Takip ettiğiniz hikayeleri sadece okuyup oy verip geçmeyin lütfen çünkü amatör yazarlar olarak sizlerin düşüncelerine oydan çok daha fazla ihtiyacımız var. Sonuçta buraya hikayelerimizi sizlerle etkileşim sağlayıp yazılarımızı iyi ya da kötü eleştirmeniz için koyuyoruz ki kendimizi geliştirebilelim diğer türlü burası ekitap servisine döner ve yazmak için emek veren kişilere de büyük ayıp olur onlarda yavaş yavaş geri çekilirler. Gerçek kitapseverlere yaptıkları ve yapacakları tüm yorumlar için teşekkür ederim. Keyifli okumalar...
●●·٠●●٠·˙
Zuhal Hanım salonlarındaki koltuğuna kurulmuş saatlerdir cemiyet hayatlarının ele alındığı dergilere göz gezdiriyordu. Ancak kendisini kaptırmış bir halde okumayı sürdürürken bir süre sonra kulağına dikkatini çeken bazı konuşmalar gelmeye başlamıştı.
"Bu defa bir sorun yok öyle değil mi?"
"Her şey yolunda merak etmeyin. Tüm düzenlemeleri Zuhal Hanım'ın isteğine göre yaptık. Elbisenin bu halinin kusursuz olduğunu düşünüyorum. Hümeyra Hanım da yaşanan aksaklıktan ötürü size özürlerini iletmemi istedi"
"Öyle diyorsanız... Alayım o zaman. İyi günler"
"Size de"
Zuhal Hanım bu konuşmaya kulak kabarttıktan sonra elindeki dergiyi diğerlerinin üzerine bırakıp oturduğu yerden kalktı ve salondan çıkıp evin çalışanlarından biri olan Adviye Hanım'a yaklaşarak "Fısır fısır ne konuşuyordunuz?" diye sordu. Aslında bir şey olduğu yoktu. Sadece modaevinden gelinmiş ve sipariş edilen elbise kusurlarından arındırılmış bir halde adrese teslim edilmişti.
Adviye Hanım durumu açıklamak için "Şebnem Hanım'ın bu akşam giyeceği elbiseyi getirdiler efendim" dedikten sonra kendisine söylenildiği gibi olmasını umarak tedirgin bir tavırla da sözünü "Bu defa elbisenin kusursuz olduğunu söylüyorlar. Hümeyra Hanım size özürlerini iletmiş" diyerek tamamladı. Zuhal Hanım elbise kılıfına şöyle bir bakıp "Bana ver" diyerek Adviye Hanım'ın elinden aldıktan sonra "Özürlerini kendisi iletemediğine göre ya çok önemli işleri olmalı ya da karşıma çıkacak yüzü kendisinde bulamamış olmalı. Neyse ki tek bir hata yaptı diye modacısını değiştirecek biri değilim" dedi ve kızının odasına gitmek için merdivenlere yöneldi.
Zuhal Hanım önünde durduğu odanın kapısını tıklatıp "Şebnem müsait misin?" diye seslendiğinde içeride bir kargaşa yaşanmıştı. Yayılmış bir halde sere serpe oturan Şebnem annesinin geldiğini işitince kendisine hemen bir çekidüzen verip öte beriyi de annesi "Bu ne dağınıklık?" demesin diye hızlıca yatağın altına tıkıştırdı. O sırada annesinin ikinci seslenişi de gecikmemişti.
"Şebnem!"
Hay aksi! Şebnem son parçayı da "Gelebilirsin anne!" diyerek yastığın altına sokuşturup içeriye giren Zuhal Hanım'ın "Akşam için giyeceğin elbiseyi getirdim hayatım" demesiyle de aniden doğrularak "Teşekkür ederim" dedi. Annesinin tuhaf bakışlarından dolayı her şey yolunda gülüşü atmayı da karışan saçlarını düzeltmeyi de ihmal etmiyordu elbet. Zuhal Hanım'ın yüzünde herhangi bir ifade yoktu ama buna rağmen kızını baştan aşağıya incelerken ortamın gerilmesini kolaylıkla sağlıyordu. Yaydığı negatif enerjinin etkisi olmalı.
"Hâlâ saçını ve makyajını yapmamışsın"
"Yaptım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...