[1422 nisan on beş cuma - paradis adası]
O gün hava normalde olması gerektiğinden pek bir sıcak ve açıktı. İnsanlar sanki refah ilkbaharda değilde de kavurucu yazdaymış gibi hissediyordu.
Genç kadın belindeki kılıçla çekinmeden geminin deposunda arama yaparken her seferinde olduğu gibi yine üzerindeki garip bakışları görmezden geldi. Bir asker olduğundan mı, kişiliği çöp olduğundan mı bilinmez; yanında kendisini koruyacak bir kılıç olmadığında çırılçıplak ve savunmasız hissediyordu. Belki de bu zihninin bir köşesinde kilitli kalan tramvaların savunma mekanizmasıydı. Ama Karina artık bunlara kafa yoracak kadar dinç bir insan değildi.
"Depo tamamen temiz, işaretle."
Yanındaki çalışana emir verdiğinde genç çalışan alelacele elindeki kağıda bir imza atmış ve fazlasıyla eski bir mühürü basmıştı.
Royal Limanı, Paradis Adası'nın tek ve en büyük limanıydı. Fritz Dükalığına bağlı olmasına rağmen Houston Vikontluğu tarafından yönetiliyordu.
Karina yaklaşık yarım yıldır burada çalışıyordu. Başlarda temizlikle ilgilenen bir hizmetçi olsa da eski bir asker olduğu öğrenildiğinde onu güvenlik kısmına geçirmişlerdi. Elbette oradakiler onun kraliçesi öldürme suçundan arandığını bilmiyorlardı.
Karina yanında çalışan ile beraber gemiyi hızlıca aramış ve yeniden limana gelmişti. Onun görevi depoları kontrol etmekti, dışarı da ise liman gardiyanları insanların geçişini sağlıyordu.
"Yolcular dağılana kadar istediğini yapabilirsin. O zamana kadar başka iş yok."
Karina yanındaki genç çalışanla konuşmuş ve arka taraftaki hizmetlilerin bulunduğu müştemilata ilerlemişti ama o sırada onu durduran, kulaklarından yankılanarak giren tanıdık bir sesti.
Tüm hızıyla arkasına döndü. Bu sesi kesinlikle tanıyordu. Tüm vücudu gerilmiş ve hareketleri biraz hararetli bir hâl alıvermişti birkaç saniye içinde.
Arkasını döndüğünde kadrajına giren askerler yüzünden kalakaldı bir süre yerinde. Yanındaki asker Karina'nın garipliğini fark etmiş ve baktığı yere bakmıştı. Gözleri iki taraf arasında gidip geldi. Genç kadın zorlukla yutkundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İchirin No Hana ❦︎ Attack On Titan
FanfictionGüce olan arzu muydu insanı canavarlaştıran; yoksa şehvet miydi günahkâr kılan. Belkide sadakâtti insanı köleleştiren. Ancak tek gerçek, tüm bu bilinmezlik denizinde insanı dibe çeken küflü prangalardı. Bazen insanlar bazen de duygular. Levi Ackerma...