17 | Unutmak Affetmektir.

53 10 8
                                    

Bugün yayimladigim ikinci bölüm, diğerini okuduğunuzdan emin olun lütfen, iyi okumalar.

[1416 ekim yirmi altı perşembe- eldian imparatorluğu başkenti girişi]

Rüzgarın hışırtısı insanların kulaklarını delercesine rahatsız ederken, hava iyice bozuyordu. Atın üzerinde devam eden Historia ve Karina bu durumdan daha da fazla nasibini alırken, ikisi de duyma yetilerini kaybetmiş gibiydiler. Zaten çokta önemli değildi. İkisininde konuşacak çok fazla şeyi yoktu. Zira ikisininde sindirmesi gereken çok fazla şey vardı ama bunlar gerçekten hazmedilmesi zor şeylerdi.

Her ikisininde çok fazla sormak istediği, deli gibi merak ettiği yerler vardı ama konuşacak bir şey yoktu işte. Historia iki günde ömründen on yıl gittiğini hissediyordu. Bunca zaman zor bir hayatı olduğunu düşünürdü. Evet soylu bir kandan geliyordu, bir prensesti ama büyük insanların büyük sorunları oluyordu. Gerçi kime göre büyük insan oldukları tartışılırdı zira tek işlevi soylu doğmak olan birçok insan vardı. Onu büyük yapan kanı mıydı, doğduğu yer miydi yoksa rahat yaşantısını bir hata yüzündendir bırakmak zorunda kalmış olması mıydı, en azından Karina böyle düşünüyordu. Arkasında kendisine düşmemek için sıkıca tutunan kadın hakkında pek kötü bir şey düşünüyor sayılmazdı ama ona pek saygı duyuyor da değil gibiydi. Zira Historia onun gözünde imkanlarını kullanamayan önüne sunulan altın tepsiyi yanlış bir hareketle iten ve değer bilmez bir soyluydu. Ancak şuan buna çok kafa yoramıyordu, burada olmayı bile çok istemiyorken bu insanların derdi ile ilgilenecek en son kişiydi hele ki böyle boktan bir durumdayken.

Genç kadın için birkaç sabahı düşünerek geçirmesine rağmen sanki güneş hiç doğmuyor ve onu sonsuz bir karanlığa bırakıyordu umutsuzca. Ümüğüne bir şeyler yapışıyor ve omuzlanmakta zorlandığı bu yükü sorguluyordu, Karina'nın suçuymuş gibi. Eli kolu bağlıyken omuzlarına bindirilen bu yükler onu yormaya ve pes etmeye zorluyordu ama sürekli kendisini arkasından iteleyen birileri vardı. Üstelik Levi ile yaşadıkları, bir paçavra gibi kenara atılması hemen benimseyebileceği ve kabullenebileceği şeyler değildi. Ancak bunlara üzülmeye ve kafaya takmaya bile vakti olmuyordu.

Historia ve Karina mektubu okuduktan sonra aralarına büyük bir sessizlik çökmüştü sebepsizce. Zaten yemeklerini yedikten sonra oradan uzaklaşıp yola devam etmişlerdi. Karina'nın yapacağı tek şey, Historia'yı güvenli bir şekilde başkent sınırına getirmekti. Bunu yapması bile ziyadesiyle fazlaca riskliydi ama neden yaptığını da bilmiyordu ki. Birileri ellerine semeri tutuşturmuş ve uçuruma doğru durmadan atı sürmesini istiyordu.

İchirin No Hana ❦︎  Attack On Titan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin