Şu sıralar hayatında köklü değişikler yapmaya zorlanan tek kişi Şebnem değildi. Gerçi bu Şebnem'in kendi tercihi olmuştu ama aynı şey Kerem için geçerli değildi. O hiç beklemediği bir anda sevdiğinden gelen darbeyle dünyasının başına yıkıldığını hissetmişti. Ama hiç üzülmesin. Bir söz vardır "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?" diye. Belli mi olur belki de hayat onları yanlış yollardan çekip doğru yolda ilerlemeleri için zeminler hazırlıyordur.
"Şaka mı bu İpek?"
"Üzgünüm Kerem bu işin bir parçası olmak benim en büyük hayalimdi. Şimdi bu hayalimi gerçekleştirebilme fırsatım varken bunu değerlendirmek istiyorum"
"Zamanlaman gerçekten de harika"
"Çok ani oldu biliyorum. Ailene de yanlarına gelemediğim için özürlerimi iletmeni istiyorum"
"Tamam sen bunları düşünme ben uygun bir dille durumu açıklarım. Artık döndüğünde tanışırsınız"
İpek öyle bir bakmıştı ki Kerem neler döndüğünü hemen anlamıştı. Dönmeyi düşünmüyor muydu yoksa kendisine mi öyle geliyordu? Stresten dili damağı kuruyan İpek suyunu yudumlarken ona hayretle bakan Kerem de sesi titreyerek "Döneceksin değil mi?" diye sordu. Aslına bakacak olursak İpek moda kariyerine İtalya'da devam etmek istiyor ve geri dönmeyi de pek düşünmüyordu. Belli ki durum kesinleşmeden Kerem ile bu konuyu konuşma gereği duymamıştı. Yani ikisi adına ayrılık çanları İpek tarafından çoktan çalınmıştı bile.
İpek hem ona karşı net olmak istiyor hem de Kerem'i yaralamaktan çekiniyordu. Ancak ne yazık ki bu işi Kerem'i üzmeden kapatamayacaktı. Söyleyeceklerini toparlamaya çalışırken epey bir zorlansa da sonunda "Ara sıra geleceğim tabii ama kendimi kabul ettirebilmem için uzunca bir süre sadece işime odaklanmalıyım. Birkaç yıl kadar... Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?" dediğinde Kerem terk edilmek üzere olduğunu iyice anlamıştı.
Bunu hiç beklemediği için bir anda yerinden kalkıp kırgın bir tavırla da "Ve bunu bana şimdi mi söylüyorsun? Ayrılmak istediğini yani... Tam da ailemle tanışacağın ve onaylarını alacağımız gün" dedi. İpek özür üstüne özür dilerken kendisine "Bu durum ne zamandan beri gündemindeydi?" diye soran Kerem'e oldukça uzun zamandır olduğunu belli eder gibi bakınca Kerem de kendisini çok kötü hissetmişti. Resmen bunca zamandır ayakta uyutulmuştu da haberi yoktu.
"Tabii ya!"
İpek kendisine arkasını dönüp sessizce durumu kabullenmeye çalışan Kerem'in omzunu tutarak böyle olmasını hiç istemediğini söylerken İpek'e belli etmemeye çalışsa da çok fazla kırılan Kerem onun elini omzundan yavaşça indirip "Sana yeni hayatında başarılar dilerim İpek. Umarım her şey düşündüğün ve istediğin gibi olur. Hoşça kal!" dedikten sonra İpek'in "Kerem! Kerem dur böyle kırgın bir şekilde gitme!" diye seslenmesine fırsat bırakmadan kafeden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...