"Şey... Acaba beni bu Papyonlu Penguen'in aile kütüğünden alıp yatay geçişle Kerem'in aile kütüğüne geçirebiliyor musunuz? Ben bununla yanlışlıkla evlendim de"
Şebnem'in bu saçma sapan girişinin ardından boşanma avukatı dumur olurken Fiko ve Kerem'de ne zırvalıyorsun dercesine Şebnem'e bakıp kalmıştı. Sahiden ne saçmalıyordu bu kız Allah aşkına? İnsan hiç yanlışlıkla evlenir mi canım! Bari işin aslını anlat da millet şoka girmesin.
Avukat şaşkınlık içinde "Yanlışlıkla mı?" diye sorup boş boş bakınca Şebnem'de önce "Kusura bakmayın biraz karışık anlattım hemen toparlıyorum. Aslında ben ailemin isteği doğrultusunda Okan denilen kazuletle şirket evliliği yapacaktım ama adam o kadar tahammül edilemez biri ki nikahın iki hafta sonra olduğunu duyunca çareyi evden kaçmakta buldum. O sırada Kerem yani şimdi ki nişanlım da kız arkadaşı İpek böceği tarafından terk edilmişti. Kader ağlarını ördü ve bizi bir araya getirdi yani. Çok romantik değil mi? Gerçi biraz başına ekşidim canından bezdi burnundan da geldim ama yine de geldiğimiz sonuç değerdi dedirtiyor herhalde... Değil mi Kerem? Kereeem! Şey... Heyecanlandı herhalde. Neyse ben uzun bir süre ailem ve Okan beni bulamasın diye kaçmak zorunda kaldım. Bu süre içinde Kerem bana sahip çıktı. Evini verdi restoranlarına garson olarak aldı koruyup kolladı beni. Ailesi deseniz sanırsınız gökten hep beraber bungee jumpling yaparak inmişler. Her biri mükemmel insanlar beni de ailelerine alıp kızları kardeşleri gibi kucak açtılar. Ama sonra Okan beni buldu ve eve geri götürmek istedi. İşte bu kısım biraz sıkıntılıydı çünkü o kaçma kovalamanın sonunda beni nikah masasına oturmaya zorladılar. Her şey bitti sandım ama Kerem şimdi ki kocamla yani bu yanındaki kelaynak kuşu ve arkadaşlarıyla düğünü basıp beni kaçırdı. Gerçi sonra da Okan Kerem'i kaçırdı ve beni geri dönmeye mecbur bıraktı. Onunla evlenemezdim çünkü Kerem'e aşıktım. Ama işe bakın ki Kerem'de bana aşıkmış. Tabii ben o zamanlar bilmiyorum. Söyletmeye de çalıştım ama ıhh demedi. Çok ketumdur istemiyorsa kerpetenle bile laf alamazsınız ağzından. Ne diyordum ya... Heeh tamam! Kerem'i kurtarmak için Okan'ın beni çağırdığı yere gittim ama tek değildim. Öncesinde Fiko Bey'e bastım nikahı verdim eline nikah cüzdanını polisle Kerem'i tuttukları depoya baskın düzenleyip beni de Kerem'i de kurtardılar. Okan ne yaptı ne etti bilmiyorum umarım sürüm sürüm sürünmüştür hapishane köşelerinde... Şimdi de boşanmak istiyorum ki kocam Peri Kızı ile ben de kahramanım olan bu Gamzeli Adam ile evlenebileyim" deyip sonra da kimsenin çıt çıkarmamasıyla birlikte aniden Kerem'e dönerek "Kerem ben ne yaptıysam bir türlü açıklayamıyorum galiba sen bir şey yap" deyiverdi. Bu açıklayamamış haliyse açıklamış hali ne olurdu acaba?
Kerem'in de kafası öyle bir karışmıştı ki kim kimin nesi kimin fesiydi birinci nişanlı kim ikinci koca kim karmakarışık olmuştu. Sadece o da değil tabii orada bulunan herkesin devreleri yanmıştı. Avukatın bakışları Kerem'e dönünce de mecburen konuya bir yerden girip açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Şebnem'in anlattıklarını düşünmemeye çalışıp boğazını rahatlatacak minik bir öksürüğün ardından gayet sakin bir tavırla "İşin özeti şu ki nişanlım arkadaşımla hem kendisini hem de beni kurtarmak için evlendi. Şimdi ise boşanmaları lazım çünkü biz Fiko ile birbirimize aşık olduğumuzu anladık ve en kısa zamanda da evlenip bir aile kurmak istiyoruz" deyiverdi. Fiko ile ne yapacaklarmış?
Şebnem'in şok dolu gözlerle suratına bakarak "Fiko Bey mi? Bunu bana nasıl yaparsın Kerem!" demesi ve avukatın da kaykılarak kravatını gevşetmesi yüzünden kendisinin de saçmaladığını anlayan Kerem hemen Fiko'ya doğru eğilerek "Fiko yine olmadı sen anlat!" dedi. Aslında bunu demese miydi acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...