.
Ben hala anlamsızca karşımdaki manzaraya ve Saren'e bakıyordum.
Ne demek çıkamam?
-"Nasıl? Tüm bu bu şey ne demek oluyor! Allahım deliriyor muyum?"
Bunlar o kadar fazlaydı ki.
Farkında olmadan bağırdığımı Sima birşeyler mırıldanınca anladım.
Karşımda ki manzara
Çok ütopikti.
Çağıl tekli koltukta yatıyorken Sima, Adelina ve Duru diğer koltuklarda derin bir uykuda gibiydiler.
Az önce yaşananlar neydi öyleyse?
Ben kâbus görmüş olamazdım değilmi?
-"Ama az önce hatta dakikalar önce burda senin baban vardı sen ona yumruk attın sonra ben dışarı çıktım gitmek için nasıl şimdi-"
Kâbus görmediğimi kanıtlamak için itiraz ve inkar dolu sesle Saren'e anlatıyorken sözümü kesti;
-"Evet, doğru hatırlıyorsun ama bilmediğin şeyler var."
Daha bilmediğim ne olabilirdi?
'Bildiğim ne var diyecektin sanırım berc.'
-"Bunların bir açıklaması olmalı? Yani bu, bu çok gerçek dışı. Bilmediğim şey ne? Sihirli bir gezegende olduğumuz falan mı?"
Etrafıma baktığımda ne Saren'in babasını ne de ayakta duran kızlar ve çağılı göremedim çünkü hepsi uyku ilacı içmişcesine derin bir uykuda mışıl mışıl uyuyordu.
Saren'e baktım.
Üzerinde aynı giysiler vardı. Aklıma gelen ihtimalle tüm vücudum ürperdi.
-"Sen!"
Saren ifadesiz bir şekilde bakmaya devam ederken aynı zamanda;
-"Ben ne?" Diye sordu.
Karhetsin o yapmıştı.
-"Sen yaptın! Onlara ilaç mı verdin ne yaptın? Allah belanı versin senin! Neden böyle birşey yaptın? Ruh hastası!"
Tüm vücudum korku ve panikle sarsıldı.
Buradan gitmeliydim.
Bana neden ilaç vermemişti?
Çünkü zarar vermek istiyordu.
Cevap vermesine fırsat tanımadan onu itip dışarı fırladım ama o an birşey oldu.
Zihnim ve içindeki sesler, kırmızı alarm vermişcesine ötüyordu.
Kaç!
Hemen git burdan.
Sana zarar verecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varolmak İçin Kaybolmak Gerek
Romanzi rosa / ChickLitBu dünyada bir kız çocuğunun daha vişne çürüğü dudaklarından kopan acı vaveylalar kayboldu, gece acıyı yuttu, kalemler kırıldı... * Dilime sürgün edilen kelimelere zihnim pranga takmıştı. Zihnim, yine en büyük düşmanıymışım gibi bana hakaretler savu...