"Ölüyorum!"
Yediği onca midyenin ardından oturduğu yerden bir türlü kalkamayan Şebnem kendisine sürekli iyi olup olmadığını soran Kerem'in sesiyle gözlerini aralamıştı. Başını zorlukla kaldırıp "Kazandık mı Kerem? Kaç tane yemişim ben... Ama dur! Dur sakın söyleme vazgeçtim çünkü içimde kaç tane midye olduğunu bilmek istemiyorum" derken Kerem'de onu kolundan tutup kalkmasına yardım ederek "Bırak şimdi bunları düşünmeyi hadi kalk gidelim. Yüzündeki ifadeden bu midye olayının sana pek yaramadığı anlaşılıyor zaten" dedi.
"Olmaz Kerem bırakamam! Hem bu eziyeti çektiysem sonucunu da öğrenmem lazım. Kaybettik mi yoksa? Eğer öyleyse senden şimdiden özür dilerim. Lütfen sonucu bana yavaş yavaş söyle"
"Aslı sonuca itiraz edince Ümit tekrardan saymaya başladı. Biz kazandık! İkimiz beraber onları perişan ettik Şebnem!"
"Sahi mi? Ettik mi gerçekten? Ay! Kötüyüm diye öyle demiyorsun değil mi?"
"Bana inanmıyor musun?"
"İnanıyorum. Hem sen bana ne dersen de ben sana hep inanırım ki Kerem. Hatta o kadar inandım ki şu an içimden sana sarılmak geçiyor ama elim kolum kalkmadığı için bunu yapamıyorum"
"İsabet olmuş. Açıkçası şu ansızın boynuma sarılma işleri canımı çok sıkıyor"
"Ama ben sevincimi böyle belli ederim. Of! Midem çok fena Kereeem!"
"Sana artık durmalısın demiştim Şebnem neden kendini bu kadar zorladın ki? Böyle olacağını bilmiyor muydun?"
Şebnem destek almak için Kerem'in koluna asılıp başını da omzuna dayarken "Biliyordum ama sen kazanmayı çok istiyordun ben de senin kazanıp mutlu olmanı istiyordum. Aman Allah'ım muhabbeti bölüyorum ama ben gerçekten ölüyorum galiba" dedi. Kerem bu dedikleri yüzünden ona bakıp kalmıştı. Nasıl yani? Sırf Kerem mutlu olsun diye mi bu ızdırabı çekmekten çekinmemişti?
Kerem'in dudağının kenarında ister istemez bir tebessüm oluşmuştu. Şebnem'in başını kaldırıp "Neden gülümsüyorsun?" diye sormasıyla da sessizliğini bozup ciddi bir ses tonuyla "Bir daha benim için dahi olsa kendini asla böyle zor bir duruma sokma tamam mı?" dedi. Bunu tekrarlayabileceğini sanmıyordu zaten.
"Ama sen benim için kendini sürekli hiç alışık olmadığın durumlara sokup duruyorsun. Arkadaş olduğumuzu sanıyordum"
Kerem'in sessizliği Aslı'nın "Hayır ya! Yine mi kazandı yani? Ümit düzgün sayar mısın şunu! Kesin bir yanlışlık var" demesiyle bölünmüştü. Kerem kardeşine yapacağı bir şey olmadığını belli eder gibi bakıp Şebnem'in de kolunu kaldırarak "Bence mızıkçılık yapmak yerine bizi tebrik etmelisin" dedi. Aslı onlara yaklaşıp elleri belinde bir halde rövanş istediğini söyleyince Şebnem'de bitap bir halde Kerem'e dönüp "Kerem bir daha benim için kendini asla böyle bir duruma sokma dediğini hatırlıyorsun değil mi?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...