Kerem'in ailesi tarafından en iyi şekilde ağırlanıp uğurlanan Şebnem harika bir gece geçirmiş gülen gözlerle mutlu bir halde eve çıkmıştı. Kendisini gerçekten çok şanslı hissediyordu. Hiç tahmin etmediği kadar hızlı bir şekilde hem kalacak bir yer hem de kendisine güvenilir insanların yanında iş bulmuştu. Gerçi kalacak yer konusunda sıkıntısı pek çözülmüşe benzemiyordu. Büyük ihtimalle Kerem yarın onu evinden postalayacaktı. Bu yüzden de kendisi için kalıcı bir çare düşünmeliydi.
Aslında Şebnem kara kara düşünürken Nurten Hanım ve Aslı onun sorununa çoktan çözüm bulmuştu bile. Önce Kerem'i dairesini bir süre Şebnem'e bırakması konusunda ikna etmeye çalışmışlar ama Kerem'in buna hiçbir şekilde yanaşmaması yüzünden de B planına geçmek zorunda kalmışlardı. Yani Şebnem'e bir süre kendileriyle kalmasında bir sakınca olmayacağını söyleyeceklerdi. Aslı da bu durumdan memnundu çünkü hem Şebnem yaşıtıydı hem de onu çok sevmişti. Sadece Kerem biraz tedirgindi. Bir anda hiç tanımadıkları bir kız resmen hayatlarının merkezine çöreklenmişti. Ona göre bahsi geçen teyze bir an önce bulunmalıydı.
Kerem erkenden uyanması gerektiği için fazla geçe kalmadan yatarken Şebnem'i de bir türlü uyku tutmamıştı. Bir süre salonda oturduktan sonra da eli belinde bir halde Kerem'in sinir bozucu tavrına söylenerek evi turlamaya başladı. Fotoğrafların yanından geçerken Aslı ile olan resmine uzun uzun bakıp gözlerini kısarak "Ukala deve ne olacak! Sen beni daha tanımadın tabii ondan böyle rahat horozlanıyorsun ama bu burun büktüğün Şebnem vakitsiz öten horoza vakti gelince ne yapması gerektiğini de bilir merak etme sen" dedikten sonra Kerem'in resimdeki ifadesine sinir olup "Gül gül! Yakında ben de sana güleceğim" dedi.
Oradan geçip giderken gözüne müzik CD'leri çarpmıştı. Eğilip sırayla bakarken içlerinden bir tanesinin üzerinde herhangi bir yazı olmadığını görünce merak edip müzik setine taktı. Çalan enstrümantal şarkılar çok hoşuna gitmiş yüzünde de tebessüm oluşmuştu. Vay vay vay! Kerem Bey'in müzik zevki hiç de fena değilmiş doğrusu.
Saat 01:00'e geliyordu. Kerem'in yatağında yatmak istemediği için salondaki geniş kanepeye uzanan Şebnem elindeki telefonuyla arkadaşı Melis ile yazışıyordu. Fazla bir bilgi vermeden kendisinin iyi olduğunu ve ailesinin ne durumda olduğunu sorduğunda Melis ona pek de iç açıcı bir yanıt verememişti.
Annesi Zuhal Hanım tam da tahmin ettiği gibi yatağının üzerine bıraktığı notu görünce sinir krizi geçirmiş ve o haliyle de herkesin canına okumuştu. Babası da çok sinirlenmişti. Hatta sinirlenmek ile de kalmamış adamlarına ortalığı velveleye vermeden kızını bulmaları için emir vermişti. Okan ise tamamen sessizliğini koruyordu ki bu Şebnem'i daha fazla endişelendirmişti. Onlar uzun uzun konuşurken saat epey geç olmuş sonunda Şebnem de elinde telefonuyla koltukta uyuyakalmıştı.
●●ERTESİ GÜN·٠●●٠·˙
Sabah olduğunda Kerem her zamanki dakikliğiyle uyanmış çıkmadan önce ailesiyle birlikte kahvaltı ediyordu. Şebnem ise geç yattığı için hâlâ fosur fosur uyuyordu. Herhalde işe gitmek için erken kalkılması gerektiğinden haberdar değildi. Nereden olsun ki?
Kerem çıkmak için herkese afiyet olsun dedikten sonra ceketini giymiş ve ayakkabılarının bağcıklarını bağlamaya başlamıştı. Nurten Hanım oğlunu geçirmek için yanına gelip "Oğlum Şebnem'e restoranın yerini söylemeyi unuttuk. Sen giderken onu da yanına al ilk gün beraber gidin yeri öğrensin tamam mı çocuğum?" derken başını tamam dercesine sallayan Kerem de "Tamam anne akşam görüşürüz. İstediğin bir şey olursa ara gelirken getiririm" diyerek annesini öptükten sonra telefonunu kurcalaya kurcalaya yukarıya çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...