"İşte şimdi başımız "topluca" belada Kerem!"
Ayla Hanım'ın kapıyı yüzlerine çarpmasının ardından şok dolu gözlerle orta yerde kalan Şebnem ve Kerem'e destek hiç ummadıkları birinden gelmişti. Ayla Hanım'ın eski eşi Mete Bey'den yani. Üçü de o kadar çaresiz bir haldeydiler ki onları orada bırakıp tek başına evine geri dönmeye gönlü razı gelmemişti. Hem belli ki yabancı da değillerdi. Şebnem öyle ya da böyle Eda'nın yani biricik kızının kuzeniydi. Onları kendi kaderlerine bırakamazdı.
Şebnem tedirgin bir halde Kerem'e şimdi ne yapacaklarını sorarken Mete Bey'de Fiko'ya kendisine her şeyi anlatmalarını ve gerekirse elinden geldiği kadar yardımcı olabileceğini söylüyordu. Cümbür cemaat Mete Bey'in evine gittikten sonra Eda'nın eve dönüşü beklenmeye başlandı. Gelsin de eve girip bir an önce Ayla Hanım'ı kendisine getirebilsin değil mi?
Genç kız gelene kadar Kerem ve Fiko tüm olanları Mete Bey'e anlatmıştı. Onlar konuşurken o sırada Şebnem'de arabada hali hazırda bekleyen çantasının içinden kıyafetlerini almış üzerindeki perişan olmuş gelinlikten bir an önce kurtulmak için üzerini değiştiriyordu. Iyyy! Seçilen gelinlik bile Okan gibi onu sıkıp boğmuştu. Nefes bile aldırmıyordu. Neyse ki an itibariyle hem Okan'a hem de bu rahatsız edici gelinliğe "Bye bye!" demişti.
"Eda dur lütfen! Öyle demek istemedim yanlış anladın!"
Şebnem bu seslenmeyle birlikte odanın penceresine doğru yaklaşıp göz ucuyla sokağa doğru bakmıştı. Ne oluyor orada ya! Dışarıda genç sarışın bir kız ve yanında da aynı yaşlarda pörtlek gözlü şirin bir çocuk vardı. O Eda bekledikleri Eda olabilir miydi acaba? İkisinin arasında her ne olduysa genç kız büyük ihtimalle adının sesli söylenmesinden rahatsız olmuştu ki eliyle çocuğa sus deyip kızıyordu. İyice meraklanan Şebnem kendi derdini unutmuş gözlerini bir an bile üstlerinden çekmeden yazlık sinemadaymış gibi onları izliyordu. Bozuşmuşa benziyorlardı ve çocuk sanki kızdan özür dilemeye çalışıyordu.
Şebnem pencereye yaslanarak gençleri izlemeye dalarken Eda onu fark etmişti ve işin kötüsü babasının evindeki bu çıtır hatunun kim olduğunu anlayamadığı için çocuğu sokağın ortasında bırakıp çatık kaşlarla eve doğru gelmeye başlamıştı. Evet anlaşılacağı üzere bu kız bekledikleri Eda'ydı. Şebnem kızın o halini görünce tedirgin bir şekilde doğrulmuş ve arkasından saf saf bakan çocuğa sempatik bir ifadeyle gülümseyip el sallayarak apar topar içeriye girmişti.
Kapıda zır zır ötüyordu. Şebnem odadan çıkıp merdivenleri hızla inerken Mete Bey de çoktan kapıyı açmıştı. Baba kız kucaklaşırken Eda "Biz de seni bekliyorduk tatlım" diyen babasına kuşku içeren bir şekilde bakıp "Neden beni bekliyordunuz?" diye sordu. Mete Bey tam durumu açıklarken merdivenin başına gelip olduğu yerde kalan Şebnem de "Merhaba Eda" dedi. İyi de kimdi ki bu kız? Onu ne düşüneceğini bilmeden baştan aşağıya süzmeye başlayan Eda bir anda salonun kapısında beliren Kerem'i ve kanadığı için sarılan kolunu görünce korkuya kapılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...