Kerem yüzüne sertçe çarpan kapı sebebiyle yere düşünce korkudan özür üstüne özür dileyen Şebnem'de ne olduğunu anlayamayan Aslı'da şok olmuş bir halde ona bakıp kalmıştı. Hissettiği acıyla ister istemez sessizleşen Kerem ise alnını tutarak bir süre hareketsiz kalmıştı. Sarsılması normaldi çünkü kapıya epey sağlam çarpmıştı. Onun bu hareketsizliği de sessizliği de kızları endişelendirmeye başlamıştı tabii.
Son derece telaşlı bir halde yanına gelen Şebnem dizlerinin üzerine çöküp "Kerem! Kerem susma ne olur ses ver. İyi misin?" derken bir yandan da iyi geleceğini umuyor olmalı ki Kerem'in yüzüne masaj yapmaya çalışıp acısını kendince hafifletmeye çalışıyordu. Bunu yaparken yüzünü gözünü çekiştirmese daha iyi olurdu yoksa birazdan yine zılgıtı yiyecek gibiydi.
Aslı ise ilk şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra elindeki fincanı masaya bırakıp endişe içinde yanlarına gelmişti. Kardeşinin iyi olup olmadığını anlamaya çalışırken de gözlerini açarak Şebnem'e dikkatle bakan Kerem ikisini birden şaşırtacak bir cevap verip "Sen de kimsin?" diye sordu. Şebnem'in yüzündeki ifade hiç bu kadar tepkisiz olmamıştı. Ne demek sen de kimsin? Şebnem yahu Şebnem!
Kerem'in sorusuyla küçük çaplı bir şok yaşayan Aslı ve Şebnem bakışlarını birbirlerine döndürürken Kerem'de kardeşine bakıp "Aslı ne oldu bana?" diye sordu. Hayda! Kardeşini tanıyordu ama anlaşılan o ki kafasını vurunca sadece Şebnem konusunda bir veri kaybı oluşmuştu.
Aslı kardeşine başını çarptığını söylemeye çalışırken Şebnem'de telaşla lafın arasına girip Kerem'in gözlerine tek tek baktıktan sonra "Kerem benim ben Şebnem! Hatırlamadın mı? Hani arkadaşız sizin restoranınızda çalışıyorum bazen ya da çoğunlukla ya da hep... Her neyse evini istila ediyorum sen de bu yüzden bana çok kızıyorsun. Şimdi hatırladın mı?" diye sordu. Kerem boş boş bakıp olumsuzca başını iki yana sallarken Şebnem'de korku dolu bir ifadeyle kollarından tutup sarsmaya başlayarak "Şaka mı yapıyorsun? Şaka yapıyorum de... Kerem şaka desene!" demeye başladı. Biraz daha sallasa şaka mı yapıyor yoksa yapmıyor mu görürdü.
Şebnem beklediği tepkiyi yine alamayınca bu sefer de Aslı'ya dönüp elini dizine vura vura "Aslı gitti dağ gibi adam bir şey yap!" dedi. Aslı da ne olduğunu anlayamamıştı ki bir şey yapsın. Sadece Kerem'in yerden kalkıp kanepeye oturmasına yardım ederken panik halde olan Şebnem'den de kardeşinin başına koymak için biraz buz getirmesini isteyebilmişti.
"Kerem dur! Hiç oturma en iyisi geç olmadan hastaneye gidelim"
"Gerek yok"
"Ne demek gerek yok? Şebnem'i tanımıyorsun kısmi hafıza kaybın olmalı"
Aslı hastane konusunda ısrarcı olunca Kerem'de telaşlı bir halde döke saça buzları bir torbaya koymaya çalışan Şebnem'e doğru bakıp sonra da kardeşine dönerek "Allah aşkına saf olma Aslı insan kafasını kapıya vurdu diye hafızasını kaybeder mi?" dedi. Aslı hafifçe geri çekilip "Tamam ama ya Şebnem..." derken Kerem'de gözlerini devirip Şebnem'i tabii ki de hatırladığını belli etti. Aslı onun böyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordu. Kardeşine ne oluyordu böyle? Kerem elindeki buz torbasını sallaya sallaya yanlarına yaklaşan Şebnem'e çaktırmadan "Ona hatırladığımı söyleme de oyun nasıl oynanırmış bir öğrensin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...