[1410 nisan on iki çarşamba - Büyük German Krallığı]
Yerde yatan cesetler, kıpkırmızı olan toprak, her yana dağılmış vücut uzuvları, cansız hayvanlar ve acılı iniltemeler; bir savaş meydanının arkasında bıraktığı yegane görüntüydü. Sanki ölüm mırıldanıyordu. Hayatta kalanların kulağına erişen o kısık inilti dolu sesler adeta ölümün şarkısıydı.
Karina gözleri yummamak için de kendisiyle büyük bir mücadele veriyordu. Dudaklarını birbirine öyle bastırmıştı ki acı veriyordu ama bunu fark etmedi bile. Gırtlağına kadar dolmuştu, ağzını açtığı ilk anda kusacağını biliyordu. Burnuna tüten et ve kan kokusu midesini daha çok bulandırıyordu.
Kılıcını, yerde yatan bir cesedin kıyafetine silmiş ve kınına koymuştu. Yaptığı şey ölüye saygısızlık olabilirdi ama bir savaşın sonunda, her yer ceset kayarken bunu umursamadı. Burası bir savaş alanı olmasa bile bunu umursamazdı zaten. Daha o kadar insan olabilmiş değildi. Hayatta kalmanın bencil olmakla başladığını öğrenmişti. Gerçi iyi bir insan olsa bile buna lüksü yoktu, basit bir katilden ibaretti bu ağır zırhın içindeki beden.
Kafasını masmavi göğe doğru kaldırdı ve dudaklarını aralamadan burnundan derin bir nefes çekti ciğerlerine bu kusma hissini bastırması için ama pek işe yaramadı.
Cesetlere basmamaya çalışarak kimsenin olmadığı bir yere ilerlemeye başladı. Cesetlere basmıyordu çünkü, çıkan iğrenç sesleri duymak istemiyordu. Bilakis cesetleri geç, canlı insanların bile üstüne basabilecek bir hale gelmişti Karina.
Sonunda ileride pek büyük olmayan bir ağaç bulduğunda sırtını yasladı ve kendini yere bıraktı. Tuttuğu nefesi verdi. Eli kollarına gitti ve ovuşturdu. Vücudu titremeye başlamıştı. Üşüdüğünden midir bilinmez ürperdiğini hissediyordu. İğrenç bir his içini doldurmuştu.
"Böyle büyük bir savaşa ilk katılışın değil mi?"
Levi, Karina'nın önüne bir bez atarken konuştu. Kadının yaslandığı ağaca sırtını vermişti aynı Karina gibi ama onun aksine ayaktaydı ve kadına tepeden bakıyordu.
Bez hafif olduğundan havada süzüle süzüle giderken Karina onu yere değmeden tutmuştu. Yeniden derin bir nefes aldı ama nefesini pek sağlıklı veremedi. Mide özsuyu ağzına doğru yükselirken hızlıca ayaklandı ve Levi'nin onu göremeyeceği bir yer aradı. Birazcık ileriye bir başka ağacın altına gittiğinde dayanamadı ve ağzına gelen her şeyi çıkarttı. Tüm midesi boşalıncaya kadar kustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İchirin No Hana ❦︎ Attack On Titan
FanficGüce olan arzu muydu insanı canavarlaştıran; yoksa şehvet miydi günahkâr kılan. Belkide sadakâtti insanı köleleştiren. Ancak tek gerçek, tüm bu bilinmezlik denizinde insanı dibe çeken küflü prangalardı. Bazen insanlar bazen de duygular. Levi Ackerma...