17.Bölüm : Kaçış Şifresi : Rapunzel

3.6K 282 56
                                    

Kerem ve Fiko gelinlik provası bahanesiyle Çetiner ailesinin malikanesine girebilmek için ekibi restoranda toplayıp etkili bir plan yapmaya koyulmuştu. Konuşma sırasında da Melis'den modaeviyle alakalı birkaç bilgi aldıktan sonra görev dağılımları yapılmaya başlandı. Kerem ve Aslı birlikte Şebnem'i o evden çıkarmaya yoğunlaşacakken Ümit arabada bekleyecek ve Fiko ile Şirin de Zuhal Hanım'ın dikkatini dağıtacaktı.


Tabii her şeyden önce modaevinden gelecek olan çalışanların yoluna taş konulmalıydı. O aracın malikaneye ulaşması engellenecek ve prova edilecek gelinlikte o araçtan alınıp bir şekilde Kerem ve Aslı'ya ulaştırılacaktı. Planın en önemli aşamasını da tam bir görev adamı olan Samet üstlenecekti. Tabii henüz bundan haberi yoktu ama Fiko onu ruhen hazırlayacak minik bir konuşma hazırlamıştı. Fiko allem eder kallem eder Samet'in devrelerini yakarak onu Robocop gibi donanımlandırıp yarına hazır ederdi.


Onlar planı kötü bir sürprize mahal vermeyecek ölçüde adım adım düzenlerken Şebnem'de odasında boş boş oturmaktan sıkılmış bunun neticesinde de çalışanlarından birine çile çile yün aldırarak penceresine tüneyip ilk ilmeklerini atmaya başlamıştı. Bir olmamış iki olmamış ama üçüncüsünde iç güvesinden hallice bir şey örmeyi başarmıştı. Tabii çenesini tutup elindeki işine odaklansa çok daha iyi işler çıkaracaktı ama bu Şebnem'in doğasına biraz aykırıydı tabii.


Ayrıca buradaki asıl amaç örgü örmekten çok bahçe korkuluğu gibi kıpırdamadan duran korumayı arkasına bile bakmadan kaçırmaktı. Az önce acemiliği yüzünden karışık kuruşuk ettiği çileyi aşağıdaki korumasının tepesine bırakıp onu açmasını isterken bir yandan da elindeki örgüyle ilgili sorular sorup düğümleri çözmek konusunda bir hayli zorlanan genç adama sinir krizleri geçirtiyordu.

Yahu Şebnem bile Nurten Hanım'dan öğrenmişken adam nereden bilsin Türkan Şoray kirpiğini ya da Zeki Müren dişinin örneğini değil mi? Sorsan haraşoyu bile Japon dövüş sanatı zannederdi nerede kalmış iki ters bir düz üç aşağı beş yukarı döndür dolaş...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yahu Şebnem bile Nurten Hanım'dan öğrenmişken adam nereden bilsin Türkan Şoray kirpiğini ya da Zeki Müren dişinin örneğini değil mi? Sorsan haraşoyu bile Japon dövüş sanatı zannederdi nerede kalmış iki ters bir düz üç aşağı beş yukarı döndür dolaş modelleri. Yazık adamcağız da emir kuluydu ve ağzını açıp tek bir ters söz bile söyleyemiyordu ama gerçekten yetmişti artık! Adam bir de kendi karısını dırdırcı bilirdi. O elleri öpülesi alıp başa taç edilesi kadın Şebnem'in yanında resmen dut yemiş bülbüldü ayol!


"Şişşşt Günay!"

"Günay değil Şebnem Hanım Giray!"

"Olur mu canım Günay'dır o"

"Kimliğimde Giray yazıyor. Kaç yıllık adım sonuçta!"

"Memur Günay yazacakken Giray yazmıştır. Bu bazen olur takılma sen"

"Ama Şebnem Hanım..."

"Aaa! Günay diyorsam Günay! Sen bana karşı mı geliyorsun?"

"Affedersiniz efendim"

Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin