Kerem fazlasıyla üzgün gözüken Şebnem'i o an soru yağmuruna tutmak istememişti. Yaşadıklarını anlatmak istediği takdirde zaten Kerem'in onu bir dost gibi içten bir şekilde dinleyeceğini biliyor olmalıydı. Bu sebeptendir ki Kerem sadece iki eliyle omuzlarına dokunup göz hizasına inerek ona tüm samimiyetiyle "Kimden neden kaçıyorsun bilmiyorum ama istemiyorsan seni bulmalarına engel oluruz. Bunun için kendini üzme lütfen. Anlıyorum telefonun içindeki bilgilerle beraber gitti ama şu an bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Biz şimdi sana yeni bir telefon alıp sonra da teyzeni bulmaya odaklanacağız tamam mı? Hadi toparlan da önümüze bakalım" diyebilmişti.
Şebnem ondan böyle bir destek görmeyi beklememiş olacak ki şaşkın bir halde Kerem'e bakıp kalmıştı. Sert mizaçlı ve yeni tanıdığı kişilere karşı mesafeli biri gibi gözüküyordu ama aslında ne kadar iyi biri olduğunu iki seferdir gözler önüne seriyordu.
"Gerçek misin sen?"
Şebnem'in bu masumane sorusuna ne cevap vereceğini bilemeyen Kerem ellerini onun omuzlarından çekip "Sakın gerçek olup olmadığımı anlamak için beni tokatlamaya ya da çimdiklemeye kalkma yoksa bu akşam Fiko ile beraber restoranda mesaiye kalırsın" dedi. Böyle bir karşılık verince Şebnem'in de morali yerine gelmiş ve ona gülümsemişti.
Kerem'de dudağının ucuyla tebessüm ederken Şebnem'in "Sağ ol patron... Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Buraya kadar gelip nasıl olduğuma bakman bile benim için çok önemliydi. Başkası olsa herhalde işi habersizce bırakıp gittiğim için beni çoktan kapı önüne koyardı" demesiyle çekinen gözlerle etrafa bakıp bir yandan da ona takılarak "Büyütme ne de olsa çalışanlarımın güvenliğinden ben sorumluyum. İyi olup olmadığını bir şekilde anlamalıydım" dedi.
Bu sırada ikisi de hem restorana geri dönüyor hem de konuşmaya devam ediyordu. Kerem'in sözlerine karşı yüzünü buruşturan Şebnem ciddi bir ses tonuyla da "Çalışanlarının güvenliği... Bu telefonumu kırmama neden olduğu için Fiko Bey'e dokunamayacağım anlamına mı geliyor?" diye sordu. Herkesin derdi başkaydı tabii.
"Dokunmak derken... Ne anlamda?"
"Asla anladığın anlamda değil"
"Net olalım. Mesai saatleri içinde iki anlamda da dokunamazsın"
"Mesai dışında?"
"Şebnem!"
"Haklarımı bilmek istiyorum"
"Ben şiddetten yana olan biri değilim"
"Ben de değilim ama o çok kişilikli kel içimdeki karanlık Şebnem'i uyandırıyor Kerem buna engel olamıyorum"
"Şebneem!"
"Bir tokat atayım"
"Olmaz izin veremem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kaçak (Dizi Tadında+ TAMAMLANDI)
HumorŞebnem ailesinin kendilerine maddi manevi uygun gördüğü Okan ile evlilik yolundadır. Ancak adam o kadar tahammül edilemez biridir ki Şebnem ona daha fazla katlanamayacağını düşündüğü için ani bir kararla ortadan kaybolur. Hem de aileleri tarafından...