20 | Cahillik mutluluktur.

29 7 10
                                    

[1416 kasım yirmi üç pazartesi - paradis adası]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[1416 kasım yirmi üç pazartesi - paradis adası]

"Umarım bu yardımımı unutmazsınız Prens Hazretleri."

Genç kadın kılıcındaki kanı yerde yatan askerin kıyafetinin temiz kısmına silmiş ve kınına geri sokmuştu Zeke ile göz teması kurmadan.

"Seni maaşa bağlaması için Historia'ya rica da bulunabilirim. Sonuçta Kraliçe her şeyi yapacak güce sahip."

Zeke alaycı bir tavırla konuştuğunda kılıcı daha sonra temizlemek için kınına sokmuştu bir yandan da etrafa bakınıyordu. Bir düzine asker cesedini nereye saklayacaklarını düşünüyordu.

"Aslına bakarsan ünvan isterdim."

"Başkentte aranan bir suçlu olduğunu biliyorsun değil mi Karina?"

Genç kadın sarışın adamın sorusuyla kıkırdamıştı sadece. Gözleri istemsizce cesetlere kaydı. Normal bir insan olmadığını biliyordu. Hamile bir kadın kokulara bile hassasiyet hissederken onun böyle acımadan insanları öldürmesi ne onu ne de vicdanını rahatsız ediyordu. Ayrıca her yere yayılmış olan kan onu tiksindirmedi bile. Her şeyi aştığını düşünüyordu ama zihni ve bedeni öyle alışmıştı ki, bembeyaz çarşafın altındaki kanlar ve cesetler çarşafı kirletmeye başlamıştı

Zeke dile getirmek istemese de istemsizce bunları düşünmeden edemedi. Savaşla büyümüş bir çocuk için savaş: barışla büyümüş bir çocuk için olduğundan çok daha farklı ve korkunçtu. İçinde bir his belirdi, acıma değildi. Zeke asla kimseye acıyacak kadar kibirli birisi olmamıştı bilakis o şaşalı sarayın içinde yaşanan vahşetin ve zulmü aklından bir an bile çıkaramıyordu. O bembeyaz ve masum bir şekilde dekore edilen sarayın aslında etten, kemikten ve kandan yapıldığını en iyi o biliyordu. Her gün o koridorda ki acı dolu çığlıkları bir o duyuyordu. Bu yüzden asla acımıyordu ama göğsünün içini daraltan bir his onu istemsizce üzüyordu. Zeke zekası ve vicdanını hala koruyabilen çok güçlü bir insandı.

Karina ise etrafına yaydığı bu auranın farkında bile değildi. Zaten fark etse bile umrunda olmazdı, kimseden yanına kalmasını beklemiyordu sonuçta.

Sesli bir soluk aldı ve iğnrenç kan kokusu yüzünden, suratını ekşiterek konuşmaya başladı.

"Toplayıp yaksak nasıl olur?"

Karina ateşe ve yangınlara olan garip düşkünlüğünü istemsizce belli etmişti. Zeke anlamaya çalıştı ama binlerce bilinmeyenli bir denklem çözmekten hiçbir farkı yoktu bu yüzden sesli bir soluk bırakarak vazgeçti.

İchirin No Hana ❦︎  Attack On Titan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin